Tebessümden uzak bir ifade taktım yüzüme. " Erken geldin. Bir şey mi oldu?" 

O sırada o da içeri girmiş ayakkabılarını çıkarıyordu. " Evet Samet'in sünnet düğünü varmış " dedi. 

Samet, Savaş'ın amcasının oğluydu. Amcası çok geç evlenmiş şuan da 5 yaşında bir oğlu vardı. 

" öyle mi? Bize bir şey söylemediler ama" 

" anca ikna edebilmişler bacaksızı " dedi hafif gülerek. Bende  gülmüştüm dediğine. Çok inatçı bir çocuktu istemediği zaman asla bir şey yaptıramazlardı. 

Onlar bütün hazırlığı yapmış. Biz de vakit kaybetmeden hazırlanıp yola çıkmıştık. Evlerine vardığımızda gerçekten de her şey hazırdı. 

Güzelce süslenmiş yatağın içinde yatan Samet bizi görünce heyecanlanmıştı. Bu haline gülümserken kucağımda olan kızım da yere inmek için hareketlenmişti. Ne oluyordu buna böyle? 

Neden  inmek istediğini anlamak için eğilip yere bıraktım. Ayakları yere değer değmez Samet'e doğru koşmaya başladı. 

Küçük ayaklarına rağmen hızlı adımlarını ağzı açık izliyordum. Süslü yatağa yaklaştıkça Samet'in mutluluğu daha çok artmıştı. Ona doğru gelen Meleğime karşılık vermek için acısına rağmen yerinde oturup ayaklarını yere doğru uzattı. 

Yanına gitmeyi başaran kızım, ona uzatılan eli  tam tutacakken, Savaş ondan önce davranmış, kucağına alarak elini tutmasına izin vermemişti.

 "Ne yapıyorsun sen kızım ?" dedi şaka ile karışık kızarak. 

Melek babasına üzgün bakışlar atarken, Samet kaşlarını çatmıştı. 

" Bıraksana Meleği Savaş amca" dedi kızgınlıkla . 

" Bırakayım da kızımın elini mi tut" dedi. Kıskanmıştı kızını. Meleğim daha şimdiden böyleyse ileride çekeceğimiz vardı bundan. 

" Yaa baba Savaş amca meleği bırakmıyor " dedi Samet. Resmen koca adamı  babasına şikayet ediyordu. Yanımıza gülerek gelen Selim amca da dahil oldu onlara. 

" Bıraksana oğlum gelinimi " 

Savaş'ı delirteceklerdi bugün. 

" Ne gelini amca ben kızımı kimseye vermem" biraz daha sarmıştı kollarını meleğe. 

Bu çıkışı herkes gibi beni de güldürmüştü. Biraz uzaklaştırdı onlardan. Kucağında ki kızını biraz olsun geri çekerek yüz yüze geldi. 

" Kızım, sen babayı bırakacak mısın yoksa?" dedi gözlerine bakarak. Melek onun üzgün olduğunu hissetmiş gibi küçük kollarını tekrar boynuna sardı. Savaş'ın keyfi yerine gelmişti. 

Bu onun için yeterli bir cevaptı. 

" Gördün mü bak Samet efendi. Kızım babasını bırakmaz " dedi zafer kazanmış bir edayla. Çocuk gibiydi şuan. 

Samet'e baktığımızda neredeyse ağlayacaktı. Bunu fark eden Selim amca Savaş'ın yanına gelerek onu ikna etmeye çalıştı. 

" Oğlum ver şu kızı iki dakika yanında dursun ya" 

" Olmaz amca vermem kızımı" dedi biraz uzaklaşırken, Selim amca pes etmeyerek açtığı araları tekrar kapatıyordu. 

" Zor ikna ettik bugün için. Melek gelecek dedim diye durdu yerinde. İki dakika dursun sonra vereceğim kızını sana söz " bir yanda da gülüyordu. 

Savaş zor bela bıraktı Meleği kucağına. Bu defa zafer kazanmış gibi bakan Samet'ti. 

Gülerek, yanına bırakılan meleğimin elini tuttu. Öne atılan Savaş'ı bu defa ben durdurdum. 

~Hümeyra~Where stories live. Discover now