Emre bir anda " Telefon bende kalabilir mi Hümeyra?" dedi. Yutkunamadım. Savaş duymuş olabilirdi. 

" Kim o adam. Neredesin sen? " dedi Savaş biraz daha sesini yükselterek. Duymuştu. Hemen yerimden kalkmıştım. " Kimse Savaş, Gül'le dışardayız. Yanımızdan geçen bir adam karısıyla konuşuyor herhalde  "dedim. 

Yalanım o kadar kötüydü ki, daha söylerken utanmıştım. 

" Öyle mi Hümeyra hanım? Adamın karısının adı da mı Hümeyraymış?" dedi. İma ile. 

İnanmadığını açık açık söylemişti resmen. " Öyle tabi Savaş. Başka ne olabilir ki? " dedim. 

" Neredesin Hümeyra?" dedi sert sesi ile. Yüreğime korku dolarken, stresle dudaklarımı ısırıp Güllere doğru döndüm. Gül de bana bakıyordu. 

Yüzümden bir şeylerin olduğunu anlamıştı. Yerinden kalkıp yanıma geldi. 

" Ne oldu " dedi fısıltıyla. Telefonun ses kısmını kapattım " Savaş nerede olduğumu soruyor " dedim aynı şekilde. 

" Dışardayım demedin mi? " 

" Dedim ama" devam edemeden Savaş'ın adımı seslenmişti. 

" HÜMERA " dedi  bağırarak. 

" B-buradayım Savaş. Bir an sesin kesildi de " dedim yine yalan söylemiştim. Sesi gittikçe sinirli gelirken, yürüdüğünü sıklaşan nefesinden anlamıştım. " Bana hemen nerede olduğunu söyle " dedi.

Korkum katlanmıştı resmen. 

" Çarşıdayız " dedim ilk aklıma gelen şeyi söylemiştim. 

" Tamam bekle geliyorum " deyip kapattı telefonu. Hızla Emre'ye yaklaştım. " Benim gitmem lazım, Zeynep'in telefonu sende kalsın benim numaram kayıtlı oradan ulaşırsın bana olur mu? " şaşkın şaşkın bakan adam hızlı konuşmama rağmen anlamış, üstüne bir de beni onaylamıştı. 

Daha fazla burada kalamazdık. Savaş eğer Emre'yi görürse, yanlış anlayabilir, en kötüsü onu öldürebilirdi.

Gül'ün elinden tutarak çıktım kafeden. Kapıdan çıkmamla, geniş bir gövdeye çarpmam bir oldu. Şükür ki düşmemiştim. Kim olduğuna bakmak için kafamı kaldırdığımda zeytin gözlerle, göz göze gelmiştim. 

" Savaş ?" dedim fısıltıyla. 

Kaşlarını çatmış, koyulaşmış siyah gözleri ile bana bakıyordu. Korkudan titremeye başladığımı hissediyordum. İki eli de kollarımda öylece bir birimize bakıyorduk. 

" Çarşıdayım demiştin" 

Söylediğim yalanın bu kadar erken ortaya çıkmasını beklemiyordum. 

" Çarşıdaydık zaten Savaş. Sen arayınca hızlıca..." 

Savaş aniden kafasını Gül'e çevrince sözleri yarıda kalmıştı. 

Öyle bir bakıyordu ki. Gül bile seslice yutkunmak zorunda kalmıştı. İş kontrolden çıkıyordu. Savaş'ın dikkatini çekmek için, iki elimi de göğsüne koydum. Anında kafasını bana doğru çevirmişti. 

Arada kafamı kaldırıp kaçamak bakışlar attım. 

" Ben biraz kötü oldum da, Gül de burada biraz oturalım dedi. Seni endişelendirmemek içinde yalan söylemek zorunda kaldım" dedim. İnanması için dualar ediyordum içimden. 

Bir süre daha bakıp elini kaldırarak yüzüme koydu. 

" Ne oldu? Neyin var ?" 

İnanmıştı bana.

~Hümeyra~Where stories live. Discover now