25

22.4K 1.5K 892
                                    

Günün son bölümü ve önceki bölümleri okumayı unutmayın kafanıza çıkarım (cinsellik içermez bu mesaj)

••••

Güney'den

Beni engellediği andan beri hissettiğim şeylerin tarifi yoktu. Canımın bu kadar acıması normal değildi. Yokluğu neden böyle acıtıyordu canımı? Neden anlamıyordum bunu?

Beni emgelleyeli bir hafta olmuştu. Kurs harici sınıftan bile dışarı çıkmıyordu. Kursta ise yüzüme bakmıyordu. Bu kadar mı kötü hissettirmiştim ona? Yüzüme bakmayacağı kadar.

Bana ne oluyor bilmiyordum. Her şeye herkese karşı sinirliydim. Elif'e karşı bile.

Ona neden sinirliyim bilmiyordum. Belki de beni yeterince sevmediği için, belki de kendimde anlayamadığım şeyler yüzünden onu suçladığım için.

Midemin bulanmaya başladığını hissediyordum. Nefes alamıyordum. Ali'nin yokluğu bu kadar canımı acıtmamalıydı. Onu özlediğimi hissediyorum.

Odamda bir köşeye sinmiş, öylece duvara bakıyordum. Düşüncelerim beynime çok ağır geliyordu. Ağlamak istiyordum. İçim çıkana kadar ağlamak ve onunla konuşmak.

Gece saat 03.47'yi gösterirken aldığım kararların mantığını sorgulamıyordum. Bilgisayar ekranında açık olan şey bana ne kadar doğruyu söylüyordu bilmiyorum.

Eşcinsel olabilir miydim? Ama bugüne kadar hep kadınlara ilgi duymuştum. Peki ya Ali. Ona ne hissediyordum? Arkadaş gibi değildi. Hiçbir arkadaşıma böyle hissetmemiştim. Ondan hoşlanıyor muydum?

Hiçbirinin cevabı bende yoktu. Telefonumun ekranında yazan testin sonucunda panseksüel olduğumu iddia eden testten başka bir cevap yoktu bende. Ne kadar doğruydu bu?

Ali'yi aramak istiyordum.

Gerçeklikler beynime üşüştüğünde gözlerim yanmaya başladı. Aileme nasıl açıklardım bu durumu? Beni sevmeyi bırakırlar mıydı? Canım acıyordu. Onun daha çok acıyordu.

Ali'yi istiyordum.

Gözyaşlarım beni dinlemeden akmaya başladı. Kimseye açıklayamazdım bunu. Ailem anlayışlı olsa bile bu konuda asla anlayış göstermezlerdi.

Ali'yi çok özledim.

Her canım yandığında onun ismini sayıklamam bile sorularımın cevabını veriyordu bana. Kabullenemiyordum ama onu yanımda istiyordum. Onun canı yanarken ben yanında olmamıştım. Şimdi benim onu istemem bencillikti.

Neden bunca zaman anlayamadım ki aşkını? Hem de herkes bilirken. Gözüm görmezdi ki benim kimseyi. Sevgili, aşk nedir bilmezdim. Çocukluğumdan beri futbol olmuştu tek derdim. Elif teklif etmese hiç sevgilim olmazdı belki. Salaktım bu işlerde.

Bunca yaşadığı zorbalığa karşı bir şey yapamamış olmak, mal gibi haberimin bile olmaması canımı yakıyordu. Benimle uğraşırlar diye söylememişti belki de.

Sevgisinin altında eziliyordum git gide. Bu sevgiyi hayatım boyunca kimseden görmedim ki ben. Bir daha da görür müyüm, bilmiyorum.

Hava aydınlanmaya başladığında yerimden kalktım. Gözlerimi silip, banyoya ilerledim. Aynada kendime baktığımda yüzümün neredeyse çökmüş olduğunu gördüm. Bir haftada hayat enerjim sıfırlanmıştı sanki.

Hızlıca işlerimi halledip banyodan çıktım. Okula gitmem gerekti. Hiç uyumamıştım ama gitmeliydim. Üzerime formalarımı da giyinip aşağı indim. Bizimkiler kahvaltı masasındaydı.

Yemek yemeye bile hâlim yoktu. Yesem de kusuyordum son günlerde. Mutsuzluk böyle mi yapıyordu? Ben mutsuzdum. Çok mutsuzdum hem de.

"Günaydın oğlum. Hadi gel kahvaltıya. Sana omlet yaptım." Annem seslendiğinde yanına gidip "günaydın" dedim. Modumun düştüğünün onlar da farkındaydı ama üzerime gelmiyolardı. Elif ile sorunlarım var sanıyolardı sanırım.

AŞIKMIŞSIN|BXBWhere stories live. Discover now