25

716 83 54
                                    

MERHABAA!!

Nasılsınız?Beni sorarsanız iyiyim, yaşıyorum.Okul ile meşguldüm biraz, finaller vs. anca bugün yazabildim.

Öyleyse sizi tutmayayım, okumaya geçin!

İyi okumalar dilerim :)

Marvolo'nun günleri oldukça yoğun geçiyordu.

Yeni ele geçirilmiş bakanlığın böyle dezavantajlı bir yönü vardı, düzeltilmesi gereken çok fazla şey olduğu için.

Yine de bunu göze almıştı. Böyle olacağını her zaman biliyordu ama bunun hakkında düşündüğünde denklemde Harry yoktu. 

Zaman ayırması, mutluluğunu gözetmesi gereken bir oğlan çocuğu hayatına girdiğinde denklemini çoktan kurmuştu. Şimdi ise yapması gereken şeyler o kadar sıkıcı geliyordu ki eve gideceği zamanı dört gözle bekliyor, saati erkene çekebilmek için olabildiğince hızlı halletmeye çalışıyordu görevlerini.

Lucius onu fazlasıyla şaşırtarak acımasız miktarda görev yükünü ondan almaya başlamış ve Marvolo hala geç olsa da daha erken eve gidebilmeye başlamıştı. Bu ona kolaylıktı ve Harry ile daha fazla zaman geçirmek demekti. Marvolo asla reddetmedi.

Harry arkadaşının derslerden geri kalmak istemediğini bildiği için Hermione itiraz etse de ona hafta sonları her zaman buluşabileceklerini belirtmiş ve ardından derslerine göndermişti. Marvolo kızı götürüp getirmede hiçbir sorun yaşamıyordu sonuçta.

Malikanede birazcık yalnız kalan Harry arada Malfoy malikanesine gidip Narcissa ile sohbet ediyor, akşam Marvolo eve döndüğünde yemekte gevezelik ederek anlatıyordu ne yaptıklarını. 

Bugün de Malfoy malikanesine gideceği bir gündü çünkü iyileşme durumu kontrol edilmeliydi. Marvolo onunla gitmek istese de Harry onu sorun olmayacağını söyleyerek ikna etmiş, bakanlığa dönmesini sağlamıştı.

Yani Marvolo bakanlıkta, tembellik yapan çalışanlara dik dik bakarak Lucius'un raporlarını dinliyordu.

Görünüşe göre her şey yolunda gidiyordu. Bekledikleri kadar değildi fakat bu normaldi çünkü olanlar henüz yeniydi. Bir anda istedikleri şeyleri yapamazlardı.

Lucius'a başını sallayan Marvolo sessiz adımlarla yaklaşan Severus'u fark etti ve delici bakışlarını dikti iksir ustasına. Sarışın Lord Marvolo'nun bakışlarını fark ederek sözünü kesti ve başını çevirerek baktı adama.Sonra başını eğmiş, Marvolo'ya hitap etmişti. "Daha sonra devam edebilirim, Lordum."

"Öyle yap."diye onayladı genç adam, onu. Daha sonra kızıl gözlerini sarışın adama dikmişti. "Birisine odama kahve getirmesini söyle."

Lucius hızla onayladı ve sessizce ayrıldı yanlarından.

Marvolo ise sonunda karşısında duran Severus Snape'e döndü. "Karşıma çıkacak cesaretin var demek?"

Severus'un ten rengi zaten solukken daha solgun gözüküyordu şimdi. Omuzları gerilmiş, Cruciatus laneti yiyecekmiş gibi titremişti. Hoş, Marvolo bakanlıkta olmasalardı ona laneti atardı.

"Neden geldin?"diye tersledi Marvolo, adamı. "Canından olmak mı istiyorsun?Eğer Harry söz vermemi sağlamasaydı iki hafta önce mezarda olurdun, belki bilmek istersin."

İksir ustası başını eğdi."Bay Potter ile konuşmak istiyorum Lordum."

 Marvolo'nun kızıl gözleri şiddetle parladı."Neden?Zorbalık yapacağın başka öğrenci bulamadın mı?"

"Ben..."dedi ve genç adam ona dik dik baktığında korkarak devam etti Severus Snape."Hayır, Lordum. Özür dilemek istiyorum."

Marvolo onu ciddiyetle inceledi ve yalan söylediğine dair herhangi bir delil aradı fakat iksir ustası yalan söylemiyordu. Sırf biraz daha korkutmak istediği için gözlerini kısarak adamı izledi ve yerinde gerginlikten kıpırdayana kadar dik dik baktı. "Neyi yapmaman gerektiğini biliyor musun Severus?"

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Jan 10, 2023 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

Little Author//TomarryWhere stories live. Discover now