Senden Nefret Ediyorum...

Start from the beginning
                                    

"Seni aperatif olarak mı gönderdiler." dedim. Oysa yandan seksi bir gülüş sunarak adamlarına kafasıyla malları getirmelerini işaret etti. Adamlar malları getirirken ben hala gözlerimle kıza tecavüz ediyordum. Onunla bir gece için aldığım bütün malları feda edebilirdim.

Adamları malları kontrol için adamlarıma verirken, bende parayı hazırlamalarını söylemiştim. İki tarafta onay verdikten sonra kıza elimi uzattım. O elimi sıkarken hızla kendime çekip,

"Patronuna söyle karşıma çıkmadığı için ona hala kızgınım ama senin gibi birini bir geceliğine ödünç verirse dost bile olabiliriz." yüzümdeki aptal sırıtışı, kasıklarıma yediğim tekme bozmuştu. Ahh.. Lanet olası fahişe bunu ona soracağım. Tam elimde belimde ki silaha davranacakken o benden önce davranıp, silahımı kaptı. Saçlarımdan tutup, silahı çenemin altına dayarken;

"Değil seninle dost olmak kapımda ki köpeğim bile olamazsın Koray Acartürk." siktir. Kocaman bir siktir. Bu kız patron mu? Adamlarım her an Ateş edecek gibi durduklarını görünce şeyimin acısını bastırmaya çalışarak onlara durmalarını işaret ettim. Kızda beni bırakıp, silahımı yere atarken;

"Seninle iş yapmak zevkliydi Koray Acartürk." dedi ve gitti.

"Seninle daha zevkli şeylerde yapacağız. Bekle ve gör." şeyimi tutarak söylediğim şeyin acınası değil de karizmatik olduğunu umuyordum. Oysa yine o harika seksi gülümsemesiyle karşılık vererek arabasına bindi.

Onu tekrar görecektim. Mutlaka görecektim...


Duru'dan


Sabah kalktığımda Ateş gitmişti. Fatma'yla hazırladığım kahvaltıyı yaparken, Fatma'dan yemeklerimin lezzeti üzerinde aldığım evlenme teklifine iyi gülmüştüm. Bugün günlerden cumartesiydi ve yarında tatilde olduğu için güzel bir plan yapmaya karar verdik. Aslında bu hafta sonu Darren'ın yanına gidecektim ama Ateş'in olayı planlarımı bozmuştu. Madem öyle bende daha çok bozardım. İlk defa kız kıza bir gün geçirecektim ve inanılmaz heyecanlıydım. Aslında herkes için sıradan olabilecek bir günken, benim için ilklerimi yaşayacağım bir gün olacaktı.

Hayatım boyunca sinemaya gitmemiştim ve şimdi Fatma ile hangi filme gitsek muhabbeti yapıyorduk. Bu konuda biraz bilgisiz olduğum için yönlendirme işini ona bırakmıştım. Bilim-kurgu filmi seçmesi şaşırtırken, ortamın bu kadar güzel olabileceğini hayal etmemiştim. Sinemadan sonra bowling, alışveriş, akşam yemeği ve son durak starbucks. Gerçekten eğlenceli bir gündü. Yıllardır hayali kurduğum her şeyi bir günde yaşamıştım.

Şimdi de Fatma'nın zoruyla hazırlanıp, kulübe eğlenmeye gidecektik. Asıl niyetinin Uras'ı görmek olduğunu biliyordum ama bunu ona söyleyip de kıramazdım.

Fatma'nın son model Ferrari F430'yla kulübe giriş yapınca, içeri girmek için sırada bekleyen bütün müşteriler imrenerek ve kıskanarak bize bakıyordu. Bizim inmemizle erkeklerin uğultuları daha da artarken, Fatma ile ben kol kola girip, onları duymamazlıktan gelerek içeri girdik. İçeride de bir kaç bakışın üzerimizde olması hoşuma gidiyordu. Darren'la yurt dışındaki gece hayatımızı andırıyordu.

Bizimkiler Ateş hariç locada oturmuş, hararetle bir şey konuşuyorlardı. Biz yanlarına varınca Emir gülümsemesini genişleterek beni yanına çekip, sarılırken Fatma da benim yanıma oturmuştu. Uras'ın Fatma'ya olan bakışlarında yakaladığım özlem onun da Fatma'yı hala sevdiğini gösteriyordu.

