17. Bölüm: Bir Nefes Kadar Yakın

14.4K 842 106
                                    

Hello. I'm heree.

Nasılsın? Ne yapıyorsun? Nasıl gidiyor?

Kasım bittiğine göre benim depresyon ve hüzün ayı da bitmiştir.

300 oy 50 yorum beklentim var haberiniz olsun.

Bölüme geçelimm. İyi okumalar💕

Medya: Ahu Ahter

Bölüm şarkısı: The Neighborhood - You Get Me So High

🍂

Uzun ve kesintisiz uykumdan etrafımdaki sesler yüzünden uyandım. Sabah sabah ne bu tantana cidden!

"Aptal sana sessiz ol demiştim al uyandı kız."

Çakır kısık tutmaya çalıştığı sinirli sesiyle birine kızıyordu ama ben ağrıyan gözlerimi açmaya üşendiğim için kime kızdığını göremiyordum. Belki uyuduğumu düşünüp gider umuduyla gözlerimi açmadan altımdaki yastığa yüzümü gömüp uyumaya devam ettim.

Yüzümü gömdüğüm şeyin ise yastık olmadığını fark etmem çok uzun sürmedi. Sıcak, sert, nefes alan ve ben sokulduğumda kollarıyla beni saran bir yastık icat etmedilerse tabii. Hızlıca yüzümü kaldırıp sarıldığım kişiye baktığımda Vuslat'ın sırıtan yüzüyle karşılaştım.

"Günaydın minik."

'Biri bunun içindeki meleği alsın.' Anında düşen yüzü ve çatılan kaşlarıyla düşündüğüm şeyi dışımdan söylediğimi fark ettim. Yanımdan gelen gülmekten çok anırmaya benzeyen sesle oraya baktım. Çakır elini ağzına koymuş gülmesini durdurmaya çalışıyordu. Vuslat tehlikeli bir sesle "Çakır!" dediği an Çakır uyarıyı anlamış olacak ki odadan koşarak kaçtı.

"Şey ben onu içimden demiştim aslında."

"Bir şey olmaz. Sen istediğini diyebilirsin."

Kısa bir süre yüzüne bakakaldım. Sonra toparlayıp gözlerimi kaçırdım. Kaçırdığım gözlerimi odada gezdirdiğimde yalnız olmadığımızı fark ettim. Dora ve Kıvanç ayrı köşelerde durmuş bana bakıyorlardı.

"Neden buradasınız?"

İkisi de birbirine baktı. Bu bakışma bir süre sürdü. İkisi de birbirinden cevap bekliyordu ama söyleyecek bir şeyler bulamadıklarına kanaat getirmiş olacaklar ki bakışmayı kesip bana döndüler. Aynı boş ifadeyle bana bakmaya başladılar.

"Salak bu çocuklar 0 IQ ben diyorum."

"Abi ya!"

Vuslat Dora'nın mızmızlanmasını görmezden gelirken Kıvanç konuşmaya başladı.

"Biz uyandırmak için gelmiştik. Sonra öyle konu uzadı, sen de kendiliğinden uyandın."

"Anladım."

Dönüp Vuslat'a baktığımda hâlâ onun üzerinde olduğumu fark ettim. Dün gayet emin bir şekilde onunla uyumak istemiştim ama aramızdaki garip ilişki şuan utanmama neden olmuştu. Rahatsız hissetmiyordum. Aksine güvende ve güzel hissediyordum.

Vuslat'tan gözlerimi çekip üzerinden kalktım. Ondan ayrılmamla homurdanmıştı ama görmezden geldim.
Saate baktığımda çoktan öğlen olduğunu gördüm.

"Biz çıkalım sen hazırlanıp inersin aşağıya."

Dora'ya sadece başımı sallamakla yetinip işlerimi halletmek için banyoya girdim. Çıktığımda odam boştu. Üstüme bol ve siyah eşofman takımımı giyip odadan çıktım.

Merdivenlere yürürken yukarı kattan inen Çağın'ı gördüm. Görmezden gelip yürümeye devam ediyordum ki konuşmaya başladı.

"Günaydın Liyuza."

LİYUZAWhere stories live. Discover now