42.BÖLÜM

880 92 12
                                    

42.BÖLÜM

Çağla'nın aylardır yaşadığı tüm her şey onu amansızca hırpalamıştı. Bazen düşünemedi, bazen konuşamadı, bazen de yanlış kararlar alma yolunda emin adımlar ile ilerledi. Ama o kararları Rüzgâr esmesiyle birlikte yerle bir etmeyi her zaman başarmıştı. Şimdi eli sevdiği adamın avuçlarında, başı onun göğsünde sahiplenircesine yer bulmuşken tüm geçmişi bir film şeridi gibi gözünün önünden akıp gidiyordu. Yaşadığı acı dolu talihsizlikler ciğerlerinde ıstırap dolu bir sancıya sebep olurken kardeşinin nefes aldığı yaşıyor olması onu derin bir rahatlamaya sürüklüyordu. Gözlerini kapayarak Rüzgâr'ın göğsü üzerinde derin bir soluk alıp verdi. Kendine güç toplamaktı niyeti, dakikalar sonra yaşanacak karşılaşma için dirayetini toplamaktı tek derdi. Sinesine sığınarak daha sıkıca sarıldı ona. Adamın dudaklarının sıcaklığı kızın hareketlenmesi ile birlikte onun alnında yerini buldu.

"Ben yanındayım, sakın korkma." Diyerek döküldü dilinden rahatlatıcı bir tınıyla kelimeler. Artık kendi içindeki intikamın yangını sönmeye başlamıştı. Çağla'nın elinin avucunun içini dudaklarına götürdü. Sıcak nefesini avuçlarının içinde hisseden kız bu efsunlu temas ile içinde bir yerlerde pıtırdayan bir coşku hissetti. Onun için birçok şeye göğüs germiş, bir gün bile bundan rahatsızlık duymamıştı. Her şeye ve ona acı veren herkese karşı durmayı çok iyi öğrenmişti. Rüzgâr aklındaki binlerce cümle ile Çağla'ya baktı. Yüzünü ezberlercesine, her bir noktasını zihnine nakış gibi işledi. Nefesi kesildi duru güzelliği karşısında. Bazı insanlar bazı yüreklerin ömrüne hediyedir. Çağla'da Rüzgâr'ın ömrüne eşsiz mucizevî bir armağan gibiydi. Onun varlığı olumsuz tüm düşüncelerini bertaraf ederken zihnindeki gerginliği ortadan kaldırmıştı. Rüzgâr ve Çağla yılların vermiş olduğu yorgunluğun omuzlarındaki yüklerinden kurtulduklarını hissederken kulaklarına dolan ses ikisini de gerçek dünyaya geri dönmesini sağlamıştı.

Civan "Geldik." Diyerek arka koltukta huzurlu dakikalar geçiren çifte döndürdü bakışlarını. Fulya da tedirgin sesi endişeli bakışlarıyla konuşmaya başladı.

"Ferhat ve Sıla bizi bekliyorlar. Ilgaz'ın durumunu biliyorsun Çağla, şu an için ablası olduğunu söylemeni istemiyorum. Bu durumu zamana yayarak pedagog eşliğinde ilerleyeceğiz. O daha küçücük ne olur onu zorlayacak hareketlerde bulunma."

"Ben onun ablasıyım Fulya, evet büyük bir şok yaşadım ama asla onun zarar göreceği bir harekette bulunmam."

"Biliyorum Çağla, affet ne olur. Yaşadığın onca şeyin ardından senin de desteğe ihtiyacın var ve kendini daha kötü bir ruh haline sokacak bir yanlışa sürüklemeni istemediğim için söyledim tüm bunları. Yoksa bilinçli olarak ona zarar vereceğini düşündüğümden değil. Ne olur beni yanlış anlama. Ben yalnızca çocuklar söz konusu olduğu zaman daha da hassas oluyorum."

"Tamam Fulya, yanlış anlamadım ama artık gitmek istiyorum ve bir an önce kardeşimi, miniğimi görmek istiyorum."

Fulya e Civan ona anlayış ile başını olumlu anlamda sallarken Rüzgâr Çağla'nın arabadan inmesi için ona fırsat verdi. Şimdi Çocuk Esirgeme Kurumunun önünde Çağla, Rüzgâr, Fulya ve Civan ne yapacaklarını bilmez bir halde dikiliyorlardı. Rüzgâr cebinden telefonu çıkarak Ferhat'ı aradı.

"Ferhat biz geldik kapının önündeyiz. Siz nerdesiniz? Tamam geliyoruz." Diyerek telefonu kapattı. Çağla'ya dönerek "Bizi içeride bekliyorlar. Gidelim mi?" dedi. Gözlerinden dolup taşmaya hazırlanan damlalar kalbinin hızla atmaya başlamasıyla soluğunun kesilmesine sebep oldu.

"Ben..." dedi az önceki kendinden emin kız gitmiş küçük bir kız çocuğuna dönüşmüştü sanki. "Korkuyorum Rüzgâr." Dedi.

"Korkma." Diyerek elleriyle kızın yüzünü avuçları içine aldı. Başparmaklarıyla yanağından akmaya başlamış yaşları silerken "Ilgaz senin kardeşin, ne kadar küçük olsa da seni hatırlayacaktır. Bugün olmasa da yarın, yarın olmasa da daha sonra. Hatırlayacak ve yanımıza alacağız kardeşini, ama sabırlı olmalıyız. Onun küçücük bir çocuk olduğunu asla unutma ve ne olur yanında ağlama. Konuşamadığını ve korkabileceğini sakın unutma olur mu güzel gözlüm?" Dedi.

Geriye Dönüş* TAMAMLANDIWhere stories live. Discover now