Sokağın soğuk nefesi ciğerlerime doldu. Burun deliklerim bile nefes alırken bana acı çektiriyordu. Sayısız derdin bir bendede toplandığı kocaman bi çöplükten başka bir şey değildim. Elinizi kaldırın ve kenarı ile itin.
Yuvarlanıp bir kılıfa girmek...
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Kaderi yaşa kaderine uy ve sessizce öl. İstediğimin aksine bir köşede düşüp bayılmadım. Sanki hayat bana uyuma bu acıyı dibine kadar hisseti diye mühlet vermişti. Kusura bakma hayat ama senin verdiğin mühletin. Sövmeden gözlerimi kapadım.
Günahla dolu hayatta bir günah işlemekten vazgeçtim. Canım o kadar çok yanıyordu ki sanki bu diğer acılardan daha fazlaydı. Çünkü sanki diğer zamanlarda o kadar çok vurmuyordu bana ama bu sefer o elindeki sopa ile bacaklarıma o kadar çok vurdu ki. Bir yere bir defa değil bi kaç defa vurdu. Gitmek istemiyordum. Yarından sonra gitmek istemiyordum. Beni bulana kadar kaçmak istiyordum.
Çok öfkelenecekti. Çok kızacaktı acılarım dindiği anda bu sefer beni diğer günlerden daha fazla dövecekti. Bu sefer oracıkta bir hiç uğruna acı çeke çeke ölecektim. Ölmek istiyordum ama acı çeke çeke değil. Bu sefer gerçekten acılarım olmadan ölmek istiyordum. Bugün yemek yemiştim ama yarı ne yapacaktım. Bu soğuk yerde acılarıma bıçak saplanıyor gibi ağrıyordu.
Her saniye daha çok acıyordum daha çok kanıyordum.
"Ne zaman ondan kurtulacağım? Ne zaman yaşadığımı hissedeceğim? Yoksa gerçekten acı çeke çeke ölecekmiyim. Hak ettiğim bir son mu bu?"
Girdiğim duvar oyuğuna biraz daha sokuldum. Hazar yüzünden polarıda kaybetmiştim. Çantamı açıp içinden kanlı kıyafetimi çıkarıp zorla altıma serdim. Önlemezdi ama yine de biraz iyi olurdu.
Gözlerimi kapatıp duvara yasladım. Sadece biraz uyumak ve hiç olmazsa acılarımı biraz hissetmemek istiyordum. Zihnim yavaş yavaş bulanmaya başladığında uyudum.
Zaman geçtimi bilmiyorum ama bacaklarımda yoğun bir acı hissettim dudaklarımdan acı bir nida döküldü. Gözlerimi açtığımda ilk önce bulanık gördüm ama sonra onun yüzünü gördüm. O adam bana bakıyordu.
"İyimisin ne oldu?"
Beni kucağına almıştı. Ne yapmaya çalışıyordu bilmiyordum ama kollarının geldiği yer o kadar ağrıyordu ki gözlerim tekrar doldu.
"Bırak beni"
İkinci defaya kalmadan beni yere bıraktığında bacaklarıma baktım. Kanamıştı kapanmayan yaralarım yine kanamıştı.
"Sana ne oldu?"
Gözlerini açmış bacaklarıma baktığını gördüm. Bu adamın derdi neydi? Benden ne istiyordu.
"Neden bunu yapıyorsun?"
Gözleri gözlerime denk geldiğinde bana yine duygu yüklü baktı. Oradaki duyguları bilemiyordum ama bu bakışın kalbimi kastığını biliyordum. Benimle neden ilgileniyordu?
"Ben"
Gözlerime baktı ve susup kaldı. Ben konuşmak istiyordum ama o ne diyebilirdim. Bana bu kadar acıdığını bilmiyordum. Neden buraya gelmiş ve beni bulmuştu?
