Korkmak

5.8K 680 652
                                    

Bölüm parçası; Nazan ÖNCEL- Gidelim Buralardan

Nefes nefese hala suratına bakıyorken kolumdan tutup sertçe içeri çekti. Kolumu bırakmadan hızlıca kapıyı kapatıp benimle birlikte ilerleyerek kısa koridoru geçti. Salonumdaki koltukta sapasağlam oturan abimi görünce rahat bir nefes alıp ona doğru ilerlemiştim ki Fuad hala tutmaya devam ettiği kolumla buna engel oldu. Abimin karşısındaki küçük koltuğa omzumdan ittirip oturmamı sağladı. Beni görünce ayaklanmaya çalışan abime de başında bekleyen adam silahını doğrultarak engel olmuştu.

"İyi misin kardeşim?" diye sordu abim bana ulaşamayacağını anlayınca.

"Şimdilik iyi," dedi konuşmama müsaade etmeyen Fuad. "Kısa bir süreliğine."

Gözlerimi tanıdık telaşlı ifadeden çekip yabancı yüzlere çevirdim. Evimde Fuad dışında üç adam daha vardı. Ve Fuad dahil hepsi ellerindeki silahlarla ve sert duruşlarıyla inanılmaz tehlikeli gözüküyorlardı. Ama tuhaftır tahmin ettiğim görüntü ile karşılaşmak onu düşünmek kadar korkunç gelmemişti. Bilinmezlik kadar korkunç değildi.

"Onu bırak! Onun bir suçu yok. Benimle hallet." Senan'ın söyledikleriyle tıpkı Fuad gibi ben de güldüm. Benimkisi biraz daha gergince bir gülüştü.

"Senin geç kalmış fedakarlığın ne benim ne de Âtım'ın umrunda Senan. Yaptıklarının cezasını o da çekecek." Eninde sonunda bugünün geleceğini biliyordum ama bunun asla şimdiki gerginliğime bir faydası olmamıştı. Oturtulduğum koltuğun yan tarafı çökünce Fuad'ın da yanıma oturduğunu anladım. Kafamı çevirip onu izlediğimde bana döndü ve tatlı bir şekilde gülümseyerek konuştu. "Son misafirimiz de gelsin ondan sonra bir şeyler açıp izleriz olur mu?" Ne planladığını kesinlikle anlamıyordum ve bu daha da gerilmeme sebep oluyordu. Bakışlarımı abime çevirdiğinde yüzümdeki ifadeden rahatsız olduğumu anladı anında.

"Korkma kardeşim, yanındayım ben." Bu nadir ilgisi haklı olarak tuhaf geliyordu. Yanımda oturan Fuad ise baya eğleniyordu, attığı kahkaha bunun en büyük kanıtıydı. Elini omzuma atıp yanına çekerek kafamın göğsüne düşmesini sağladı. Yüzüm abime dönüktü. O bize bakıp kendisini tutan adamdan kurtulmaya çalışırken ben de yaslandığım yerden kalkmaya çalıştım. Ama Fuad buna müsaade etmeyerek kafamdan bastırmaya devam etti. Kafamı bastırdığı elinin parmaklarını kullanarak sertçe saçımı okşuyordu. Biraz sonra okşamanın doğru bir tabir olmadığını fark ettim. Zira sertliğinden dolayı kafa derim acımaya başlamıştı.

"Korkmaya devam et kardeşi," dedi hareketleri daha da yumuşarken. Elinden kurtulmaya çalışmıyordum artık. "Bugüne kadar yaptığın en mantıklı hareket bu olabilir." Bir şey söylememe vakit kalmadan kapı zili çalınca ayakta dikilen adamlarından birine başıyla işaret verip harekete geçmesini sağladı. "Son misafirimiz de geldi." Yüzünde tehlikeli bir gülüş vardı. Biraz sonra Cem öfkeyle içeri girip Fuad 'ın üzerine yürüdü. Adamlardan biri onu Senan'ın yanına fırlattığında bağırmaya başladı.

"Kardeşime ne yaptın?"

"Her şey ya da hiçbir şey," dedi Fuad umursamaz bir tavırla elini sallayarak. Bu dağılmış halimizin onu aşırı eğlendirdiği bariz ortadaydı. Gerçi şimdi düşününce, üstünlüğün güya bizim elimizde olduğu zamanlarda da eğleniyordu.

Dediklerini anlamaya çalışarak Cem'e baktım. Lisede okuyan bir kız kardeşi olduğundan bahsetmişti bir ara bana. Söz konusu kardeş o olmalıydı. Masum bir çocuğa bizim yüzümüzden zarar gelme ihtimali beni ölesiye korkuttu o an. Yutkunarak sesimi toparladım. Kafamı bulunduğu yerden çektiğimde bu defa izin verdi Fuad. Göz göze gelmemizi sağladığımda dikkatle beni izlemeye başladı.

"Kızı mı kaçırdın?"

"Sen bunları düşünme." Bir süre sadece yüzümü izledikten sonra cevap vermişti. Elleri yeniden saçlarımı bulmak için uzandı. Kafamı geriye çekerek buna engel oldum. Onun yavaştan kaşları çatılmaya başlarken ben de yumruklarımı sıkarak öfkemi dizginlemeye çalışıyordum. Biz yanabilirdik. Bunu uzun zaman önce haketmiştik zaten ama masum bir kızın bizim yüzümüzden çile çekiyor olmasını kabul edemezdim.

YARALIUnde poveștirile trăiesc. Descoperă acum