20.Bölüm: Oyun bitti.

235 69 117
                                    

Selam herkese. Nasılsınız?

Instagramdan takip edenler biliyor, bu bölüm iki kere yazıldı. Çünkü ilk yazdığım içime sinmedi, düzenlemek de yetmedi. Ben de baştan yazdım, bu yüzden geç kaldım; ama 7000 kelimeyi geçti.

Bu bölüm ilk kitabın finalinden sonrası. Benim aylardır yazmayı beklediğim, kafamda sürekli dönüp duran kısımlar.

Arkadaşlar sizden ricam, bu bölüme bol bol yorum yapmanız. Hayalet okurlar size sesleniyorum. Gerçekten çok çok çok merak ediyorum duygularınızı. Siz yorum yazmazsanız ben kendimi geliştiremem. ^^

Yorum yapmazsanız küseceğim. kwhdjeudne (umrunuzda olmadığını söylemeyin, üzülürüm)

Mutlaka müzik açıp öyle okuyun, mutlaka! ^^

Çok keyifli okumalar dilerim. <3

 <3

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

20.Bölüm: Oyun bitti.

'Eğer her şeyimi kaybedeceksem, buna değmesini isterim.'
-

ARDEN'İN ANLATIMIYLA.

_

Elinizden gelen her şeyi yapsanız da bazı şeyleri koruyamazdınız. Benim gerçekleri koruyamadığım gibi. Zamanı değildi, gerçekleri kimse böyle öğrenmemeliydi. Ben bir saat sonra anlatacaktım. Yani gerçeklerin zamanı bir saat sonraydı, şimdi değil. Böyle değil.

En azından ben öyle düşünüyordum, tüm günümü bunu planlayarak geçirmiştim. Kendimi bir saat sonra için hazırlamıştım. Ben anlatacaktım aileme. Ben söyleyecektim. Alıştıra alıştıra. Yavaş yavaş. Böyle değil, bir anda değil. Böyle öğrenmeleri, beni affetme ihtimallerini öldürmüştü.

Salonda bir ölüm sessizliği mevcuttu. Leyal bayılmış, abim onu iri koltuğa yatırmıştı. Ama kimse onunla ilgilenmiyordu çünkü herkes şoktaydı. Abim ve ablam benim konuşmamı bekliyordu, bense sormalarını. Oysa üçümüzün de cesareti yoktu ve üçümüz de bunun farkındaydık.

Saniyeler geçti. Ben denedim, konuşamadım. Ablam denedi, sustu. Nihayet, o soruyu sormak için dudaklarını aralayan abim oldu.

"Bana aklına gelebilecek en saçma açıklamayı yap." Anlam veremeyerek ona baktım. "Bana aklına gelebilecek en mantıksız şeyi söyle. Ama düşündüğüm şeyi söyleme." Gözlerimi kaçırıp soruyu sormasını bekledim, zaman kazanıyordum; fakat yolun sonunda olduğumu da biliyordum. Fazladan kazandığım birkaç saniye beni kurtarmayacaktı. "Sen az önce..." Leyal'e baktı ve hemen ardından gözleri tekrar beni buldu. "Ona neden Leyal dedin?"

Kalbimin boğazımda attığını hissettim. Az sonra her şeyi anlatacaktım ve büyük bir öfkeyle ya da hayal kırıklığıyla, belki de hepsiyle karşılaşacaktım. Oysa aylar önce ikizimi bulduğumda onunla ilgili çok fazla hayal kurmuştum. Birlikte annemin yanına gidecektik, birbirimizi bulduğumuzu söyleyecektik. O zaman abim ve ablamı tanımıyor olsam da Leyal anlatırdı belki, onların da yanına birlikte gelirdik.

ARAF: Siyahın Yuvası. (ASKIDA)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin