"Ben hiç okula gitmedim. Evde tüm derslerin eğitimlerini aldım. Annem benim sosyalleşmem için ilk defa okula verdi."

"Evden hiç dışarı çıkmadın mı?"

"Dışarısı sıkıcı. Arkadaşlar varken dışarısı oldukça eğlencelidir. Fakat ben arkadaş edinmedim. Aslında edinmek istemedim. Genellikle kendi hayatıma, işime ve eğitimlerime odaklıyım. Her şeyimi evde yaparım. Gerekli olduğumda dışarıya çıkarım."

"Ah, anlıyorum. Eskiden senin gibiydim, arkadaşım yoktu. Ama şimdi arkadaşlarım var. Önceden evde özel derslerim olurdu. Bu 2 yıldır artık okula gidiyorum."

"'Senin gibi' derken ? Kendi isteğinle mi veya bir baskı yüzünden mi hep evdeydin?"

"Babam..." Adrien'ın gülümsemesi yavaşça silindi. "Babam biraz sert ve çok korumacı olabiliyor. Ve annem 2 yıldır yanımızda değil. Annemle babam ayrıldılar... Babam bu olay yüzünden soğuk ve ciddi birine dönüştü. Annem varken mutluyduk.."

"Annen nerede?"

"Bilmiyorum.. Babam, annemin bizi terk ettiğinden bahsetmişti. Aralarında ne yaşandığını hiç bilmiyorum."

"Annen seninle hiç konuşmadı mı? Hiç aramadı mı?"

"Ondan haber yok.."

Mariposa sustu. Ona baktı. Adrien'ın gözleri sıraya dalmıştı.

"Benim de babam yok. Aslında hiç olmadı, küçükken babam gelsin derdim."
Hayır. Benim ailem yok. Ben evlatlığım. Asıl ailem beni emanet olarak verdi. Ve ben hiçbir zaman kim olduklarını öğrenemedim..
"Bazen insanların yokluğunu kabullenip hayata devam etmek en mantıklısı olabiliyor, Adrien. Zor da olsa başka bir seçenek olmuyor."

Mariposa elini Adrien'ın sırtına koydu ve sıvazladı. Aslında onu teselli etmeye çalışıyordu.. Fiziksel temasa alışık değildi bu yüzden fazla değdiremedi.
Adrien ona baktı. Mariposa suratını başka tarafa çevirmiş bakıyordu
Adrien kıkırdadı.

Marinette onlara baktı. Alya'ya fısıldadı. "Adrien, Mariposa'nın yanına oturdu. O kıza aşık olacak hayır hayır hayır!"

"Saçmalama Marinette. Hem o kız daha yeni geldi. Aşık olması için baya uzun süre tanıması gerek. Tanımadan aşık olmaz. Ve siz ikiniz daha yakınsınız."

Marinette dişlerini sıktı biraz. Gözlerini kapadı. Biraz üzgündü

"Hem Adrien'ın Mariposa ile arkadaş olmak istediğine eminim."

Adrien, masadaki çizimi görür.
"Oh, vay canına! Bunu sen mi çizdin?" Dedi ve çizime yakınlaştı. "Çok güzel olmuş."

Mariposa ona baktı. "Teşekkürler."

"Tasarım kulübüne katılabilirsin. Nathaniél da senin gibi iyi bir çizer." Sonra da kendi sırasına baktı. Mariposa da onun baktığı yere baktı.
"Arkamda oturan Marinette de öyle, bir moda gösterisi vardı. Şapkamı o tasarlayıp çizmişti."

Marinette ve Alya, Adrien ile göz göze geldi. Aniden Marinette kızardı. Bir şey olmamış gibi gülümsemeye başladı. Adının geçtiğini duymuştu ama ne konuştuklarını tam duymamıştı.

"Klüp..." Kulüp.. daha fazla insan.. ah..
Dedi Mariposa.

Adrien ona döndü.
"Çok yetenekli birisine benziyorsun. Karakalem çalışman çok güzel. Başka çizimlerin var mı?"

Mariposa kararsız şekilde "Um... aslında var yanımda. Beğeneceğini sanmıyorum. Biraz da fazla.. fazla berbat."

"Görmek isterim." Dedi.

Mucize Uğur Böceği ve Kara Kedi : Mucizelerin DengesiWhere stories live. Discover now