Freak Show

25 0 0
                                    

Magie'nin ölümünden sonra Jimmy tamamen yıkılmıştı.
İlk önce Meep, onun yüzünden hapse atılmış ve orada öldürülmüştü. Ardından sırasıyla annesi ve babası Bayan Elsa tarafından öldürülmüştü. Bu sefer de Jimmy suçlu olmamasına rağmen hapse atılmış Spencer onu avukat bulmak amacıyla kandırmış ve ellerinin kesilmesine neden olmuştu. En sonunda da eski sevgilisi Magie'nin ortadan ikiye doğranmasıyla yıkılmıştı.
Kendini tamamen içkiye vermişti. Üstüne Dandy artık rahatça ortalıkta dolandığından canı daha da sıkılıyordu. Yine her zamanki gibi bir sıkıcı günde Jimmy, sahnenin sol kenarına oturmuş her zaman yaptığı şeyi yapıyor yani Çavdar Birası içiyordu.
"Burası benim kaderim. Eskiden ıstakoz çocuktum ve şimdi de takma el kullanan tuhaf adamım." diye düşünüyordu.
Bu sırada panayır çadırının içerisine Dandy ve tanımadığı bir kadın girdi. Dandy Kadına heyecanlı bir şekilde bir şeyler anlatmakla meşguldü. Kadın ise donuk bir ifadeyle Dandy'i dinliyordu.
Kadın, Jimmy'i fark ettiğinde gözlerini kısıp dikkatli bir şekilde onu süzdü. Jimmy, kadının bakışlarından rahatsız olmuştu. Hızlıca ayağa kalkıp perdenin arkasına doğru ilerlerken Dandy'nin onu fark etmemiş olması için Tanrı'ya yalvarıyordu.
Kısa sürede perdenin arkasına ulaştı. Diğer çıkıştan çıkıp kendi karavanına doğru yürüdü.
Bu sırada Dandy anlatacaklarının sonuna gelmişti. Böylece son cümlesini bağırarak söyledi.
"Ve sen de benim asistanım olacaksın!"
Kadın kaşlarını çatıp "Peki ya bunu kabul edeceğimi nereden çıkardın?" diye sordu.
Dandy, kadının uzun açık kumral saçının bir tutamını parmağına dolayıp
"Tıh, tıh, tıh Tatlı Alice'im belki bilmiyorsundur diye söylüyorum ben hayırı asla kabul etmem!" diye bağırdı.
Alice "Ben o kadar okulu ucube gösterisindeki tek normal adamın asistan olmak için okumadım!" diyerek cevap verdi.
Dandy, Alice'in arkasına geçti ve Alice'e sarıldı.
Kulağına "Asistanım olacaksın." diye fısıldadı.
Ve aniden panayır çadırda bir adamın çığlığı yankılandı. Ses sahnenin arkasından geliyordu.
Dandy soğuk kanlı bir şekilde geriye çekildi. Alice, Dandy'e bakıp "Ses sanki sahnenin arkasından geldi." dedi.
Hızlı bir şekilde sahneye doğru ilerlediler. Sahneye çıkıp perdenin arkasına baktılar.
Perdenin arkasındaki bölümde bodrum katına benzeyen bir yer vardı. Ama buranın üzerinde telli bir kapı vardı ve altında bayılmış bir şekilde uzanan kollarının yarısı ve bacakları komple kesilmiş bir adam yatıyordu. Adamın üzerinde komik mor bir kostüm vardı. Ve bir rakun onun açıkta kalan kısımlarını yiyordu. Alice, Dandy'e dönüp "Bu adamı buradan çıkarmamız lazım." dedi.
Dandy bu sırada gülmemeye çalışıyordu.
"Burada böyle bir şey olduğunu bile bilmiyordum, nasıl bunun kilidini çözeyim?" "Yani bu adamı burada bırakalım da rakun da bu adamı yesin diyorsun öyle mi?"
Dandy, kısa adımlarla Alice'e yaklaştı.
"Şş, bebeğim biz onu kurtarana kadar rakun onun işini bitirir. Ayrıca kolların ve bacakların olmasa Ve yine ayrıca yüzün de rakun tarafından yeniyor olsa yaşamak ister miydin?"
Ardından Alice in dudaklarına doğru uzandı. Sert Tokat'a sesi çadırın içinde yankılandı. Dandy'nin yanağından yayılmış gibi duran kırmızılık, bütün yüzüne yayılmıştı.
Alice "Bana yaklaşma!" diye bağırdı. Hızla panayır çadırını terk etti. Dandy sinirli bir şekilde çığlık attı.
Ellerini yumruk yapıp panayır çadırını terk etti. Dışarı çıktığında Alice'in arabasına binip gittiğini gördü. Alice "Ne yaptım da böyle bir yere denk geldim?" diye düşünüyordu.
Dandy, koşarak kendi arabasına bindi. Arabasını çalıştırıp, gazı kökledi. " Sen kimsin de beni reddediyorsun?" tarzında şeyler söylüyordu. Sol eliyle de sürekli direksiyona vuruyordu.
En sonunda "Senden nefret ediyorum!" diye bağırmaya başladı. Bir süre sonra Alice, arabasını park etti. Dandy, bunu fark edince arabasını yolun ortasına bıraktı ve koşarak arabasından indi. Alice'e yetişmeye çalışıyordu.
Alice geniş, koyu kahverengi kapıları olan bir binaya girmişti.
Dandy de Alice'in ardından binaya girdi. İçeride Alice'in uzun boylu, hafif kilolu, koyu kahverengi saçlı, koyu kahverengi gözlü, bıyıklı bir adamla konuştuğunu gördü. Dandy de tam ellerini sıkıp yumruk haline getirip onların yanına gidecekti ki onlar hareketlenip asansöre bindiler.
Dandy, onların peşinden koşarak gidecekken kalın bir kadın sesi onu durdurdu. Dandy, kadına doğru döndü. Resepsiyon masasının arkasında kısa beyaz saçlı, oval gözlüklerinin arkasından tam olarak belli olmayan açık mavi gözlerini ona dikmiş yaşlı bir kadın duruyor ve Dandy'e sesleniyordu.
"Bayım, resepsiyon yaptırmış mıydınız?"
Dandy, resepsiyon masasının yanına gitti ve sağ eliyle masaya vurdu.
"Bana demin gelen kadının odasını ver!"
Kadın sinirlenip "Sen kim oluyorsun da bana emir veriyorsun! Ya resepsiyon yaptır ya siktir git buradan!" diye bağırdı.
Dandy sesini çıkarabildiği kadar yüksek sesle çıkararak " Senden nefret ediyorum!" diye bağırdı.
Kadın "Çocuğum inan ben de senden nefret ediyorum." diye cevap verdi. Ardından konuşmaya devam etti. "Son kararın nedir? Resepsiyon yaptıracak mısın?" diye sordu.
Dandy "Evet, daha demin gelen sarışın kadının kaldığı odayı." diye cevapladı. Kadının sabrı tükenmişti, sağ elini kaşlarına koyup "Hayır." anlamında kafasını salladı.
"Bak, o kadının kaldığı odaya ne zaman ne de başka bir zaman resepsiyon yaptırmazsın."
Dandy, eliyle yeniden vurdu ve "Yaptırırım!" diye bağırdı.
Kadın sonunda pes etti 65 numaralı odanın anahtarını aldı. Resepsiyon masasına fırlattı.
Dandy tam anahtarı alacaktı ki kadın, Dandy'i durdurdu.
"Para?"
Dandy, elini ceketinin cebine soktu. Cüzdanın içinden bir tomar para çıkardı ve resepsiyon masasının üzerine fırlattı.
Odanın anahtarını alıp asansöre doğru ilerledi. Yukarı çıkınca bir kadınla karşılaştı. Kadının platin sarısı saçları, koyu kahverengi gözleri, kısa ve kilolu vücudu Dandy'nin dikkatini çekmişti.
Kadının üzerinde bordo bir ceket, beyaz bir tişört ceketiyle aynı tonda pantolonu ve topuklu ayakkabıları vardı.
Dandy'nin asansörden indiği sırada Kadın asansöre binmişti. Daha önce birkaç saniye kadının arkasından baktıktan sonra yeniden Alice'e odaklandı.
Aklına gelen görüntüyle birlikte ceketinin altına gizlediği altın rengindeki silahı yokladı. Yanında her ihtimale karşı gümüşten yapılmış bir bıçağı vardı.
Hızlı adımlarla odaya doğru ilerledi. Odaya girdiğinde umduğunun tersine Alice orada yoktu.
Kendini direkt yatağa attı ve kendini yatağa atmasıyla yataktan sıçrayarak kalkması bir oldu. yatakta bir şeyler olduğunu hissetmişti.

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Feb 08, 2023 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

Secret HotelWhere stories live. Discover now