23."zehir"

35 8 24
                                    

  Steve evden çıktı, Eddie yatağın ayakucundaki pufa oturup karşıdaki aynadan kendine baktı. Bi süre sonra Kelvin onu aramıştı.

Eddie: efendim?

Kelvin: nasılsın bebeğim

Eddie: iyi sen?

Kelvin: bende iyiyim... bi saat sonra bana gelebilir misin?

Eddie: hayır gelemem

Kelvin: ne bu soğukluk Eddie?

Eddie: soğuk değilim, gelemeyeceğimi belirttim sadece

Kelvin:... neden gelemeyeceğini söyleyebilir misin?

Eddie: Steve ile kafeye gidicez...

Kelvin: peki, görüşürüz sonra

Eddie:... dur... Kelvin...

Kelvin: Efendim?

Eddie: ben Steve'de garip bir şeyler seziyorum

Kelvin: aha bizim şirkete geldi.. bu gün hiç toplantısı yoktu onun niye geldi ki?

Eddie: ne bileyim ben... onu diyorum işte... bu gün papyon takmıştı

Kelvin: yani Eddie?

Eddie: Kravat takamaz diye hep ben takardım ona kravatını... ona kravat takmayayım diye papyon takmış. Bir de bu gün benim yanımda yatmadı, koltukta uyumuştu

Kelvin: biliyorum— yani kravat takamadığını biliyorum...

Eddie: sen nerden biliyorsun?

Kelvin: Şey ıı... bir keresinde yazın bizim şirkete gelmişti babasıyla, o zaman kravatını takamamıştı ben Luther Beyin odasına bir kaç dosya götürecektim, Steve'e kıravat takarken gördüm onu... öyle işte

Eddie: anladım... neyse görüşürüz sonra

Kelvin: görüşürüz Eddie'm

  Kelvin telefonu kapadı, Steve ofise gittiğinde Bianca direkt onun odasına gitti. Steve'in istediği fotoğraf ve yer zaman bilgisini yazmış, bir bellekle beraberde bir kaç video getirmişti.

  Steve fotoğraflara baktı, bi süre sonra kafasını Bianca'ya çevirdi.

Steve: Bianca... Kelvin'i bölüm başkanlığına terfi ettirelim, gerekli evrakları hazırla kısa sürede

Bianca: işinize karışmak gibi olmasın ama Kelvin sizin bu saatten sonra düşmanınız değil mi..? Neden onu işten çıkarmak yerine terfi ettiriyorsunuz?.. hem hali hazırdaki bölüm başkanına ne yapacağız?

Steve: Şu anki bölüm başkanını yardımcı yapıcaz, geçen toplantıdaki performansını beğenmedim üstelik bizim şirket olarak genç insanlara da yer verdiğimizi bilmeliler... İkincisi ben kişisel menfaatlerimi olabildiğince işimden uzak tutmaya çalışırım, kelvin genç ve başarılı birisi... bir de dostunu yakın düşmanını daha da yakın tut demişler

Bianca: yani Kelvin ve Eddieyi takip edenlerin magazinci gibi gözükmesini mı istiyorsunuz?

Steve: evet

  Bianca odadan çıktı ve gerekli evrakları hazırlamaya başladı. Yaklaşık yarım saat sonra Bianca evraklarla Stevein odasına getirdi.

Steve: Teşekkürler Bianca.. güzel bir magazinciyi ara, cumartesi günü benle odamda toplantıya gelsin.. odamda ara başkaları duymasın

Bianca: tabii efendim.

The Ocean in Your Heart||SteddieWhere stories live. Discover now