29

1K 72 0
                                    


Herkese merhaba.

Aslında çok heyecanlıyım çünkü her gün aramıza farklı kişiler katılıyor. Bana ve kitabıma bir şans verdiğiniz için teşekkür ederim.

Sizi çok seviyorum

Mihriban.

Keyifli okumalar

.

Küçük kız elindeki yırtık oyuncak ayısıyla beraber oldukça hızlı koşuyordu.

Annesine ve babasına gidecekti ama biraz daha hızlı koşmazsa bu amacı boşa çıkardı. Peşinden koşan kadın tam bir canavardı.

Akın abisinin anlattığı canavar kadının canlanmış haliydi resmen!

Koştu

İlerdeki köşeyi döndüğü zaman biraz duraksadı karnına ağrı girmişti.

"Anne, baba bekleyin size geleceğim." Diye fısıldadı. Gidecekti elbet.

Küçük ayısını iyice sarılıp ilerideki işlek bir lokantaya girdi. Eski kıyafetleriyle onu dilenci sanma ihtimalleri yüksekti.

Küçük kız buna aldırma ilerdeki adama doğru adımladı.

"Bakar mısınız acaba?"

"Ne var küçük? Para falan istiyorsan yok! Ücretsiz yemek hiç yok!"

Küçük kız, adamın sinirli halinden ürkmüştü.

"Yok onları istemiyorum." diye fısıldadı.

"Hep öyle olur tabi, hadi çık buradan yeteri kadar dilenci ile uğraşıyoruz zaten hadi!" Adam, küçük kızı itekleyerek lokantadan çıkardı.

Lokantanın kapısı yüzüne kapandı daha sonra.

"Dilenci değilim ki annemi istiyorum."

Ne yapacaktı? Bilmiyordu.

Biraz yavaş biraz hızlı adımlarla oradan ayrıldı. Evinin adresini bile bilmiyordu ezberleme gereği duymamıştı çünkü nereye giderse gitsin abileri yanında olurdu.

"Sizi çok özledim."

Gözyaşları hızlı bir şekilde döküldü gözlerinden. Çok geçmeden hıçkırıkları ve yağmur eşlik etti küçük kıza.

Yağmur altında çöp kutusunun yanında akşama kadar oturdu. Bir umut belki ailesinden biri geçerdi. Öyle de oldu.

İşlek caddede çöp kutusundan dolayı yarısını görebildiği araba babasının arabasıydı. İçindeki büyük bir heyecanla ayağa kalktı ve arabanın olduğu yere doğru koşmaya başladı.

Ellerimi TutarsanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin