2. Yadigar: Kabul Edilme

323 51 524
                                    

Selam :)

İyi okumalar!

------

------

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

------

Nesin sen?

Son duyduğum cümle epey bir zihnimde yankılanmıştı, sesi unutulmayacak şekilde aklımın derinliklerine kazınmış bu adam kim cidden merak etmiştim. Nihayet stabil bir yerde durduğumu hissettiğim an gözlerimi açmaya çalışmıştım ancak bu cidden çok büyük bir hata olmuştu. Beynime iğneler saplanıyormuşçasına batan ışıkla beraber başım dönmüştü. Ayakta durduğumu bile anlamamış olacağım ki birinin beni devrilecekken son anda tuttuğunu hissetmiştim.

"Miwa! Yardım çağır." diye bağıran annemin sesini duydum. Beni tutan annem miydi?

"Anne..." diye fısıldadım. Sağ elimle gözlerimi açamasam da beni tutan kişiyi bulmak için havayı taradım. Annemin yumuşacık avcu elimi kavradığında vücudumu basan sıcak yüzünden sağlıklı düşünemeyecek haldeydim. Yine de az çok durum ortada olduğu için söylemeliydim.

"Özür dilerim." diye fısıldadım. Beni terk etmeye hazırlandığı gerçeği hala can sıkıcıydı fakat aylarca onu delilikle suçlamamın da aşağı kalır yanı yoktu. Bilmesi gerekiyordu, şu an bana ne oluyor bilmiyordum, sağ çıkacak gibi hissetmiyordum. "İnanmadığım için..." Cümlemi tamamlayamayacak kadar başım ağrıyınca acıyla inledim. Çektiğim acı dünyamızdaki fiziksel ağrılarım gibi değildi, bana eziyet eden şey bedenim değildi.

Ruhum kanıyordu, sanki keskin iplerle keskin bir şekilde haritalanıyordu.

Annemin bağırışı olduğumuz yerde birkaç kez yankılanınca çok büyük bir yerde olduğumuzu varsaydım.

"Biri yardım etsin artık!"

Sonra az önce tanışmış bulunduğum Watchman'in sesini duydum.

"Endişelenecek bir şey yok Alisa, Rhosin onun kaderini bağlıyor."

Kaderimi mi bağlıyordu? Ağrı başlamadan hemen önce tutunduğum kırmızı halatı düşündüm, yanlış bir şey mi yapmıştım? Bir de dilleri neden kulağa yabancı gelmiyordu? Yani İngilizce mi konuşuyorlardı?

"Ateşinin olması normal mi?" diye soran annemin sesindeki endişeyi hissettim.

"Burada doğsaydı ufak bir bebeklik ateşi olarak bu bağlanma sürecini atlatacaktı." Yabancı bir kadının sesini duyduğumda ruhumda yükselen alevler yüzünden acı dolu bir çığlık daha koparmıştım. "Ancak zalim kızım torunumu benden kaçırdığı için zavallı şu an ömür boyu hatırlayacağı bir acı çekmek zorunda."

Rhiannon... Zihnim büyükannemin ismini fısıldadı. Bunu söylerken sesi o kadar sakin ve şefkat doluydu ki sanki çiçek tarlasında yürüyecekmişim gibi bahsetmişti. Acıdan kendime odaklanabiliyor olsaydım bu rahatlığın nereden geldiğini sorardım.

RHOSİNWhere stories live. Discover now