- 10 -

284 49 21
                                    


langahasegawa x rkkyan (dm)
____________________

rkkyan: Langa naber?

Sana ulaşamıyorum kaç gündür.

Bir şey olmuş olmasından korkuyorum.

Cevap verebilir misin?

Bir gönderi falan da atmadın.

İyi misin?

İyi hissetmiyorsan benimle konuş, seve seve dinlerim seni.

Eğer ben bir şey yaptıysam özür dilerim.

Langa?

Kar tanem?

xxx

(10 Yıl Önce)

Mavi saçları gözlerini kapayan çocuk, kırmızı saçlı çocuğa daha sıkı sarılırken saçlarının arasından sobanın camından yanan ateşe bakıyordu.

"Reki sende böyle mi yanıyorsun?" diye sordu merakla.

"Hayır, seni ısıtabilmem için ateşe ihtiyacım yok." dedi kırmızı saçlı çocuk, göğsüne başını yaslamış olan oğlanın mavi saçlarına yüzünü gömüp kokusunu içine çekmeden önce. Defalarca öptü her bir saç telini. Daha sıkı sardı kollarını ona yaslanan bedene.

Kışları soğuk olurdu. Sokakta yaşayan çocuklardan bir kaçı bu soğuğa karşı direnemez ve kısa süren yaşamına acı bir son verilirdi. Langa tüm bunları bilirdi ama yine de kışı severdi. Hatta bir gün Reki ile birlikte bu dünyadan gitmeyi bile isterdi. Kışın beraberinde getirdiği soğuğa onunla birlikte katlanıp onunla kaybedip onunla yok olmak isterdi. Çünkü işte o zaman ikisinin de bu çirkin dünyadan kurtulacağına inanırdı.

Yaşamları onları ölüme sürüklemiyordu. Hayat sanki bu onlar için bir ödül olurmuş gibi davranıyordu. Onları bir uçurumun kenarına öylece itip yuvarlanıp düşmemelerini söylüyordu. Hayat bu kadar acımasızdı işte. Küçük bir çocuğun gözlerine yansıyan ateşi cehenneme; yüzüne düşen her bir kar tanesini cennete çeviriyordu. Önce onların bedenlerini ateşle sarıp sarmalıyor daha sonra kar tanelerinin bu ateşle mücadele veren bedenleri örtmesini söylüyordu.

Sonra her bir kar tanesi bedenle birleşip bu dünyadan ayrılıyordu. En azından mavi saçlı çocuk böyle biliyordu, böyle öğrenmişti.

Kırmızı saçlı çocuk başını ona doğru çevirip kocaman gözlerle ona bakan oğlana bir anlam veremeyerek bakıyordu. Bir süre sadece sobadan gelen sesler duyuldu küçük odanın içinde. Mavi saçları olan oğlan belli ki sadece ona bakmak istemişti o an. Çünkü ne tek bir kelime edecek gibiydi ne de hareket edecek. Karşısındaki kahverengilere odaklanmış bir şekilde öylece duruyordu.

Üşüyen ellerine baktı mavi saçlı çocuk. Hemen ellerini kırmızı saçlı oğlana uzattı. Oğlan ellerini sıkıca tuttu ve ovuşturmaya başladı ısınması için. Ardından kendi ellerindeki eldivenleri çıkarıp soğuktan burnu bile kızarmış olan çocuğun ellerine geçirdi. Aradan kıza bir süre geçmiş olsa da sonunda onun yanında olabildiği için gülümserken mavi saçlı çocuğun soğuktan kızarmış olan burnuna dudaklarını dokundurdu kırmızı saçlı çocuk.

"Seni çok özledim, kar tanem. Ben yokken üşümüyor muydun?"
xxx

Çok tatlı oldu of. Hoşuma gitti yazdığım şey.

Bu sırada 10-12 yaşlarında falanlar ama çok bebek gibiler.

Her neyse seviyom sizi<3

Who Are You? - Renga ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin