S.2 Ölü bedenin súreti.

234 43 17
                                    

Selam canlarım.
Öncelikle tekrar ediyorum.
Bu hikâyenin bir çok bölümünde 🔞+18 şiddet ve kan içerikli sahneler olacak. Bunu bilerek okuyun ve lütfen bu hikayeyi nasıl bulduğunuzu bana yazın.

Çünkü yorumlara göre devam edecek hikaye. İlgi görmez ve okunmazsa yazmanında bir anlamı olmaz değilmi.

Her türlü eleştiriye açığım. Yeterki benimle paylaşın. 😍😍😍

Keyif almanız dileğiyle buyrun hikayeye geçelim.
Hatalarım varsa affola canlarım.
********************************

..." Sen vampir misin? "

Duyduğum sese döndüm.

Yerde bana bakan adam sormuştu bu soruyu.
2 adımda yanına gelip bir dizimin üzerine çökerek elimi alnıma bastırırken, hiç çekinmeden bana bakan gözlere baktım. Gerçekten çok soğuk bakıyordu.

" Ben bir sürgünüm."

Dedikten sonra gozleri gözlerimde ayağa kalktım tekrar.
Patron ayaklarım harekete geçerken arkamdaki bedene baktım yeniden. Ölümün soğuğu bana bakıyordu sanki. Bir insan nasıl bu kadar soğuk ve duygusuz bakabilirdi anlayamıyordum.

Yürümeye devam ederken arkamdan gelen araç seslerini duyunca arkama döndüm tekrar. Bir yandan geri geri yürürken onları izliyordum. Gelen diğer araçlardan inen bir kaç kişi adamı yerden kaldırmış gelen araca bindiriyorlardı.

Bu sırada benim ayaklar dahada hızlandılar. Bende önüme dönerek ayaklarıma uyum sağladım.

*****

Kaç saattir yürüyordum bilmiyorum ama sıkılmıştım. Ellerimi saçlarıma geçirerek çekiştirdim.
Benim bu dünyada ne işim vardı. Anne ve babamın yüzünden buraya sürüldüğümü bir kez daha hatırlayınca onlara karşı hissettiğim öfke ve acıma duyguları arasında gidip gelmeye başladım. Gece boyunca yürüdükten sonra gözlerimi doğuya çevirdim. Söken şafak dünyada olduğumu tesçilliyordu. Bir süre daha yol aldıktan sonra sonunda şehre gelmiş eski evlerin çokca olduğu bir bölgede yine eski, tek katlı bir evin, topu topu 5 basamakla çıkılan kapısının önünde durmuştu patron ayaklarım.

Nihayet gelmem gereken yere ulaşmıştım sanırım. Kapı numarası olan 1001 sayısını görünce şaşırarak daha çok emin oldum doğru yere geldiğimden. Bu arada bu sayı sinirlerimi bozmaya başlamıştı artık.

Elimi çeneme koydum.
Dur bakayım ne demişti o cadaloz.
Gideceğin yerde bana benzeyen birini ve sana benzeyen bir isim bulacaksın.

Gün doğarken ancak ulaşabildiğim evin kapısını tereddütle tıklayarak bekledim. Ama ne bir ses ne bir insan çıktı. Derin ve bıkkın bir nefes alıp verdikten sonra kapıyı tekrar tıkladığımda bu kez içerden Tak!, Tak!, Tak! Diye sesler gelmeye başladı.

Bir an için bizim cadaloz ve bastonu geldi aklıma. Az sonra kapı açılıp karşıma onun çıkacağını düşünmeden edemedim.

Kapının açılmasını beklerken boş durmayıp etrafıma bakındım. Tek katlı, kirli sarı boyalı eski bir evdi. Yinede güzel küçük bir bahçesi vardı önünde. Etrafı izlerken kapı açılıp karşımda duran kısa boylu yaşlı kadının beni görüp ağlayarak bana sarılması bir oldu.

Bir an kendimi geriye çekip koşa koşa uzaklaşmak istedim. Bir insanın bana sevgiyle sarılması şuan kaldıracağım bir şey değildi.

Ben neden böyle bir şey yaptığını anlamaya çalışırken yaşlı kadın,

SÜRGÜN ( 1001 ) ( TAMAMLANDI✔️)Where stories live. Discover now