Tek gecelik bir ilişkiden sonra sanatçı Steve hamile kaldı. Diğer baba Thor, yükselen bir rock yıldızıydı. Steve bebeği tek başına büyütmeyi planlıyordu ancak Thor tekrar hayatına girdiğinde planlar değişti.
Alfa Thor
Omega Steve
Steve Rogers & Thor...
¡Ay! Esta imagen no sigue nuestras pautas de contenido. Para continuar la publicación, intente quitarla o subir otra.
Steve'in doğum tarihine bir hafta kalmıştı ama yine de Sam'i sabah koşularında yenmeye devam etti. Sam bir ağaç yanında dururken, spor havlusu ile alnından terleri silip suyunu yudumlarken Steve'de tek bir ter damlasının bile olmamasına başını iki yana salladı.
"Hâlâ nasıl bu kadar hızlısın?" Sam, kendi suyunu yudumlarken sordu. “Şimdiye kadar sana ayak uyduracağımı hatta seni geçeceğimi kesin olarak düşündüm.”
“Kaplan beni formda tutuyor." dedi Steve sırıtarak.
“Belli,” dedi Sam sevgiyle. “İkiniz de beni koşu turuna ile alıştıracaksınız, şüphesiz.”
Steve güldü, sonra elini şişkin karnına koyup eğildi. Sam endişelenerek kaşlarını çattı. "İyi misin? Belki de bu kadar çok koşmamalıydık."
“Ben iyiyim,” diye temin etti Steve, tekrar gerildi ve karnındaki kramp çoğalınca yüzünü biraz daha ekşitti. "Belki tamamen iyi değilim. Ağrı şimdi bana sertçe vuruyor. Bir dakika oturalım."
“Bu, Kaplan dünyaya gelmeden önceki son koşumuz olabilir,” diye kabul etti Sam, Steve'i yanında oturturken. "Büyük güne çok yaklaşıyorsun."
Steve başını salladı. "Şüpheliyim. İlk bebekler her zaman geç gelir. "
"Tüm ilk bebekler?" Diye sordu Sam.
“Emin değilim,” diye itiraf etti Steve. “Sadece hamilelik mesaj panosunda, doğum tarih geçerse endişelenmememiz gerektiğini okudum çünkü ... owh.”
Steve dişlerini acıyla sıktı. Endişeli görünen Sam, onu daha sıkı tutmaya başladı.
"İyi olduğundan emin misin?" Sam tekrar sordu.
Steve iyi olup olmadığından emin değildi ama yine de başını salladı. “Evet, sadece ayağa kalkmam gerekiyor, sanırım oturmak daha da kötüleştiriyor.”
Ama ayağa kalkmaya çalıştığında acı tekrar geldi. Kıçı üzerine tekrar yerleşti, Sam'in elini tuttu ve çok sert bir şekilde sıktı.
“Seni hastaneye götürüyorum,” dedi Sam endişeli bir ses tonuyla. “Hiçbir şeyin yoksa bizi eve gönderecekler. Riske atmayız seni ve bebeği.”
Steve reddetmek etmek istedi ancak Sam'in inatçı ifadesini tanıdı ve onunla inatlaşamayacağını biliyordu. Uygunca başını salladı ve Sam'in ayağa kalkmasına yardım etmesine izin verdi.
