uğusuz 8. nesil

299 36 73
                                    

"uğursuz 8

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

"uğursuz 8.nesil"

Bölüm4

Gülmenin ömrü uzattığını biliyor muydunuz?

Ya da sarılmanın ve kedi sevmenin -gırlamasının frekansından dolayı- kalbe iyi geldiğini?

Bu muhtemelen pek çoğu doğru olmayan bilgileri 2. el kitapçılardan aldığı eski dergilerden okumuştu. O zaman amacı vakit öldürmek olsa da insan beyni saçma bilgileri datasında tutmaya müsaitti. Bu da o dergilerden...

Chiharu küçük detaylara takılmadan sadece yaşamak için nefes alan biriydi. Artık değiştiğini kendisi de fark edebiliyordu yavaş yavaş. Onunla geçirdiği zamanlardaki küçük detaylarda kalmak istiyordu hep.

İstediği tüm her şeyi elde edebilir, dünayayı elinde tutabilir gibi hissediyordu. Bu sefer mutlu olmak için onun sırasıydı. Haruchiyo'nun sağladığı ufak bir "Yapabilirsin." cesaretlendirmesiyle her şeyi yapabilirdi.

Kırk yıl düşünse Haruchiyo'nun saçma günlük dizilere ilgisi olduğunu düşünmezdi. Uzun zamandır doğru düzgün tebessümün bile uğramadığı eve kahkahalar gelmişti Chiharu'yla beraber.

Saçma, kötü oyunculukları taklit ediyorlardı sırayla. Bazen kendilerine bile uyarlıyorlardı. Bir Türk dizisi fark ettiler. Haruchiyo onların en boktanı olduğununu bildiğinden nasıl bir şey olduğunu hafif özet geçerek o kanalda durdu. Buradan bol malzeme çıkardı.

"Haruchiyo söyle sen mi babamı katanayla kestin?"

Yandaki koltuk yastığını aldı ve konuşturdu sallayarak. "Hadi söylesene biricik kızın da bilsin gerçeği."

"Ben yaptım." Bu olayı artık şaka malzemesi yapabilecek kadar bile sindirmesi onu mutlu etmişti.

İşte en eğlenceli kısım gelmişti. "HIĞAHAHAHAIĞĞ" Chiharu attığı garip boğuk çığlığı tamamlayamadan gülmeye başladı. Haruchiyo da ona katıldı.

Sanzu zaferle elini yumruk yaparak yumruğunu havaya kaldırdı. "5-3! Yendim be!" Yaptığı taklitte kim gülerse karşı tarafa puan gidiyordu. Haruchiyo yine kazanmıştı.

Biraz daha gülünce toparlandılar. Anırarak ve tepinerek güldükleri için etrafa saçılan battaniyelerini aldılar ve yeniden sarıldılar onu tutarak. Chiharu sağ tarafındaki battaniyeyi pek fazla düzeltemediğinden Haruchiyo omzuna çekti onu.

Chiharu'nun sağ el bileği burkulmuş, üzerine zorlandığı için iyileşme süreci uzamıştı. Aynı şekilde sağ kolunda kas incinmesi vardı.

"Gerçekten kol askısına gerek var mı?" diye tepki verse de, doktor bilmem ne yeri denilen anotomik bir yere baş parmağı ile bastırana kadar hiçbir ağrı sızı hissetmiyordu. Bastırması ile ciyaklaması bir olmuştu. Kırık olmadığı sadece kas incinmesi olduğu için alçılamaya gerek duyulmamıştı, askılık yeterliydi.

Askılığı ilk çıkardığında Haruchiyo ağzına sıçtığı için bir daha çıkarmamıştı.

Sanzu onu yemek kızartmak üzere olduğu spatulayla kovalamıştı küçücük ev içinde. Kızgın yağı öylece yüksek ateşte 10 - 15 dakika bıraktıkları için az kalsın ev yanıyordu. Bu sefer ev yanmasın diye Chiharu da ona yardım etmeye karar verdi.

