16.BÖLÜM🥀

1.1K 98 48
                                    

Selam canlarım hoş geldiniz, keyifli okumalar diyerek bölümle sizi baş başa bırakıyorum.

"Bu kadar kinli misin ailene?" Erva'nın garip sorusuna kaşım havada baktım.

"Bu ne demek?" Kuzenimdi ama sonuçta çok yakın bir kuzenliğimiz yoktu. Yolda görsem onu çok zor tanırdım.

"Yeğenini kaybetmiş bir hala imajı yok hiç üstünde. Yani bu kadar mı kinlisin ailene ki beş yaşında ki yeğenine bile ceza kesiyorsun." Sözleri ile sanki kalan ruhumda çekilip alındı.

"Ne?.." Dedim başım dönmeye başlamıştı.

"Senin haberin yok. Özür dilerim. Ben haberin var sandım. Kartal ,Cihangir abilerle Cenazeyi alıp Mardin'e geçince.. Ben sandın ki. Özür dilerim Gül." Biri bu kızı susturabilir miydi?..

Kanepeden yavaşça kalkamaya çalıştım. Ayağa kalkıp Erva'nın dediklerini aklıma almaya çalıştım aklım almadı.

Benim yeğenim daha beş yaşındaydı ya..

Gözlerimin kapanması ile kendimi en son yerde bulmuştum.

Kartal'ın kulağıma gelen sesi ile gözlerimi açtım. Ben nasıl bir kabus görmüştüm öyle.

"Kartal?" Seslendiğim an pencerenin yanından ban doğru döndü.

"İyi misin?" Sorusuna kafamı iki yana hayır anlamında salladım. Derin bir nefes alarak yataktan kalktım.

"Çok kötü bir kabus gördüm. Lütfen beni hastaneye götürür müsün?"  Gözlerini kaçırdı adem elması hareket etti.

"Ka..Kartal.. Kabus gördüm değil mi ben?.." Soruma cevap vermeden başını yere eğdi. Ona doğru yavaş savsak adımlarımla yaklaştım.

"Cevap ver soruma." Dişlerimi sıkarak sordum.

"Başımız sağ-" Sözlerini tamamlamasını yanağına attığı tokat ile kesmiştim. Yüreğime çöken acı bunu reddediyordu.

"Saçmalama.. Berfin daha çok küçüktü.." Hıçkırarak ağlamaya başladım.

"Ben Devranı kaybettim başka birinin daha kayıp acısını yaşamak istemiyorum." Kartal kolumu tutarken yere doğru çöktüm. Onun yanaklarından akan yaşlar benimkine karışıyordu. 

******

"Gül gel Mardin'e gidelim Cihangir abinin durumu da kötü." Avuçları içinde ki elimi çektim yavaşça.

"Git." Dedim aşkımdan ölürken nasıl ailem beni ona vermişti. Şimdi bende acımdan ölürken o topraklara adım atmayacaktım. Gidersem daha kötü olacaktım.. Dayanamazdım Devrandan sonra ki cenaze evine..

Ah be Berfin'im benim güzel yeğenim acelen neydi senin.. Kimeydi bu kavuşma aşkı.. Sıra benimdi halamdı.. Biri ölecekse o bana yakışırdı.

"Gül.. Sonra pişman olursan ara beni ben hemen gelir alırım seni." dedi Kartal fazla ısrar etmek istemiyordu ama bir yanı da tersini düşünüyor.

"Olmam. Pişman falan olmam. Ailem beni sana verdikleri için pişman oldu mu ki ben pişman olacağım? Berfin'i ben öldürmedim ama beni ailem öldürdü." Sözlerim haklı yanları onu üzmüştü. Bir kelam etmeden çıktı odamdan.

******

Yatağın içinde Emine teyzenin getirdiği ilaçları içtim. 

"İyi misin kuzum?" Anne şefkatinde ki sorusuna sırıttım. Gülerken ağlamayı öğrenmiştim ben, bana bunu öğreten hayattan iliklerime kadar nefret ettim.

"Tamam kuzum, tamam. Her şey geçecek." Emine Teyze kısa kızıl saçlarımı okşarken ağlama krizim daha çok artmıştı. Boğazımdaki düğümler arttı ruhumu esir aldı.

GÜL 🥀Where stories live. Discover now