17

9.2K 823 611
                                    

*Bu bölümü daha önce yazmıştım ama bazı yerlerini değiştirmek istedim. Ondan dün atmadım. İyi okumalar 🖤

Baver'in kaçırdığı gözlerine bakarken utandığını görüyordum. Söylediklerinin utanç verici olduğunun farkındaydı ama sözlerini esirgemiyordu. Elimi yüzüme kapatıp derince ofladım. Yine Baver'le sınanıyordum.

Ellerimi çekmeden "Erkekleri mi seviyorsun?" diye açıkca sordum.

"Evet."

Sesindeki netliği duyunca, çenem kasıldı. Elimi yüzüme biraz daha bastırırken gözlerimi yumdum. Bunca zaman, arada bir hissettiğim şeye hep olmaz gözüyle bakıp aklıma gelen düşünceleri itmiştim. Hisar'dan sonra onun da aynı olma ihtimalini düşündüğüm olmuştu. Kadınlarla ilgilenmediğini biliyordum. Evlilik karşıtı olduğunu biliyordum ama ona bir türlü bunu konduramamıştım.

Sahte bir alayla "Dünyanın sonu Dağra." dedi.

Alayının sahte olduğunu ses tonundaki çatlamadan anlıyordum. Vereceğim tepkiden deli gibi korkuyordu. Vermem gereken tepkinin ne olduğunu çok iyi biliyordum ama o Baver'di.

Sikeyim ki şu an hissettiğim şey tiksintiden çok farklıydı. Ondaki korkunun aynısına sahiptim.

Homurtuyla "Kes sesini." dedim.

Elimi yüzümden indirip ona sertçe baktım. Üzgün bakışlarına rağmen kendinden emin şekilde durmaya devam ediyordu. Bu itirafını başkasına yapsa onu çeker vururdu. Babası, abisi, kardeşleri hatta anası bile ona acımazdı. Bu yükü bana vermesinin tek nedeni taşıyabileceğimi bilmesiydi. Benim korkumun nedeni de diğerlerinden birine söyleme düşüncesiydi.

"Hisar biliyor mu?"

Kafasını sallarken "Evet." dedi.

Yakın olma nedenlerini anlarken sinirle güldüm. En azından aralarında daha iğrenç durumlar yoktu.

"Bunu duymadım, sen de söylemedin. Başkası da duymayacak."

Allah'ın belamı Baver'le verdiğini bir kez daha anladım. Şu an hissettiğim duyguların tam tanımı yoktu. Korku, tedirginlik, sinir ve çaresizlik hepsinin karmaşası içindeydim.

Baver tam karşımda kendinden emin durmaya devam ederken "Duydun ve söyledim ama başkasına anlatmayacağım merak etme." dedi.

Gülüşüm genişlerken dişlerim arasından "Baver." dedim. "Seni çekip vurmamı mı istiyorsun?" diye devam ettim.

Gözleri dolu dolu olurken benim de içim ağlıyordu. Eğer daha önce Hisar'ı biriyle yakalamasam, bu durumu daha fazla yadırgardım. Bildiğim bir durumu, en yakınımda da görüyordum. Yadırgamamın bir diğer nedeniyde oydu. Her zaman ters olduğundan benim düz bildiğimi de karıştırmıştı.

Eliyle hızlıca gözünden akan yaşı sildi. Yaşları çoğalsa içimdeki huzursuzluk artardı.

Elini çektikten sonra kızarmış gözleriyle, gözlerimin içine bakıp konuştu.

"Hiçbir zaman bu konuyu anlattığımda beni vuracağını düşünmedim. Tek çekincem benden uzaklaşmandı ama dayanamıyorum. Sen Hisar'a ibne deyip dururken sessiz kalmak çok zordu."

Sinirle gülüp dudağımı ısırdım. Düşünmemişti çünkü o üniversitedeki ibnelerle arkadaşlık yaparken 'eşcinsellerle arkadaş olunca eşcinsel olmazsın.' dediğinde ona inanmıştım. Belki de o zaman sert çıkıp düşünmesini sağlamalıydım. Beni kandırması işime gelmişti. Bu itirafı ise işimi gücümü bozmuştu.

Yine onun aykırılığına tanık olduğumdan isyan edercesine "Bu konuda herkes gibi olamaz mıydın?" diye sordum.

Gözleri sinirle koyulaşmasına rağmen, sakince nefes alıp "Herkes nasıl Dağra? Hetero mu oluyor? Benim bildiğim herkesin yönelimi aynı olmuyor." dedi.

İki Dağ Arasında Ev (bxb)Where stories live. Discover now