25.BÖLÜM🥀

1.6K 132 56
                                    

Selam canlarım

Hoş geldiniz.

Keyifli okumalar.

Gözlerimi açmadan sarıldığım sıcaklığa daha çok sokuldum. Kulağımın altında atan kalp sesi ile gözlerimi hızlıca açtım. Bildiğim kadarıyla yastıkların kalbi olmazdı. Paris eyvallah büyüleyici şehir demiştik de bu kadarda değil yani.  Kafamı kaldırdığım an uyuyan Kartal ile burun buruna geldim. En son Kartal'ı  uğurlayacakken ikimiz gülmekten yatağa düştük.  Sonra Kartal kalkıp gideceği sıra ben durdurmuştum demi onu.

Yutkundum, kızaran yanaklarım ile yataktan hızlıca çıktım. Biz bu noktaya nasıl gelmiştik diye asla sormayacaktım. Kolumla komodinin üstünde ki kadehe çarptım. Kadeh yere düşüp kırıldı, gözlerimi sıkıcı kapattım. Ne olur uyanma Kartal ne olur. Tek gözümü açarak baktım Kartal gözlerini kırpıştırarak önce bana sonra kendine baktı. Tekrar gözleri beni bulunca yutkundu ne diyeceğini bilmiyordu. Bende farksız değildim ondan. Arkamı dönerek banyoya girdim normal evli çiftlerin yaptığı gibi.

Banyodan çıkınca gözlerim Kartal'ı aradı boş odada. Yatak düzlenmiş, yerdeki kırık kadeh camları özenle toplanmış ve komodinin üstüne küçük bir zarf bırakılmıştı. Elime alıp zarfın üstünde ki notu okudum.

Güzel bir kahvaltı için seni aşağıda bekliyorum Gülüm❤

Kafamı iki yana salladım yüzümde ki gülümsemeyle zarfı tekrar komodinin üstüne bırakıp hemen hazırlanmak için giyinme odasına doğru yürüdüm.

"Nasıl?" Kartal'ın bana sorduğu soru kalıbı ile bakışlarımı önümde ki kahvaltı tabağından çektim. Kahvaltı tabağı demek asla doğru olmazdı. Birer fincan kahve ve kruvasan vardı.

"Ne?" Dedim aklımda ki düşüncelerden ne sorduğunu kaçırdım.

"Ah pardon özür dilerim. Önce mekan sonra da kahvaltı nasıl hoşuna gitti mi?" Önce kruvasana sonra Kartal'a baktım. Masada ona doğru yaklaşarak konuştum

"Gerçeği söylesem üzülür müsün?" Gözlerimi kısarak  vereceği cevabı merak ettim.

"Hayır aslında yalanlar üzer insanı." Kurduğu cümle baktığı bakış açısı hoşuma gitmişti bir anlık şaşkınlık yaşadım.

"Doğru. Mekan güzel ama deli gibi açken ne yapayım ben mekanın güzelliğini kahvaltı bizim oraların kahvaltısı gibi değil." Dedim gerçek düşüncelerimi onunla paylaştım.

"O zaman başka bir yere gidelim mi?" Kafamı iki yana salladım, nereye gidersek gidelim memleketimin kahvaltısını bulamazdık.

"Yok ya mekan mekan gezmek istemiyorum ama burada var mıdır sokak lezzetleri?" Farkı şeyler denemekten zarar gelmezdi. Hep bu sokak lezzetleri zamanın da denemek istediğim şeylerden biriydi.

"Kalk gidiyoruz." Kartal'ın cümlesi ile mutlu olarak hemen masadan  kalktım.

Kartal'ın beni getirdiği yere baktım. Sokak lezzetleri burada mıydı?

"Burası ne Kartal?"

"Paris'in gizli hazinesi." Kartal'ın peşinden yürüyerek sokak arasında ki güzel ortama girdim. Özel sunum yapılmış salyangozları gördüğüm an tüm hayallerim tuz buz oldu.

"Allah senin cezanı versin Kartal. Beni getire getire salyangoz yemeye mi getirdin." Bulanan midemi bastırmak için gördüğüm görüntüyü unutmaya çalıştım. Kartal elimi tutarak beni başka tarafa doğru götürdü.

"Bu taraftan." Kartal'a kıstığım gözlerle baktım.

"Yedin demi itiraf et." Durdu bana baktı, gözlerini kaçırdı.

GÜL 🥀Tempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang