8.bölüm

9K 233 62
                                    

Bugün erkenden kalkıp ofise gelmiştim, kafamın dağılması için bit kac dosya ile ilgilendim,odamı düzenledim, oda yetmedi tozunu bilr almıştım.

Bakışlarımı gökyüzüne çevirdim, bugün gökyüzü de ağlıyordu.

Bulanık hava içimi daha da karatmaya yetmişti.

Elimdeki kaçıncısı olduğunu bilr bilmediğim kahve fincanını masaya koydum.

Çalışanlar yavaş yavaş gelmeye başlamıştı.

Yağmur dan ıslandıkları, için şikayetlerini anlatıyorlardı bir-birlerine.

Bir şarkı sözlü gelmişti aklıma o an,eskiden dinlerdim.

Onlarda benim hüznümden daha çok var
Ağla, lütfen çok ağla
Senin kalbinden büyük bir kibrin var
Sana değmez
Etmiyorum itiraf
Etmiyorum bertaraf
Ama her yağmurda sen kokuyor etraf
Son çarem
Son yalnız tecrübem
Herkes de mutluyken sen bize yağma

... Yağma, bizi temizlemez senin suyun
Sakla gülüşünü
Kurudu karanfil, bitti oyun

... Yağmur yağma, bizi temizlemez senin suyun
Sakla gülüşünü
Kurudu karanfil, bitti oyun
Bu son oyun

Ne kadar da anlamıymış sözleri, o zaman farkına varamamıştım.

Şimdi insan acılarını şarkılar da, şiirlerde bulabiliyor.

Ne acı ama,burukca gülümsedim.

Üzerimdeki takımı düzelterek ,elimdeki dosyalar ile sekreterin masasına doğru ilerledim.

Ateş Bey daha gelmediği için, asistanı da ortalıkta gözükmüyordu.

Elimdekileri masaya bırakıp, arakamı döndüğün an onun sesini duydum.

"Günaydın Elanur hanım. "

Kendimi zorlayarak ona doğru gülümsedim.

"Günaydın Ateş bey. "

Tek Elini cebine atarak bakışlarını üzerime dikti.

"Dosyaları bırakmıştım,sizin istedğiniz gibi, planları da düzenledim, bide geçen seneki projeleri ayrı bir dosyaya ayırt ettim."

Kızıl sinirle ikimize bakarak masasına oturdu.

Ateş bey kaşları çatik beni dinliyor du.

"Bize kahvaltı gönder. " sekreter şok gözlerle bize bakıyordu.

Ateş Bey elini belimi koyarak beni odasına doğru yönlendirdi.

Işlerimi kaybetmiş gibi ,ateş beye uydum.

Odasına girdiğimizde elini belimden çekip, koltuğuna oturdu.

Eli ile oturmam için işaret verdi.

"Sorun ne Elanur,sabahin ilk ışıklarından beridir buradasın."

Burada olduğumu biliyormuydu.

"Uyuyamadım, erken geldim."

Yarım Kaldık Where stories live. Discover now