19

790 90 73
                                    

Arkadaşlar çok önemli bir şey sormalıyım!

Polyjuice iksirinin Türkçesi neydi?Unutmuşum bu yüzden öyle yazdım.Biriniz doğruyu söylesin de düzelteyim.(İkinci yıl Slytherin ortak salonuna girmek için kullandıkları iksir bu arada.Türkçesi var diye hatırlıyordum.)

Nasılsınız?Sorarsanız ben de yaşamaya çalışıyorum.

Neyse, okumaya geçin bakalım.

İyi okumalar dilerim~

Harry hoşnutsuz bir şekilde baktı eski iksir profesörüne.

Birkaç gündür onu kendisine bakarken yakalasa da adam anında uzaklaşıyor, resmen kaçıyordu ondan.

Derslerde bile görmezden gelmeye başlamış, Harry'e tek bir bakış bile atmamıştı.

Ne kötü bakış, ne iğneli sözler.

Adam Harry yokmuş gibi davranıyordu.

Yine de arkasını döndüğünde o siyah gözlerin kendine baktığını görüyor, hatta göz göze geliyordu.

Fakat burada da adam kaçtı, gidemeyecek durumda ise bakışlarını kaçırıyor, gidebilecekse hemen ayrılıyordu oradan.

Harry homurdandı.Adam konuşmak istiyorsa korkak olmamalı ve söylemek istediği şeyleri söylemek için acele etmeliydi.

Üzerindeki bakışları fark eden iksir profesörü ile gözleri buluştu ve Harry gözlerini kıstı.

Adam birkaç gündür yaptığı gibi hemen kaçırmadan önce bir süre bakmış, sonra çevirmişti bakışlarını.

"Ondan cidden nefret ediyorum."diye homurdandı karşısında oturan Ronald'a."Ron, Mione nerede?"

Kızıl saçlı genç bilmiyorum dercesine omuz silktiğinde yanında oturan Ginny eğilmişti ona doğru."İşi vardı, birkaç dakikaya gelir."

Yeşil gözlü oğlan burnunu çekti ve çorbasından içmek için eğildi hafifçe.

Henüz kaşığını batırmıştı ki tanıdık, kadife bir sesi duydu.Belli ki büyüyle sesin gücü arttırılmış, salonda hafifçe yankılanıyordu.

"Sevgili öğrenciler ve onların çok değerli profesörleri,"

Harry sevdiği adamın ne yapmaya çalıştığını sessizce merak ederken kaşlarını çattı.

"Ve saygıdeğer düşmanım Harry Potter."dedikten sonra bir an duraksadı, öğrenciler korkuyla baktı birbirine."Ben gelmiş geçmiş en güçlü Karanlık Lord olan Lord Voldemort'um."

Öğrencilerden bazıları ayaklanırken profesörler oturmalarını işaret etti ve asalarını kaldırarak Büyük Salona koruyucu bariyerler dikmeye başladılar.

"Hogwarts kalesinin etrafı ve Hogsmeade ölüm yiyenlerim ile çevrilmiş, sizlerden birisi esir alınmıştır.Harry Potter teslim edilirse hiçbir zarar görmez ve esirinizi geri alırsınız, teslim edilmezse ne olacağını tahmin edebilirsiniz."dedikten sonra hafifçe kıkırdamıştı adam."Teslim olursan kız arkadaşını ve değerli okul arkadaşlarını kurtarabilirsin, Harry Potter.Yine de hayatını kurtarabilecek misin, emin değilim."

"Hermione benim kız arkadaşım değil!Kız olan arkadaşım!"

"Karar vermek için beş dakika veriyorum.Bahçeye çıktığın zaman kız arkadaşını bırakacağım."

Little Author//TomarryDonde viven las historias. Descúbrelo ahora