10.BÖLÜM🥀

1.7K 137 88
                                    

Hoş geldiniz canlarım.

Bundan sonra yeni bölümlerin başına yeni bölüm etiketi koyacağım. Bunu sizin için yapıyorum. Her yeni bölüm geldiğinde diğer bölümdeki etiketi kaldıracağım. Şuan 10. bölümde yazıyor başlıkta. Yeni bölüm geldiğinde burada yazmayacak ve böylelikle sizlerde yeni bölüm geldiğini daha rahat anlayacaksınız. Çünkü bazı okurlarıma yeni bölüm bildirimi gitmiyormuş bana da böyle bir fikir söylendi bakalım deneleyim.

HADİ BEN ARADAN ÇIKAYIM SİZDE BÖLÜMÜ OKUYUN.

YARIN YENİ BÖLÜM GELECEK İNŞALLAH BU SAATE KALMAYACAK.

KEYİFLİ OKUMALAR BO BOL YORUM YAPARSANIZ ÇOK SEVİNİRİM.





🥀 •YENİ BÖLÜM•



"Gül'üm sakin ol ne oldu. Sevmedin mi odanı? Tamam özür dilerim ben rengini hemen yarın değiştiririm. Mobilyalarda hoşuna gitmediyse onları da hallettiririm. Sen niye döktün hemen incilerini kıymetlim. Ben kırmızıyı seviyorsun diye mobilyayı gül desenli olarak özel yaptırdım. Duvarda ki gül çizimlerini sana özel çizdim eğer onlarda canını sıktıysa ben şimdi gider boyarım." dedi yanımdan kalkıp odaya doğru gitti panikleyerek

"Bu ne lan! Bunu kim yaptı!" dedi Kartal kükreyerek bağırdı.

Başımı duvara yaslayarak ağlamaya devam ettim.  Kartal yanıma geldi sinirden kızaran yüz hatları karşıma çekerek benin hizama çöktü.

"Gülüm yemin ederim benim sana hazırladığım oda bu değildi. Olamazda! Ben niye onunla olan fotoğraflarını duvar kağıdı yaptırayım?" Ellerimi tuttu. Mantıklıydı söyledikleri ama o yapmadıysa kim yapacaktı.

"İnanamıyorum.." dedim gözümün önünden geçen fotoğraf ile başımı yere eğip ağlamaya devam ettim.

Çocukluğumuzdan en son beraber olduğumuz güne kadar olan fotoğraflar ile iç çektim. Özlemiştim onu.. Geçmiş can yakan bir anı olarak peşimde gizli  takipçiydi.

O günlere dönmek için ger şeyimi feda edebilirdim.

Kartal birilerini aralıktan sonra beni kucağına alarak aşağı kata indi. Şuan sinirden ve hayal kırıklığından eşim kolum boşalmıştı. Kartal'a tepki verecek gücüm yoktu. Parmağımı kaldıracak kadar bile dermansızdım.

Kartal beni salondaki spor koltuğa bırakarak yanıma oturdu. Şuan kabullenmek istemesem de odayı kartal yapış gibi gözükmüyordu. Başımı onun omuzuna koyarak iç çekişlerim arasında onda teselli aradım.

Acizliğimin resmi hali olabilirdi bu tablo. Sevdiğim öldüren Katilin kucağında teselli arayan aciz bir varlıktım ben. Gözlerim açıkken kör olmuştu, kulaklarım duyarken sağır.. Varlık içinde yok olmuştum ben. Zaman mekan dedikleri maddenin içinde bir boşluk oluvermiştim adeta. Karşımda duran boydan camın dışında yağan yağmura baktım. Yağmur tanelerini saymaya başladım nedensizce..

Geçen uzun saatlerin ardından kapı tıklatıldı. Çevreme baktım, kendimi toplayarak Kartal'ın kucağından yan tarafa geçtim. Kartal sıkıntılı bir nefes alarak kapıyı açmaya gitti. Yerimden kalkıp cam kapıyı açmaya çalıştım bir kaç kez uğraşmam sonucu açılan kapıdan dışarı bahçeye doğru çıktım. Kafamı kaldırarak yağmur tanelerinin soğuk yüzüme düşmelerine izin verdim.

Sırtıma sarılan kumaş ile gözlerimi açarak Kartal'a doğru döndüm. Elinde ki battaniye ile bana baktı.

"Hastalanma diye." dedi sustu ilk kez bu şekilde görmüştüm onu.

"Saat kaç?" çıkan pürüzlü ses tonum bana bile yabancı gelmişti.

"Beş.. Birazdan güneş doğar. Yukarı katta misafir odası var oraya geçip  dinlen." kafamı tamam anlamında sallayarak yanından geçtim. Derin bir iç çekerek yavaş adımlar eşliğine yukarı kata çıktım. Benim odam olan yerden gelen sesler ile durup baktım öylece merdiveni başında.

GÜL 🥀Where stories live. Discover now