50. Bölüm (4 ay vakası)

9.6K 313 50
                                    

Bazen insan birinden bir söz alıyordu, ve o sözleri yerine getirmesi gereken siz oluyordunuz.

Bu sensiz geçirdiğimiz 4. Ay sevgilim, Adal artık seni görmek istiyor, ona annen bir iş seyahatine çıktı dönecek dedim, peki ya dönmezsen? Ne derim ben Adala, Annen öldü diyebilir miyim, belki de üçümüzün ölüm haberini verecek başkası gerekiyor, senin bana sürekli yapma demeni ve benim inatla yapmamı özledim, beni kıskanmanı özledim, hepimiz özledik seni, ama bir şey daha var, ölen bebeğimiz, eğer uyanırsan sana bunu nasıl söylerim bilmiyorum, benim yüzümden bebeğimiz öldü diyebilir miyim sana? henüz daha 1 haftalık bile olmayan bebeğimizi öldürdüm diyebilir miyim?

Defterin 91. sayfasıydı, 3 aydır yazıyordum, 3 aydır her gün yazıyordum. Kutunun içine bırakıp kutuyu kasaya koydum ve kasanın kapağını kapattım, odadan çıkıp Adal'ın odasına girdim, uyuyordu, odadan çıkıp aşağı indim, mutfağa girdiğimde Doğa ve Miray kahvaltı hazırlıyorlardı, "ben hastaneye gideceğim, Adal'a yemeğini yedirdikten sonra ilaçlarını verin"

"tamam, bir durum olursa haber et" Miray'ın dediğiyle mutfaktan çıkıp telefonumu koltuğun üzerinden aldım. Gece doktor defalarca aramış, hemen evden çıkıp arabaya bindim. Doktoru aramaya başlayıp hoparlöre aldım.

"Alo doktor bey?

"Aktan bey, kusura bakmayın sizi gece gece aradım"

"neden aradınız"

"siz bugün hastaneye gelecek misiniz?"

"yoldayım geliyorum"

"o zaman yüz yüze konuşalım, merak etmeyin şuan durumu aynı"

"tamam geliyorum" deyip telefonu kapattım.

Umarım iyi bir durum vardır, bir kötü haberi daha kaldıracak bir güce sahip miyim bilmiyorum..

Ela 4 kez ameliyata girdi, kurşun kalbinin hemen altında ve derinde olduğu için kurşunu alamamışlardı, 4 ameliyatta başarısız olmuştu..

Yaklaşık 10 dakika sonra hastanede olmuştum, arabadan inip arabayı kilitledim ve hastaneye girip doktorun odasına çıktım, kapıyı tıklayıp içeri girdim. "durum nedir?"

"oturun lütfen" dediğinde koltuğa oturdum, "evet?"

"Aktan bey, Ela hanım'ın kalp atışı bu gece hızlandı, bu ya komadan çıkması demek ya da.."

"ne ya da? ya da ne!"

"ölmesi demek, biz onu tekrar MR girdirdik, radyasyonumuz oldukça yükseldi o yüzden kısa bir süre görebildik, kurşun biraz aşağı kaymış, kalp titreşimi gün geçtikçe kurşunu ileri atıyor, eğer izin verirseniz bir ameliyat daha yapacağız, bu ameliyat 16 saat sürecek, yarın saat 6'da başlayacağız, 16 saat sonrasında 24 saat bekleyeceğiz, eğer iyi bir sonuç alırsak yaşar, eğer bir tepki olmazsa onu daha fazla bekletemeyiz, belki dışardan aynı duruyor olabilir ama bu 3. karaciğer naklimiz, gün geçtikçe organları daha çok iflas ediyor, siz de biliyorsunuz yaptığımız nakilleri"

"ameliyat masasında kalma ihtimali var mı?"

"hayır, risk tamamen kalktı ama asıl risk ameliyattan sonra ki 24 saatte"

"eğer ameliyata girmezse bu şekilde komada mı bekleyecek?"

"evet, ama artık nakil yapamayız, nakil yapamamamız demek"

"ölme riski ne kadar?"

"%40"

"anladım, ben ameliyat olmasını istiyorum"

"biz anne babasından da imza alacağız"

"tamam ben konuşacağım onlarla" deyip ayağa kalktım. "şimdi görebilir miyim?"

Kör Talih +18Wo Geschichten leben. Entdecke jetzt