Ben korku ile geriler iken oda üstüme gelerek "seni sikerim hoseok çık dışarı" dediğinde ben kekeleyerek "g-git buradan" dediğimde kolumdan sertçe tutarak çekiştirince kolumu kurtarmaya çalıştım ama okadar sıkı tutuyordu ki canım yanıyordu.

Yan evdeki shin teyze çıkarak "hoseok oğlum ne oluyor" dediğinde zorluk ile "birşey yok shin teyze, rahatsızlık için özür dilerim"dediğimde kapısını kapatarak içeri girdi.

Yoongi hala çekiştirirken acıdan ağlıyordum resmen, ağlayarak " bırak beni" derken beni duymuyordu resmen, asansör kapısı açık olduğu için beni çuval gibi içeri itti ve kendiside içeri girerek zemin kata bastı.

Ben köşede oturmuş ağlıyordum, kolum okadar acıyordu ki ve beni ittiği için kafamı çarpmıştım.

Beni zorla arabanın arkasına oturtarak,öne geçti ve çalıştırdı, korkudan kapıyı bile açamıyordum, aynadan  bana bakıp bağırarak "sus artık, sus , sesin çıkmasın" dediğinde iyice kendimi geri çektim ve koltuğa yapıştım.

Neden böyle davranıyordu bilmiyordum, ben korkudan daha çok ağlayarak hıçkırıklarımı kontrol altına alamıyordum, sinir ile direksiyona vurup "sana sus dedim değilmi, o lanet sesini duymayacağım" dediğinde hıçkırıklarımı durdurmayı denedim ama olmuyordu.

Sonunda evine geldiğimizde arabayı durdurup indi, benim olduğum tarafın kapısınıda açarak acıyan kolumu sıkıca tutarak benide indirdi.

Korumalar bana acıyarak bakıyordu, kapıyı serçe çaldığında kapı hizmetçi tarafından açıldı, beni içeri sürükledi, namjoon karşımıza geçerek "yoongi sakin ol" dediğinde yoongi namjoon'u kenarı çekerek yukarı çıkmaya başladı.

Jungkook'un ağlama sesleri geldiği odanın kapısını açarak beni içeri fırlattı ve üstüme gelerek "şu küçük piçin ateşini düşürt ve sustur yoksa ben ikinizinde sesini kesmesini bilirim" diyerek odanın kapısını çarparak çıktı.

Ayağa kalkıp jungkook'un yanına giderek elimi boynuna koydum, çocuk yanıyordu, üstünü soyarak odanın içindeki banyoya girdim ve suyu ılık yaparak iyice yıkadım, banyodan çıkarak üstüne sadece atlet ve şort giydirdim.

Göğüsüme yaslayarak  iki yana sallandım, sesi kesildi, ellerini iki yanıma sardı ve gözlerini kapattı.

İyice uyuduğundan emin olunca  uzandırdım, yanına uzanarak ağrıyan kolumu tutup ağlamaya başladım.

Bir süre sonra uyukalmıştım, yüzümde küçük eller hissedince gözlerimi açtım, jungkook  ellerini yüzüme koymuş gülüyordu, gülerek kalktım ve jungkook'u da kucağıma aldım, kapıyı açarak tam çıkacak iken bir hizmetçi "odadan çıkamzsınız , Bay Min'in emri, ne istiyorsanız ben getiririm" dediğinde sinir ile "jungkook için ılık süt" dediğimde kafa salladı, içeri girdiğimde kapıyı sıkıca kapatarak gitti.

Jungkook'a sütü içirdim , biberonu kenarı koyarak biraz sırtına vurdum, gazı çıkınca gülerek "minik bebeğim benim, seni çok özledim" dediğimde esneyerek güldü.

Yeniden yatağa uzandırdım, yanına uzandığımda bana sığınarak gözlerini kapattı, ateşin yorgunluğu hala üstündeydi.

Gözümü bile kırpmadan jungkook'u izliyordum, kapı açılınca kalktım, içeri yoongi girdiğinde yüzüme bile bakmadan jungkook'un yanına çöktü.

Kalkarak odadan çıktım, aşşağı inerek kapıya geldim ve terlik alarak  dışarı çıktım, demir kapıya geldiğimde korumalardan biri önüme geçerek "nereye efendim , bu saatte çıkamazsınız" dediğinde sinir ile "çekil önümden" dediğimde kafasını eğerek çekildi.

Kapıyı açarak dışarı çıktım , ilerledim.

Evime giderken üstümdeki pijama ve dağılmış saçlarım  yüzünden bana bakan insanları umursamadım ama onlar gece gece dağılmış bir adam ilk defa görüyorlardı.

Neredeyse bir saat yürümüştüm, evime gelerek saksının altındaki yedek anahtarı aldım ve kapıyı açarak içeri girdim.

Kapıyı kapatınca yere çökerek ağlamaya başladım, okadar sesli ağlıyordum ki bütün ev sesim ile dolmuştu, hıçkırarak ciğerlerim patlayana kadar ağlamıştım.

Artık göz yaşlarım akmadığında biraz daha ağladım ve soğuk zeminden kalkarak odama çıktım, boğazım ağrıyordu ve kemiklerim sızlıyordu.

Hastaneyi arıyarak üç gün izin aldım, zaten kısık ve çatlak sesim  izin vermeleri için yetmişti, her ne kadar hastalıkdan değilde ağladığım için çatlamış olsada işime yaramıştı.

Banyo ederek kendime kemik suyu çorbası yaptım, içtikten sonra mutfağı toparlayarak odama gittim ve uzandım, zaten yorgun olduğum için hemen uyuya kalmıştım.

sope : whitWhere stories live. Discover now