Bölüm 1

31.9K 972 27
                                    

Multimedia Bejan

'Dilem benimle alışverişe gelmen gerek ' dedim en ikna edici bakışımı takınarak.

'Sunumumu bitirmem gerek ama'

'Çok uzun sürmez lütfen gel lütfeeennn' Dilem'in kollarına sıkıca yapıştım.

'Tamam başımın belası tamam' diyerek pes etti.

'Bitanesin sen'dedim yanağına sulu öpücüklerimden bırakarak

'Yağcı hadi nereye gideceksek gidelim bir an önce'

'Alışveriş merkezine uğrayalım  nişan için elbise bakmam gerek, çok güzel olmalıyım' 

'Hadi seni nişanın en güzel kızı yapmaya gidelim Bejan'  Dilem'le kol kola girerek taksi durağına doğru ilerledik.

'Nişan nerede olacak?' diye sordu Dilem taksiye binerken.

'Mardin'de'

'Of ya gelemiyorum' diye hayıflandı.

'Sizinkilerle konuştun mu' dedim şoföre yolu tarif ettikten sonra.

'Evet ama babam kesinlikle hayır dedi ' 

'İstersen bir de ben konuşayım Kemal amcayla'

'Gerek yok Bejan'cım babamla papaz olmayalım şimdi napalım düğüne geliriz biz de'

'Tamam canım sana bol bol fotoğraf atarım' dedim gülümseyerek.

'Hele bi atma o zaman gösteririm sana ben' 

'Atarım atarım ' dedim sırıtarak.

Alışveriş merkezinin önüne geldiğimizde taksiciye ücretini ödeyip indik.

'Hadi buradan' Dilem'in koluna girerek girişe doğru sürükledim onu.

'Kızım bi sakin ol kaçmıyor ya'

'Çok heyecanlandım Dilem ya hadi' dedim inatla.

'Sabırsız dokuz ay nasıl bekledin sen' homurdanarak peşimden gelen Dilem'e bakmadan ilk gördüğüm mağazaya attım kendimi. Yanıma gelen çalışanın hoş geldiniz demesini beklemeden lafa girdim.

'Nişan için bir elbise bakıyorum'

'Tabi, buyurun' diyerek mağazanın sol tarafına yöneldi.

'Aklınızda herhangi bir model var mı' 

'Hayır ama kesinlikle kısa olmasın'  babam ve abimin bacaklarımı kırmasını istemem.Kız elbiselerin arasından birkaç model çıkararak gösterdi. Pudra rengi şifon elbiseyi göstererek ,

'Açık renk istemiyorum' dedim.

'Kızım nedir bu açık renk takıntın ne güzel elbise işte' diyerek yakındı Dilem.

'Sevmiyorum açık renkleri' dedim omuz silkerek.

'Senin için kararmış' diyen Dilem'e gözlerimi devirdim. Bu sırada çalışan kız elinde siyah askıları omuz aşağısında olan işlemeli bir elbiseyle geldi.

'Bunu deneyeceğim' dedim hemen.

'Tabi kabinler şurada' diyerek arka tarafa yönelen kızın peşi sıra ilerledik.Elbiseyi alarak kabine girdim ve üzerime geçirdim. Kabindeki topukluları da giyerek dışarı çıktım.Dilem mağazanın diğer tarafındaki elbiselerle meşguldü.Ona doğru yürüyüp arkasında durdum.

'Dilem'  bana doğru döndüğünde gözleri beğeniyle açıldı. 

'Nasıl?'  gülerek etrafımda bir tur döndüm.

'Çok yakışmış Bejan'  aynaya doğru ilerledim ve kendime bakmaya başladım. Mağazanın  dış tarafındaki bir karaltı aynaya yansıdı. Bir adam elindeki fotoğraf makinesiyle beni çekiyordu. Beni! Hemen arkamı döndüm ve kapıya doğru ilerledim.

