|5|

3.9K 513 522
                                    


Pamuk Şeker Kadar Tatlı



3 Gün Sonra

Bugün tatildi. Gguk nihayet biraz daha dinlenebilir ve film izleyebilirdi. İkiz kardeşi de evdeydi ayrıca, yaptığı yemeğe biraz yardım edip sonra odasına geçmişti.

İkisi her zamankinden daha az konuşuyordu. Sebebi de bariz belliydi tabii. Son üç gündür aralarında buzdan bir duvar dikilmiş ve kırılmak bilmiyordu.

Gguk dolaptan aldığı meyveli yoğurdu ile beraber salona geçti, kardeşinin televizyon karşısında görünce duraksadı. Oysaki onun odasında olduğundan emindi. Gguk öyle biriydi ki, çekinirdi kardeşine bir şey sormaya çünkü abisinin sorunları olduğunun farkındaydı, asla ne zaman ne yapacağını bilemezdiniz. Üç gündür de kaçıyordu zaten ondan.

Gözleri ekranda olan haberlere kaydı. Yine de bir şey demedi, sessizce adımladı ve koltuğun uzak bir köşesine sinip meyveli yoğurttan bir kaşığı ağzına aldı. Yavaş yavaş kaşıklıyor, diliyle ağzında yoğurdu dağıtıyor, gezdiriyor ve ses çıkmasından korkuyor gibi yine yavaşça yutuyordu.

Bu bir süre devam etti lakin diğer kanalda filmin başlayacağını fark ettiğinde ikiz kardeşine baktı.

"Jungkook, dokuza basar mısın? Güzel bir film olacaktı."

Jungkook koltuğun önüne kahverengi bir tabure çekmişti ve ayaklarını çaprazlama bir şekilde uzatmış iyicene yayılmıştı. Ona yan gözle baktıktan sonra umursamaz bir tavırla geri ekrana gözlerini çevirdi ve cevap vermeye dahi tenezzül etmedi.

Gguk, o koca irislerini hala ikiz kardeşinin üzerinde tutuyor ve beklentiyle bakıyordu. Ancak ondan bir cevap alamayınca ona seslenme ihtiyacı duydu. "Jungkook?"

"Hm."

"Bir şey sordum."

"Ne var?"

"Kanal değiştirebilir misin diye sordum ya."

"Değiştiremem."

"Neden?"

"Canım haber izlemek istiyor?"

"Ben de film izlemek istiyorum ama."

Jungkook bir iç çekti ve kül tablasını yakınına alıp yeniden bir sigara yaktı, adam fazla huysuz duruyordu. "Ne yapacaksın filmleri, dünyada neler olup bittiği ile ilgilen biraz da. Bir kere haber izlediğini görmedim ben senin. Şu habere bak, bir tren kazasında otuz dört ölü olduğunu söylüyorlar."

Gguk uzun dalgalı saçlarının arasından ekrana dudağını büzerek baktı. "Böyle şeylere yüreğim dayanmıyor benim."

Jungkook bu sözlerle bayılacağını düşündü ve üfledi. "Ekranda tüm sansürleri ile yayınlanan haberi izleyemecek kadar hassas isen yaşama Gguk."

"Herkes senin gibi değil sonuçta. Ne bekliyorsun senin gibi kalpsiz bir mağara adamına dönüşmemi mi?"

Jungkook duydukları ile bir kahkaha attı, kardeşi ciddi miydi yoksa kendisi bir şaka kurbanı mıydı şu an?

"Hadi ama Gguk, bana böyle laf ediyorsun ama bensiz bir hiç olacağını sen de biliyorsun. Şuna bak, kendine bakacak halin bile yok. Sıradan bir erkeğin yapabileceği işlerin yanına dahi yaklaşamıyorsun, insanlarla iletişimin berbat, biri sana hayır dese bile kendini ağlamamak için zor tutuyorsun. Böyle mi olmalıyım?"

"Sana hiçbir zaman benim gibi olman gerektiğini söylemedim, bunu diyen kişi sensin. Üzgünüm kendimi sana beğendiremediğim için ama ben buyum ve kendimi değiştiremiyorum. Elbet ki böyle güçsüz olmayı istemezdim lakin elimde değil, anlamıyor musun? Senden genel olarak sadece bir anlayış istiyorum ancak sen bunu bile bana fazla görüyorsun. Üzerime ne kadar geldiğinin farkında mısın? Sen benim kardeşimsin, birbirimize bağlıyız, ikiziz. Ama aynı evde yaşayan iki yabancı gibiyiz."

Opposite Rhythms (Twins:Taekook/Vgguk) Onde histórias criam vida. Descubra agora