Sonunda akşam yemeğine oturduklarında Chiharu kafasını kurcalayan ama sormaya çekindiği bir şeyi sordu. "Bu ev gerçekten sana mı ait? Bu yaşta bu eve sahip olmak..." Chiharu, Haruchiyo'nun yüzünün hafiften düştüğünü fark etti. Her şeyi yine mi batırdım yoksa? Toparlamaya çalıştı hemen.

"Benim hayalimdi ailemin evinden siktir olup gitmek. Sadece senin nasıl yaptığını merak ettim. Ailen mi destek verdi, çalıştın mı ya da çete işlerinden mi?"

"Benim ailem yok."

"Özür dilerim ben..."

"Var da yok, yani uzun zamandır görüşmüyoruz. Mucho adlı Tokyo'nun ünlü serserilerinden birinden kaldı bu ev. Ne zaman abimle tartışsam buraya gelirdim. Uzun bir süre onun astıydım. O nereye ben oraya. Hatta bana ailemden da çok kol kanat gerdi. Öz abim gibiydi o benim."

"O şuan nerde, yani evinde kalmamı sorun etmez umarım. Onun haberi olmadan çat kapı geldim buraya."

"Ölü adamlar konuşamaz Chiharu. Bu yüzden rahat ol. Ki çat kapı gelsen de hayır demezdi." Yüzünde manidar bir gülümseme varken konuyu değiştirme ihtiyacı hissetti. "Senin raporun bugün bitiyordu değil mi?"

1 hafta okula gitmemişti askıya alışana kadar. Yarın gitmek istemese de gidecekti. "Sen çete üyesi, hatta liderisin niye bu kadar umursuyorsun ki."

"Spatula yerinde duruyor Chiharu." Chiharu bir süre konuyu açmasa da sürekli aklını nelhul eden bir şey aklına gelmişti.

"Ben bu arada çok özür dilerim. Babamla konuşmanı engelledim."

"Ben sana kaç kere özür dilemek ve teşekkür etmek yasak diyeceğim. Bu evde istediğin her şeyi yapabilirsin bunlar hariç. Ayrıca ne demeye çalışıyorsun Chiharu?"

Haruchiyo onun bu saflığına şaşırsa da bozuntuya vermeden devam etti. Mikey onu babası ile tanışmaya gönderdiği doğruydu. Fakat Chiharu onun ilgisini çektiğinden dolayı dalyarak babasını boşverdi. Kendi planını ortaya soktu.

Umarım Mikey iyi tepki verirdi. İlk defa onun sözünden çıktı. O diğer sözde dostları gibi onu terk etmedi çünkü.

"Babama hemen ulaşamadığın için benimle konuşmak istedin. Kanto Manji'ye bizim Serpentler'i katmak istemiyor muydun? Bunun için babamla konuşmak istediğini düşündüm. Yanlış mıyım?"

"Evet, onun için ama onun pek iyi biri olmadığını fark ettim. Bu halde çeteyi yönetemez karnını deştim. Şimdiden çetenin fırsatçı üst yerdekileri çetede hak iddia edip isyana başlamıştır."

"Benim yüzünden işini halledemedin ö-"

"Şşt, ne dedim ben! Hata değildi bu ama yine de bana yardımcı olmak ister misin?"

"Evet ama nasıl ki?"

"Sence de çetenin 8. nesile ihtiyacı yok mu?"

"Ben becerebilir miyim ki onu?"

"Arkanda ben, Kanto Manji olacak. Kimse serseri olarak doğmuyor. Hem bi müşteriyi çok güzel pataklamışsın. Ben de sana öğretirim dövüş."

"Gerçekten başarabilir miyim yani?"

"Sen beni dinlemiyor musun Chiharu? Tokyo'nun en güçlü çetesi Kanto Manji'nin altında korunacak. 8. nesil inanılmaz olacak"

En az Kara Ejderler'inki kadar uğursuz bir 8. nesil çete Tokyo'yu bekliyordu.

813 kelime

Serpentler ve Kanto Manji'ye bunu nasıl kabul ettirecekler?

Haruchiyo'nun aklında ne var?

Mikey nasıl bir tepki verecek?

Chiharu'yu neler bekliyor?

yozlaşmış ceset | sanzu x readerWhere stories live. Discover now