'Hey sen kimsin?' diye bağırdığımda koşarak uzaklaştı. Peşinden koşmak için adım atmıştım ki üzerimdeki elbiseden dolayı mağazanın lanet alarmı ötmeye başladı.

'Kusura bakmayın bir arkadaşımı gördüğümü sandım' çalışanlara gerekli açıklamayı yaptıktan sonra Dilem'in yanına ilerledim.

'Ne oluyor Bejan'

'Bilmiyorum Dilem biri fotoğrafımı çekiyordu ama kim olduğunu göremedim'

'Nasıl ya, kim niye senin fotoğrafını çeksin ki' dedi şaşkın bakışlarının arasında.

'Bilmiyorum Dilem' dedim sıkıntıyla.

'Tamam hadi çıkar üstündekini polise gidelim' dedi elbisemi işaret ederek.

'Polisle falan uğraşamam şimdi yarın yola çıkıyoruz. Alıyorum bunu.' diyerek kabine girdim.Elbiseyi üzerimden sıyırıp pantolonumu ve tişörtümü geçirdim üzerime. Kabinden çıkıp kasaya yöneldim elbiseyi aldıktan sonra mağazadan çıktık.

'Şimdi ne yapıyoruz Bejan' arkamdan gelen Dilem'e döndüm.

'Şu elbisenin altına ayakkabı falan almam gerek '

'Peki o fotoğrafçı  ne olucak?'

'Abime söylerim halleder sonra'  bir ayakkabı mağazasının  önünde durduğumuzda etrafı kolaçan ederek içeri girdim.

'Dilem ayakkabıyı sen beğen' diyerek puflardan birine oturdum. Gözüm sürekli camdaydı o lanet fotoğrafçı  yüzünden   paranoyaklaşmaya  başlamıştım.

'Bu nasıl Bejan' dedi Dilem elindeki ten rengi stilettoyu göstererek.

'Sen beğendiysen tamamdır'

'Kaç giyiyorsun'

'38'

'Al dene şunları' elindekileri alarak denedim.

'Sen onları al ben ayakkabına uygun bir portföy bulup geliyorum'

'Al  canım' diyerek getirdiği ten rengi portföyü de alarak kasaya ilerledim.

Alışverişten sonra Dilem sunumunu yapmak için gitmişti.O  fotoğrafçı hala aklımdaydı o adamı bulmalıyım diyerek  güvenliğin olduğu kısma doğru ilerledim karşıma çıkan özel güvenliğin yanına giderek,

'Pardon' dedim en sevimli halimle.

'Buyurun'

'Ben arkadaşımı kaybettim telefonu, çantası  bende kaldı buraları da pek bilmiyorum acaba güvenlik kameralarından nerede olduğuna bakabilir misiniz?' sorum karşısında biraz düşündükten sonra,

'Peki beni takip edin'  güvenlik görevlisiyle birlikte kameraların olduğu bir odaya girdik.

'Bir saat önce Dress'in önünde olması gerekti oraya bakabilir misiniz?'

Adam monitörün karşısına oturdu ve kamera kayıtlarını incelemeye başladı. Dress'in bir saat önceki görüntüsünü açtığında fotoğrafçı girdi görüş alanıma. Monitöre iyice yaklaşarak bu yüzü hafızama kaydettim.

'Yardımlarınız için teşekkürler ' diyerek dışarı çıktım.Bu adam kimdi ve en önemlisi benimle ne alıp veremediği vardı. Aileme bahsetmeli miyim? Ya da hiç bahsetmemeliyim nişan arefesinde bir de benimle uğraşmasınlardı. Bir taksiye bindikten sonra ev yolunda düşüncelere daldım. Sıkıcı bir taksi yolculuğundan sonra  eve vardım. Anahtarımla kapıyı açıp,

'Ben geldim' diye bağırdığımda bana doğru gelen kişiyi görünce  gözlerim şaşkınlıkla büyüdü.

'Hoş geldin kara kız'

BejanWhere stories live. Discover now