28

66.9K 6K 9K
                                    

Jungkook hala içinden atamadığı ama aza indirdiği gerginliğiyle masanın üzerindeki hazırladıklarını düzeltirken anında duruyor, masayı tekrar süzüp yeniden düzeltecek bir şeyler buluyordu.

Taehyung mutfağın kapısına yaslanmış kolları göğsünde bağlı yüzündeki tebessümle onu izlerken Jungkook yine durmuş, alt dudağını ısırıp gözlerini kısmıştı masadan destek alıp yükünü bir ayağının üstüne verip diğerini parmak uçlarında basıp kırarak.

Taehyung'un aniden tebessümü gitti ve baştan sona süzdü Jungkook'u. Masaya eğildiği için içe göçen ince beli, çıkıklaşan ve bacağını da kırdığından pantolonu dolduran dolgun kalçası, kalın uylukları ve aşağı indikçe incelen bacaklarıyla Taehyung'un tökezlemesini sağlamıştı. Keza keskin çene hattı, ve yandan yüzüyle de afallatmıştı. Taehyung midesine aniden giren sızıyla kaşlarını çatıp kafasını önüne eğerken gözlerini kapatmıştı birkaç saniyeliğine.

Şu an bunları düşünmek için çok erkendi bu yüzden kafasını dağıtmak için birkaç saat öncesini, kafedeki anı düşündü. Taehyung arabadan indiği gibi kafeye ilerlerken birden kafenin kapısı açılmış, elinde eşyalarını tutan telaşlı Jungkook koşarak kollarını Taehyung'un boynuna dolamış bedenlerinin çarpışmasına neden olmuştu.

Taehyung boynundaki sıcaklık ve bedenine yapışan bedenle afallasa bile çok geçmeden ellerini aceleden mont bile giyemeyen Jungkook'un beline sarmış, kafasını hafif çevirerek nefes nefese olan oğlanın kokusunu ciğerlerine doldurmuştu.

Jungkook'a sarılmak... Hiç olmadığı kadar  hissettirmişti.

'Tamam! Öpme yok tamam mı? Sarıldık bak öpme!' diye hızlı hızlı konuşmuştu birden ve sanki Taehyung onu her an çekip öpecekmiş gibi geldiğinden de daha da sıkı sarmıştı kollarını. Taehyung ise bu anın şokunu atar atmaz keyifle sırıtmış, kafasını hafif çevirerek güzel saçlardan yayılan kokuyu ciğerlerine misafir ederken kollarını sımsıkı dolamıştı Jungkook'a.

Kaç dakika orada öyle durduklarını bilmiyorlardı. Ne geçip giden arabalar önemliydi ne de insanlar. O için sadece ikisi vardı birbirleri için ve dünyada. Sarılmaları bittiğindeyse Taehyung söz vermesine rağmen çekinerek ufakça Jungkook'un alnına dokundurmuştu dudaklarını. Jungkook'un ise bu ufacık temasta bile kalbi titremiş o da öpmek istemişti Taehyung'u ama o an dudaklarını birbirine bastırıp kocaman gözleriyle ona bakmaktan ileriye gidememişti.

Taehyung yine o bakışları gözünün önüne getirdiğinde bir de Jungkook'un büzdüğü dudaklarını gördü ve dayanamayıp kollarını göğsünden ayırarak birkaç adımda yanına ulaştı.
Arkasına geçerek kollarını iki yanından masaya koydu ve vücutlarının temas ettirmeden sadece çenesini Jungkook'un omzuna yerleştirdi.

Jungkook bu hamleyle irkilirken kafasını hafif kenarıya çekti ve biraz dönerek Taehyung'un omzundaki esmer yüzüne yandan baktı. Kirpikleri ok gibi uzanmış, dudakları hamlesinden dolayı büzülmüş, sakalları hafiften uzamaya başlamışken saçları güzelce ayrılmıştı. Yeni çıkmaya başlayan sakalları dışında daha beyazlamamış ufak bir sivilce kırmızı bir şekilde parlarken burnuna dolan ferah kokuyla da Jungkook sertçe yutkunup kocaman açılan gözleriyle önüne döndü ve dudaklarını birbirine bastırıp o da masayı sıktı elleri arasından. Kalbi hızlanmaya başlamıştı çoktan.

"Güzel şeyler yaptık bence."

Dibinden gelen derin ses ve Taehyung konuştuğu için omuzundaki hareketlenmeyle yine yutkunmuştu Jungkook ve nefeslerinin düzensizleştiğini hissediyordu.

"Evet. Hepsi çok güzel oldu. Tatları da çok güzel."

Jungkook hızlı hızlı konuşup tırnaklarıyla birkaç saniyeliğine masada ufak bir ritim tuttuğunda Taehyung kafasını kaldırmadan ona bakıp gülümsedi. Jungkook yakından da çok güzeldi.

looking at taehyung |taekook ✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin