looking at taehyung |taekook ✔️

35

"Taehyung dursana, açacaklar şimdi kapıyı!"

Jungkook dikildiği apartman dairesinin önünde çaldığı zil ve elindeki tatlılarla beklerken tam arkasından kapının iki yanından kasasına tutunan Taehyung rahat durmayıp montun açık bıraktığı güzel boynuna öpücüklerini konduruyordu.

İkili buna kıkırdasa bile Jungkook her an kapı açılacak diye gergindi.

Taehyung onu okuldan aldığında ufak tatlı bir tartışma sonrası hemen bir pastaneye gitmişlerdi. Jungkook akşam için bir sürü -en çok renkli renkli makaron- alırken heyecanlıydı. Tüm seçtiklerini ise Taehyung'un ısrarlarına rağmen ona kızarak kendi parasıyla ödemişti. Rahat hissediyordu.

Garip bir şekilde Taehyung'un arkadaşlarıyla oturacağı için gergin değildi. Çünkü biliyordu onların hepsi artık kendi arkadaşı da sayılırdı. Hatta öylelerdi. Nasıl olmasınlar ki? Sürekli Jungkook'un da olduğu gruba mesajlar atıp bir şeyler anlatıyor onu kahkahaya boğuyorlardı ki bunlar dışında Lisa ve Namjoon özelden peşini asla bırakmıyorlardı. Diğerleri de yazıyordu ama ikisi kadar değil kesinlikle.

Jungkook çok mutluydu. Gerçekten çok mutluydu. Hayallerine dahi zar zor sığdırdığı adamın kolları arasında çok mutluydu. Etrafındaki sıcaklıklarını hissettiği arkadaşlarıyla çok mutluydu. Heyecanlıydı da ilk olan bu duygular için. Tek amacı birden afallamamaktı ki diğerlerinin de yardımı sayesinde iyiydi.

En çok da Taehyung'u sayesinde iyiydi.

Hoseok'un kapısına dikilip zili çaldıkları an Taehyung rahat durmayıp papatyasını kolları arasına almış ve her gece yatmadan öpücük kondurduğu güzel boyna sevgisini şimdi de göstermişti.

Jungkook kızdığını düşünse bile her öpücük sonrası kıkırdayışı Taehyung'u da mutlu edip devam etmesini sağlıyordu. Dirseğini hafifçe arkasındaki bedene geçirmeyi ihmal etmiyordu tabi. 

"Sonunda! Jungkook bunu da mı getirdin ya sadece sen gel demiştim."

Açılan kapıyla beraber Hoseok abartılı bir tepki verip buruşturduğu yüzüyle Taehyung'u süzerken ikili içeriye girmiş Jungkook biraz daha gülmüştü bu hallerine. İkisi de ceketlerini çıkarmış Jungkook elindekileri Hoseok'a uzatıp onun mutfağa gitmesini sağladıktan sonra arkasındaki sevgilisiyle salona ilerlemişti.

"İyi akşamlar hepinize!"

Büyük bir gülümsemeyle ellerini sallayıp içerideki kalabalığa selam verdiğinde Taehyung da ona uyarak arkasında yerini almış ve bir elini beline koyup diğerini sallamıştı selam için.

Daha büyük bir kargaşa oluşurken Jungkook birkaç kere anca gördüğü Winwin ve Sunmi'nin yine olmadığını fark etti. Onlar dışında Lisa, Jackson, Namjoon ve Hoseok'tu işte. Bir de ikisi eklenmişti.

"Hoşgeldiniz! Bakın! İzleyin bakın hemen!"

Namjoon heyecanla bağırıp elindeki uno kartını Lisa'nın attığı kartın üstüne sertçe koyduğunda yerinde tepinmişti biraz kazanmanın sevinciyle. Lisa'nın yüzü asılıp sevgilisi Jackson'ın göğsüne sokulurken Jackson gülse bile belli etmemeye çalışıyordu.

Taehyung hala Jungkook'un belinde duran eliyle onu yönlendirip Jackson ve Lisa'nın karşısındaki ikili koltuğa oturmalarını sağladığında Jungkook da Namjoon'a gülmekle meşguldü.

"Noldu lan Lisa? Noldu?! Üçüncü kez kaybettin!"

Lisa sinirle bir işe yaramasını umarak elinde kalan iki kartı fırlattığında ve sevgilisine mızmızlandığında Namjoon daha da keyiflenmişti. Hatta o kadar keyiflenmişti ki çaprazındaki Jungkook'un kolunu tutarak onu sarsmaya başlamıştı. Taehyung ise bununla beraber üzerlerine eğilen Namjoon'u alnından itip sevgilisini kendisine daha çok çektiğinde Lisa gülmüştü bu sefer.