40. BÖLÜM: "Aşk ve Geçit"

Start from the beginning
                                    

Biran, eve girmeden önce Efraim'in suratına sağlam bir yumruk geçirmişti. Sonra da yaya olarak uzaklaşmıştı. Perla çok korkuyordu. Bu yüzden ağabeyinin yokluğunda bile Efraim'e yaklaşamamıştı ve yine bu yüzden Efraim'e ilk müdahaleyi yapan kişi ben olmuştum. Son bir saati aşkındır girişin farklı köşelerinde oturuyorduk. O ikisi liderlerinin geri döneceğini bilerek, döneceği andan korkuyorlardı. Ne söyleyeceğimi bilmiyodum. Aceleyle giyindiğim Perla'ya ait kazağın eteğiyle çekiştitircesine oynarken, Biran geri döndüğünde, onu bir kez daha nasıl durduracağımı bilmiyordum.

Keşke Mirel ve Mestan burada olsaydı. O zaman işler daha kolay olurdu. En azından Efraim'in diğer gözünü kurtarabilirdik!

"Ne halt yemeye dışarıda öpüşüyordunuz?"

Hadi ama Rozelin, çoktan gerçekleşmiş olan olayları sorgulamak senin kalemin değil!

"Pekala, bu durumdan nasıl kurtulacağımızı düşünelim." dedim sesimdeki sakinliği korumaya çalışarak. "En azından, daha haz hasarla atlatmayı..."

Perla'nın henüz dinen gözyaşları yeniden akmaya başladı. "Benim hatam.... Bir karar vermiştim. Buna uymalıydım. Buraya hiç gelmemeliydim..." Başını sallarken, Efraim, gözünde bastırdığı buz torbasını yere bırakıp, ona üzüntüyle baktı.

"Kendini suçlama, Perla. Beni asıl yaralayacak olan, senin üzüntün olur." Efraim bununla kalmadı. Hiç darbe almamış gibi ayağa kalktı, Perla'nın yanına yürüdü ve eğilip onu başının üzerinden öptükten sonra yerine döndü.

Efraim'e katıldım. "Buraya geleceğimizi bilemezdiniz. Zaten hesapta yoktu." Ellerimi iki yana açarken, kayda değer bir şeyler söylemeye çalıştım. "Biran yarın onunla konuşacağınızı bilmeli."

"Ne fark eder? Arkasından iş çevirdiğimizden emin oldu. Ayrıca bunu senin yapman doğru olmaz. Bizi sakladığını düşürse sana kızar."

"Umrumda değil. Ayrıca fark eder, Perla. Duygularınızdan emin olmanız, bir ilişkiye başlamanız zaman aldı. Tüm taşlar yerine oturduğunda, zaten bunu onunla paylaşamaya hazır hale geldiniz. Az önce olanlar... Yakalanamanız sadece bir talihsizlikti."

Perla bana umutsuz gözlerle baktı. "Bizi iyi gelmeye çalışmanı anlıyorum. Ama... Ağabeyimin kafasından geçenler, seninkilerden çok uzak. Şu an ikimizin de ceza biletini kesmiş olmalı."

"Hayır!" Oturduğum yerden kalktım. Öfkenin tüm sinirlerimi uyardığı hissettim. "Buna izin vermeyeceğim. O kas kafalı herif, sakin olup mantıklı düşünmek zorunda!"

Kapı üç kez vuruldu. Üçünde de, pervazının içinde kırılacakmış gibi sallandı.

"Geldi!" Perla korkuyla ayağa kalkarken, Efraim'e mi yoksa bana mı bakması gerektiğine karar veremedi. "Şimdi ne yapacağız?"

Kapıya yürüdüm. "Kapıyı açacağız."

Perla önüme geçti. "Bekle." Hızlıca nefeslenirken, ıslak gözlerini sildi. "Ona ne söyleyeceğiz!"

Perla'yı kollarından sıkıca tuttum ve güven verircesine çimen yeşili gözlerinin içine baktım. "Perla, sakin ol. Her şey yoluna girecek." Başımla Efraim'i işaret ettim. "Şimdi onu da alıp içeri git."

KIZIL GECE +18Where stories live. Discover now