Ölü Kadının Şarkısı Bölüm 1

Comincia dall'inizio
                                    

Eros'a göre hava hoştu. Ne tanrıların savaşı ne de Zeus onun umurunda olmuştu. Olympos'un işleriyle ilgilenmeyi bırakalı çok olmuştu ve bunu yaptığından beri çok da mutlu bir tanrı olmuştu. Diğerlerinin Olymposlulardan olmak için kıçlarını neden bu kadar yırttıklarını da anlayamıyordu. İkizi Ritos fırsatı olsa altından masada Zeus'un çükünün dibinde uzanmak için Eros'u bile öldürür, sonra da Zeus'u öyle bir yalardı ki şerefsizi mutluluktan mest ederdi.

Eros şarabından büyük bir yudum alırken gözlerini ona taban taban zıt ikinize dikti. "Zeus'un köpeği olarak seninle birlikte ismi unutulan tanrılara ihanet etmen ne yazık," diye mırıldandı. "Oysa senin de diğerleri gibi gururlu olman gerekmez miydi?"

Ritos suratına tokat attığında sandalyesiyle birlikte yere düştü, kadehin içindeki şarap yüzüne ve tuniğine yayıldı. Tüm bedeni şaşkınlık ve öfkeyle titrese de sakince ayağa kalkmayı ve ikizinden uzaklaşmayı başardı. "Gitsem iyi olacak," dedi Eros sakin bir tavırla. "Beynini götünden çıkarttığında seni tekrar ziyarete gelebilirim."

Oradaki işi bitmişti. Biraz daha kalırsa kardeşiyle gırtlak gırtlağa geleceklerini ve birinden birinin kanatları sökülene kadar dövüşeceklerini biliyordu.

Odadan çıkmaya çalıştı ama Ritos tam karşısında durup ona engel oldu. İki tanrının karşı karşıya gelmesini korkuyla izleyen hizmetliler geri çekilirken Eros sakinliğini korumaya devam etti. Hizmetlilerden sadece genç bir adam geri çekilmemişti ki Eros'un dikkatli gözleri onun ikizinin aşığı olduğunu hemen anladı.

Ritos, "Tüm bunlar senin için bir şakadan ibaret değil mi?" diye sorarken sesi öfkeliydi. "Tanrılara ne olacağı, bize ne olacağı senin umurunda bile değil." Başını belli belirsiz sallayınca aşığı olan genç adam da diğer hizmetliler gibi geri çekildi.

Eros gülümsedi. "Doğru bildin, Zeus ya da Rae, hangisinin tahta geçeceği benim sikimde bile değil." Elinin tersiyle suratındaki şarabın bir kısmını silmeye çalıştı ama bunun lekeyi daha çok dağıttığına emindi. "Bence senin de olmamalı."

Hizmetliler kavganın kokusunu alarak dışarı doğru kaçışırken ikizler öfkeyle birbirlerini süzdü. Genç aşık son bir kez Ritos'a bakarken gözleri dolu doluydu.

Ritos tekrar konuştuğunda sesi sakin olsa da suçlamayla yüklüydü. "Rae'nin hepimize hükmetmesi felaketimiz olur," dedi. "En azından Zeus'un güçlerinin sınırlarını biliyoruz ve onun elinin altında hepimizin gücünü kopyalayacak bir kadın yok."

Eros dudaklarını bükerek, "Kadın öldü," dedi ve ardından sıkkınlıkla gözlerini devirdi. "Kadın öleli bir yıl oluyor ama mezarından bile size korkutabiliyor. Ne ilginç ve ne gurur verici."

Ritos uzanıp omuzlarını sıkıca tuttu, Eros bu dokunuştan tiksindi. "Seni ahmak, kadının bir mezarı bile yok." Parmaklar tenine geçti, ikizi onu kendine getirmek için sarsmak üzereymiş gibi duruyordu. "Ya hala hayattaysa?"

Bu muhabbet Eros'un canını iyiden iyiye sıkmaya başlamıştı. Kendi zamanına, kendi sarayına dönmeli ve yatağını ısıtacak bir kadın bulmalıydı. Böylece rahatlar ve tüm sorunları bir kenara bırakırdı. "Kadın bir haindi kardeşim, Rae onu kendi elleriyle öldürdü."

Ritos kelimelerin üzerine basa basa bir kez daha, "Bir mezarı bile yok," dedi. "Rae'nin tapınaktan ruhunun iki parçasını da birleştirerek çıkmasının ardından içeri girenler kadının cesedini bulamamış."

İşte bu yeni bir bilgiydi ama kendini bu bilginin üzerine gidemeyecek kadar bıkkın hissediyordu. Bu lanet saraydan da kardeşinden de bir an önce kurtulmazsa Rae'nin bizzat kendisine gidip Ritos'u korkudan öldürmesi için yalvaracaktı. "Muhtemelen Hades kadına bir iyilik yapıp Rae cesedini parçalamadan yakmıştır, onun ve karısının kadına karşı özel bir ilgisi olduğunu zaten biliyoruz." İkizini iterek ondan uzaklaştı. "İnan bana Rae ya da Zeus, hiçbiri umurumda değil. Olympos'a tekrar dönmeyeceğim için aralarında ne geçerse geçsin benim problemim değil."

ÖLÜ TANRININ ŞARKISI Dove le storie prendono vita. Scoprilo ora