bölüm yirmi dört

Start from the beginning
                                    

Masasında oturan genç kadın, kendisini görünce, ciddi bir sesle, "Merhaba Filiz Hanım." dedi.

Filiz, "Merhaba Selin'ciğim.. Agah Ali müsait miydi acaba?" diye sordu.

"Şu anda değil, efendim. Asude Hanım ile bir görüşmedeler."

Şaşkınlıkla duraksadı. Asude mi? Agah Ali, Asude'yi ofisine almış ve onunla konuşuyor muydu? İçinden bir ses burada bir iş olduğunu söylüyordu.

"Ah.. Selin, neredeyse unutuyordum.. Yeni çalışanlardan birisi fotokopi makinesini bozmuş, seni çağıracaklardı.."

Genç asistanın gözleri sinirle açıldı. "Yine mi? Daha yeni değiştirdik makineleri! Başımıza iş çıkaracaklar en baştan.." diye söylenerek hızlı adımlarla ofisten çıktı. O çıktığı an, Filiz sinsi adımlarla Agah Ali'nin kapısına yaklaştı ve kapıyı fark edilmeyecek şekilde hafifçe araladı. İçeriden bağrışma sesleri geliyordu.

"Allah kahretsin! Beni kendi lanet oyununun içine kattın Asude... senin yüzünden karımın gözünün içine baka baka yalan söylüyorum!" diye gürledi Agah Ali. "Hayatının sırrını saklıyorum ondan!"

Filiz duyduklarıyla ilk önce şaşkınca duraksadı, sonra hinlikle sırıttı. Agah Ali ve Asude birlikte Işık'tan bir sır mı saklıyorlardı? Ahh... Bu ikiliyi bir araya getiren her neyse.. Bu çok büyük bir şey olmalıydı.

"Sana söyledim Agah Ali," Asude'nin sesi Agah Ali'ye göre daha sakindi. "Işık'a bunu açıklamanın hiçbir yararı olmayacak. Senelerce bilmeden mutlu mesut yaşadı, şimdi öğrense ne olacak? Olumlu anlamda hayatının değişeceğine inanıyor musun gerçekten?"

Agah Ali derin derin nefesler aldı. "Hani kontrol altına almıştın o herifi? Geçen gün yemek yediğimiz restoranda karşılaştık. Işık'a bakışlarını görmedin Asude. O adam durmayacak! Her şeyi anlatacak Işık'a!"

Asude'nin sesi şimdi daha öfkeli geliyordu. "Hayır, anlatmayacak. Nasıl senelerce sessiz durdu, şimdi yine öyle yapıp çenesini kapalı tutacak." Sesini ikna edici bir tona getirdi, "Agah Ali, Cihangir aptal bir adam değil. Işık'a gerçeği açıklarsa onun da en az bizim kadar kaybedecek şeyi var... Işık onu asla kollarını açıp karşılamaz, bunu o da biliyor."

Cihangir mi? Filiz kaşlarını çattı. Sakladıkları sırla Cihangir'in ne alakası vardı? Filiz'in çevrelerinde tanıdığı tek bir Cihangir vardı, o da...

"Allah'ın belası herif!" diye tısladı Agah Ali. "Keşke defolup gitse tekrardan yurtdışına! Sana söylüyorum, Asude... eğer Işık babasının o olduğunu bizden değil de, o kahrolası Cihangir Kılıçlar'dan öğrenirse bir daha asla suratımıza bakmaz."

Filiz şok olmuş sesini saklamak adına elini hızlıca ağzına götürüp bastırdı. Kapıdan sessizce uzaklaştı, görmeyen gözlerle ofisten çıktı... Aman Allah'ım. Az önce duydukları...

Işık, Cihangir Kılıçlar'ın kızı mıydı?

Nasıl olabilirdi bu? Daha da ötesi, Işık bunu bilmiyordu ve... Agah Ali bilmiyordu.

Yolun ortasında donakaldı. Ne demişti Agah Ali?

"Eğer Işık babasının o olduğunu bizden değil de, o kahrolası Cihangir Kılıçlar'dan öğrenirse bir daha asla suratımıza bakmaz..."

BAY VE BAYAN MÜKEMMEL (erdemli serisi#1)Where stories live. Discover now