The Past snowman memory.

364 30 8
                                    

Evet içime buraya yeni bölüm atma perileri düştü merak etmeyin şu ara tatile girelim tüm ficlere bölüm atmaya başlarım çok uzatmadan bölüme geçmek istiyorum.

Start~> Geçmiş~>

Gece kendi kendine uyanmıştı yine. Şu sıralar bu çok sık oluyordu. Yarın Ortaokulun, yani 5. sınıfın ilk günüydü ve hiç olmadığı kadar heyecanlıyken son 1 haftadır böyle gecenin 4-5 inde uyanmak pek holuna gitmiyordu. Minik çillerinin olduğunu yanaklarını ovalayıp yataktan kalktı. Saat 6 ya yaklaşıyordu fakat hava kış olduğu için kap karanlıktı. Yatağının yanındaki camdan dışarı baktı. Baktığı gibi bembeyaz bir örtüyle karşılaştığımda minik gözleri kocaman oldu.

"Kar yağmış!" Kıkordayarak yatakran atlayıp pijamalarını önemsemeden üstüne bir mont geçirip çoraplarını giymiş, kendini dışarı atmıştı. Büyük ihtimal annesi kızacaktı ona. Hatta hasta olacaktı. Duraksadı. Yarın okula gidemezdi hasta olursa.. Üzgünce eve ilerleyecekkenbir çaprazdaki evin önünse bir şey fark etti. Sokakta yeni fark ettiği minik ağlama sesleriyle endişeyle evin önünde oturan çocuğa baktı. Anında hastalık ve okul aklından uçup giderken çocuğun yanına koştu. Nefes nefese önünde dikildi. Çocuk anında gözlerini silerken ve sert bir ifade takınırken Felix onu tatlı bularak kıkırdamıştı.

"Ne gülüyorsun! Ağladığım için dalga mı geçeceksin!"

"Yo, neden geçeyim ki?"

"Ağlamak ezikliktir çünkü ve ben bir eziğim." Felix dudak bükerek minik elleriyle montunu aşağı çekiştirdi. Pijaması ıslanmasın diye montuna oturacaktı ama bir türlü montu çekemiyordu. Oturan çocuk homurdanarak felixin montunu aşağı çekti ve Felix bu sert çekişin üstüne poposunun üstüne düştü.

İyi haber yabancı çocuk sayesinde montunun üstüne oturmuştu.

"Şey, Teşekkürler."

Çocuktan ses gelmedi.

"Ben dalga geçmem söyle hadi, neden ağlıyorsun?" Küçük çocuk parmaklarıyla oynarken konuştu.

"Annemlerin işi olduğu için kimse benimle kar oynamıyor. Kardeşim arkadaşının evine gitti. Ben yanlızım.."

Felix kızarık dudaklarını büyüp üşümüş ellerini üstüne sürttü. Sonra aklına gelen fikirle heyecanla yerinde zıpladı.

"Ben seninle oynarım!!" Yanındaki çocuk şaşkınca kendisine baktığında sıcacık bir gülümseme sundu ve hemen yandan aldığı karı karşısındaki çocuğun yüzüne yapıştırıp gülmeye başladı. Büyük olan 2. bir şokla dona kaldığında Felix çoktan koşarak kaçmaya başlamıştı. Büyük olan kendine gelip gülmeye başladı ve yerden aldığı karı top haline getirip minik çocuğun peşinden koşmaya başladı.

"Yakalayacağım seni!" Elindeki kar topunu fırlattığında felix sırtından aldığı darbe ile bağırarak arkasına döndü.

"Görürsün sen!" İkisi büyük bir savaşa girdiler..

~

"Şu taşlardanda göz yapalım!" Büyük olan başımı sallayıp yaptıkları kardan adamın gözleri için yerden bir kaç taş aldı.

"Düğmeler ve ağızda taştan olsun." Felix heyecanla zıplayıp kollar için dal aramaya başladı. Büyük çocuk düğmeleri de dizdikten sonra gülerek Felixe döndü ve çalıların arasında dal arayan heryeri kar olmuş felixi görmesiyle daha çok güldü.

"Napıyorsun!!" Felix elindeki iki dallaalıların aradından çıktı. Burnu, dudakları, yanakları ve üstü başı heryeri kardı.

"Kol arıyordum.." dudak büzerek söylemesiyle dudağındaki bir kaç kar parçası düşerken büyük olan ona gülümseyerek yaklaştı. Boy farkı oldukça fazlaydı Felix başını yukar kaldırmak zorunda kalmıştı.

"Gel bakalım bebek." Büyük olan küçüğün burnunu parmaklarıyla temizledikten sonra dudaklarınıda sildi. Küçüğün gözlerindeki hayran pırıltıları fark etmeden. Felix yanaklarının yandığını hissediyordu ama gözlerini onun yanaklarını okşayarak temizleyen uzun çocuktan alamıyordu.

"İnanmıyorum! Yanaklarındaki şeylerde ne!" yüzünü daha çok yaklaştırıp çillerini inceleyen çocukla yanakları iyice domatese dönüşüyordu. Uzun olan bunu fark edip kıkırdarken Felix kızarmaya devam ediyordu. Utangaç bir şekilde geriye kaçtı.

"Havuç getirsene, kardan adam burunsuz kalmasın!" Uzun olan gülümseyip eve girdiğinde minik elini kalbine yaslayıp soluklanmaya çalıştı. Birden nefesi hızlanmış kalp atışları düzensizleşmişti. Hoşuna gitmediği için kaşlarını çattığı sırada kaşlarının ortasındaki parmakla irkildi. Başını kaldırıp baktığında elindeki havuçla büyüğü ona gülümsüyordu.

"Kaşlarını çatma çabuk buruşursun!" gülmee devam ettiğinde Felix yavaşça omzuna vurdu onun.

"AH OMZUM KOPTU!!!" Felix koxaman gözleriyle büyüğünün omzunu tuttu.

"Özür dilerim ben yavaş vurdum sanıyordum!" kaşlarını çatarak eline baktığında büyük olan gülerek onu kardan adama yöneltti.

"Felix!!! Dışarı mı çıktın!!"

"Hiii! Noona!!!" Yanlarına yaklaşan kızla büyük olan felixin gideceğini anlayıp somurtmaya başladı. Nayeon Felixi çekiştirerek eve götürürken Felix bağırdı.

"Benim adım Felix!! Senin adın ne??"

"Hyunjin! İsmim Hyunjin!!"

Felix eve girmeden son kez el salladı ve kapı kapandı. Hyunjin ise elindeki havuç ile kapıya baka kaldı.

"Felix.." Beraber geçirdikleri 4 saat sonra Felix hasta olmuş, okuşa gidememişti ama hiç umrunda değildi. Tek istediği Hyunjini twkrar bulabilmekti.

...

Nihih ilk karşılaşmayı yazdım tabi ama hwang mal olduğu için hatırlamıyor onun felix olduğunu nihhahha simdi ders çalışmaya gidiyorum belki bbirdaha bölüm atarım bb

Ups! Ten obraz nie jest zgodny z naszymi wytycznymi. Aby kontynuować, spróbuj go usunąć lub użyć innego.


Nihih ilk karşılaşmayı yazdım tabi ama hwang mal olduğu için hatırlamıyor onun felix olduğunu nihhahha simdi ders çalışmaya gidiyorum belki bbirdaha bölüm atarım bb

The Snow' HyunlixOpowieści tętniące życiem. Odkryj je teraz