Burnumdan nefes alıyordum ama Ceylin'in sessizce yalvarmasını göz ardı edemedim. 

Bahane bulamayınca bir şey demden Lal'in saçını elime doladım. Çekerken "Bir daha Ceylin'e bağırmayacaksın!" Diye yüksek sesle konuştum. "Hoop." Atlas bizi ayırmak için yanımıza gelip beni belimden çekti. Yine de saçını bırakmamış ve çekmeye devam ediyordum. "Seni öldürürüm Lal!" 

Bağırma sesimin ardından Atlas hızla beni çekince istemsizce Lal'in saçını bırakmak zorunda kaldım. Lal bana sinirli gözlerini dikmişken hiç düşünmeden aklıma gelen ilk şeyi yaptım: Yüzüne tükürdüm.

Atlas beni odaya doğru götürürken ona bağırmaya devam ediyordum. Lal ise sadece "Aptal! Beyinsiz!" Gibi çocuk küfürleri ediyordu. 

Atlas beni kendi odasına götürünce hızla kapıyı kilitledi. "Ne oldu demin?" Şaşkınlıkla bana bakarken ben burnumdan nefes veriyordum. Resmen Ceylin'in alerjisini kullanarak kızı yanına yaklaştırmamış. Anlamadığım kısım ise neden Ceylin bunu Atlas'a söylemiyor? 

"Kimse Ceylin'e bağıramaz." 

Atlas hafifçe sırıttı.

Bana, benimle gurur duymuş gibi bakıyordu.

O bana barken ben sinirle arkamı döndüm. Odanın içinde gezinmeye başladım. Sinirim geçmiyor hatta artıyordu. Gözlerimi yavaşça kapatıp sesli bir şekilde nefes verdim. 

Arkamı döndüğümde Atlas'ın kapıya yaslanmış olduğunu gördüm. Kollarını göğsünün orada bağlamış bana sırıtarak bakıyordu. Ona karşı göz devirip önüne geçtim. "Kapıyı aç." Sesim emir verir gibi net çıkmıştı ve istediğim de tam olarak buydu. 

"Hayır." Dedi.

Ona yaklaşıp gözlerimi dudaklarına indirdim. "Kapıyı aç." Dedim. Atlas hafifçe sırıttı. Bana yaklaşarak dudağını dudağıma değdirdi. "Hayır." Geriye çekilecekken göğsüne bağladığı elini hızla indirip belimden tuttu. Beni kendine çekip dudağımdan öptü. 

Karşılık vermek istemezken dudağımı sertçe öpmeye devam ediyordu. Ona teslim olacakken aklıma Lal'in Ceylin'e yaptığı olay geldi. Nasıl bir kuzen bunu yapar ki? Lal zaten insan değildi, onda bu duygular yoktu. Kalpsiz bir canavardan başka bir şey değildi.

Dudağını ısırıp geriye çekildim. "Kapıyı aç Atlas." 

Atlas bana baktığında gözlerindeki yalvarışı hissettim. Yine de, inatlıydım. Lal buradan gidene kadar ona bu yaptıklarını ödetecektim. Atlas gözlerime bakarak kapının önünden çekildi. Kapıda asılı olan anahtara götürdüm elimi. Kapının kilidini açtığım gibi salona geri geçtim. 

Ceylin ve Çağrı oturuyordu. "Nerede o?" Ceylin oturduğu yerden kalktı. "Çıktı, hava alacakmış." Sesi tekrardan titredi. Korktuğu çok belliydi ama neden korkuyordu? Etrafta alerjisi olacak bir şey yok. Atlas'ın öğrenmesinden mi kokuyordu? Yoksa Lal'in yaptığı o iğrenç hareketin etkisinden mi çıkamadı? 

Ellerimi birleştirip yumruk yaptım. Parmaklarımdan ses gelmesini sağlayacak şekilde bir elimle diğer elime bastırdım. "Ben göstereyim ona havayı." Sinirle konuşmuştum ama Ceylin'in gözleri bana 'yapma' diyordu. 

"Boş ver." Kısık sesle konuştu, hızla gözleri doldu. "Bir daha yapamaz." Diyerek devam etti. 

---

Yatağa uzanarak kahkaha attım. "Galiba bu kız evlenemeyecek." Diye konuştu Derin. Kahkaha atmaktan karnıma ağırı girmişti. Ellerimi karnıma götürerek bastırdım. Ceylin Derin'in omzuna vurup "Devrim ile bana kara bulut oluyorsun şuan." Dedi sesini incelterek. 

Konser +18Where stories live. Discover now