ÜSTEĞMENCİM {Texting}

❤️ Üsteğmen

İstanbul bölümüne son bölümler geri sayım başlasın 3...⏳☺️

Multimedya koyasım geldi 😁 : Nazende Sevgilim
_________

Eflin'den devam ediyor...

Dün bana yanlışlıkla yazan üsteğmen ile mesajlaşmıştım benim onu Allah'a emanet ettiğimi söylüyordu ama ben öyle bir şey yapmadığıma yemin edebilirim. Yada yaptımda beynim o günü bütün varlığıyla sildimi onu bilmiyordum.

Derin bir nefes alıp gözlerimi açtığımda daha yeni başlayan ezan sesi doldu kulaklarıma, bu yıl kış geç geleceğe benziyordu, bir ocak geçmişti ve hâlâ hava güllük gülistanlıktı (çok güzeldi). Yataktan kalkıp pencereye doğru ilerledim,bir çekişte perdeği açtıktan sonra pencereye ilişti gözlerime, sabahın serinliğini seviyordum. Pencereyi açtığımda yüzüme deyen buz gibi havayla ilk başta irkildim ama sonra kendimi toparlayıp odamda bulunan koltuğun üstündeki kapşonlumu aldım ve bir çırpıda giydim, hemen ardından başımın hâlâ açık olduğu geldi aklıma ve yatağın üstünde duran dün akşam fırlattığım şalımı alarak başıma doladım. Şimdi güzelce ezanı dinleyebilir gökyüzünün gözümdeki yansımasına şahit olabilirdim...

______

Alkan'dan devam ediyor...

Gece pek iyi uyuya bildiğim söylenemez, sabah namazına bir saat kala daha fazla uyumak için direnmedim zaten havanın soğuk olduğunu bilmeme rağmen üzerime birşey almamıştım, hasta olacaksam da olayım. Şu an bahçede çardağa oturmuş bir şekilde karşımdaki dağları seyrediyordum, gerçi gördüğüm pek söylenemez ama biri gelip 'ne yapıyorsu ?' dese 'dağları izliyorum' demek için gelmiştim buraya.

Dün orman gözlü ile konuşmuştum ve açıkcası canım yandı. Operasyondan sonra telefonuma gelen mesajın ondan olması beni ayrı bir şekilde mutlu ederken, bunu ona söylediğimde kendisi değilde kuzeninin yazdığını söylemişti.

Bunu başka biri söylese kendisi yazdı ama şimdi kuzenim yazdı diyip suçu ona atıyor derdim ama ben yazdığımda bile çekine çekine cevap veren biri bana mesaj atmış olamaz ki. Hayellerim bir bir suya düşerken vücudumun titremesiyle kendime geldim. T-shirt ile bu havada dışarda oturmak tam bir aptallıktı, yerimden bezgin bir şekilde kalktığımda telefonuma gelen bildirim sesiyle namaz vaktinin girdiğini anladım ve abdest almak için lavaboya gittim. Su havaya nazaran biraz daha sıcaktı, yada donan vücudum eriyor bende bu sebepten suyu sıcak zannediyordum bilmiyorum, abdest aldıktan sonra mescide gittim ve sabah namazını kıldım. İçime dolan huzurla ne yapacağımı bilemedim, halbuki yirmi dakika öncesine kadar içim sıkıntı doluydu ama şimdi yüce Rabbim ruhumu feraha kavuşturmuştu. Elhamdülillah. :)

Namazdan sonra yeniden yatakhaneye gitmek aklımdan geçsede onlar birazdan uyandırdı ve benim uykum anca gelmişti, namaz kılan pek fazla kişi olmadığından mescit uyumak için çok uygun bir yerdi benim için. Hiç vakit kaybetmeden köşeye geçip uzandım ve üzerime serdiğim namazlıkla uykuya daldım.
___________

Eflin'den devam ediyor...

Namazdan sonra uyumak istese de bir türlü uyku girmedi gözüme, yatakta bi o yana bir bu yana döndükten sonra pes edip yatakta doğruldum, sırtımı yatak başlığına yasladım ve komidinin üstünde bulunan siyah ajandamı alıp hayranlıkla yazdığım kurguya devam ettim. Kendi yazdığım kurgu karakterine hayran kalmam normal mı? Duhan üsteğmen, adını söyleyince bile gözlerimin parladığına yemin edebilirim.

Kendime gülerek yazmaya son hız devam ettim. Acama benide böyle seven biri çıkarmı karşıma ?

İki saattir aralıksız yazıyordum, kurgu çok iyi gidiyordu ama elim kopmuştu artık. Ajandamı aldığım yere bırakınca boynumu ve parmaklarımı kütlettim, rahatladığımı hissedince yerimden kalktım ve mutfağa doğru bir serüvene başladım çünkü dün evde 3. Dünya savaşı çıkmıştı ve biz bunu hiç tınlamadan yatmıştık. Şimdide celebesini çekiyorduk. Ne mi oluyor? Hemen açıklıyayım, sömestr tatili için İstanbul'a gidicektik, iki haftalık gibi kısacık bir süre için kızlar gardobunu boşaltınca banada bir düzen aşkı delmişti.