"Hayırdır. Ne kaynatıyordunuz?" Fatma'nın sorusuyla Emir kahkaha atmaya başlarken Uras;

"Koray bugün milli olmuş. Onu kutluyorduk." dedi. Koray bunun üzerine önündeki çerezlerden avuçlayıp Uras attı.

"Deme lan öyle.Koray artık bacımız sayılır." Biz hala neler dönüyor burada diye şaşkınca bakarken, Koray Uras'ın üzerinden uzanıp Emir'e saldırmaya kalktı. Emir benim arkama saklanmaya çalışırken çok tatlı görünüyorlardı.

"Ulan erkekliğimi senin üzerinde tasdik etmemi istemiyorsan kapa o lanet çeneni. Hem o seksi varlığın tekme attığı her yerde küçük bir Koray daha çıkar."

"Tabi abi. Sonuçta eskisi işlevini yitirmiş." Koray daha fazla dayanamayıp, Emir'in üstüne atlarken Fatma ve ben kahkahalarla onları izliyorduk.

Uras Fatma'nın yanına gelip kulağına bir şey fısıldadıktan sonra Fatma'nın yüzünde ki gülümseme silinmişti. Bana hemen geleceğini söyleyip, yanımdan Uras ile ayrıldı. Acaba ne diyecek diye düşünürken, lavobayı üzere için ofise çıktım. İçeri girdiğimde Ateş'in deri koltuklardan birine uzanmış, bir koluyla gözlerini kapatırken, diğeri de karnının üzerinde dururken buldum. Giydiği beyaz gömleğin en az 4 düğmesi açık ve göğsünün yarısı görünüyordu. Kol kasları gömleğini daralttığı için ortaya harika bir görüntü çıkarmıştı. Ne zamandır ayakta onu izlediğimi bilmiyorum ama günlerce izleyebilecekmişim gibi hissediyorum. Vücudum benden bağımsız ona yaklaşırken sadece ona yakın olmak istedim.

Yanına kıvrılıp oturdum. Elim kendiliğinden yüzüne yaklaşırken, elimi hava da yakaladı.

"Ne yapıyorsun?" dedi. Ne diyecektim sana sulanıyorum hatta aklımdan kol kasların ve seksi vücudunla ilgili sapıkça fanteziler geçirirken sana dokunmak istedim mi? offf ama offf...

"Şey ben iyi misin diye kontrol etmek istedim." kıvır Asrın kıvır ohhh...

"Nasıl olduğum seni ilgilendirmez." deyip toparlandı. Oturur pozisyona geçti. Yine soğuk, odun duygusuz Ateş çıkmıştı ortaya.

"Sadece merak ettim. Seni düşünen birilerine kaba davranmana gerek yok." sinirle ayağa kalkarak söylediğim şeyden sonra tam gitmek için adım atmıştım ki Ateş hızla ve sıkıca kolumdan tutup kendine çevirdi. Eli gerçekten ağırdı. Sıktığı yerin moraracağına emindim.

"Sana beni düşün diyen oldu mu? Hem sen kimsin ki bana istediğin zaman dokunabileceğini sanıyorsun. Birazcık tolerans tanıdık diye kendini ayrıcalıklı sanma. Sadece Emir için katlanıyorum sana. Fazlasını bekleme." söyledikleri kolumun acısını unutturmuş, kalbimin acımasını sağlamıştı. Bu kadar mı nefret ediyor benden. Ama ben Yani Duru ona hep yardım etti. İyi davrandı. Asrın olsam anlardım. Asrın kimseye acımaz, umursamaz ama Duru öyle değil. Sana değer veriyor Ateş. Niye ondan nefret ediyorsun. Sinirini yüzüme solurken tek istediğim yüzüne yumruğumu geçip, oradan uzaklaşmaktı.

"O zaman sende bana dokunma. Söz veriyorum bir daha ne durumda olursan ol bende sana dokunmayacağım. Hatta iş dışında karşına da çıkmayacağım." kolumu sıkan eli gevşerken şaşkın bakışlarla bana bakıyordu. Hızla odadan çıkacakken, Ateş'in arkamdan seslendiğini duydum. Olduğum yerde kalırken ona dönmeye cesaretim yoktu. Bana yaklaştığını hissediyordum ama bakmaya cesaretim yoktu.

Tam o anda önümdeki kapı aniden açıldı. Ecem sürtüğü hayatım diyerek Ateş'in üstüne atladı. Kafamı zorla onlara çevirirken Ateş'le göz gözeydik. Ateş bir andan Ecem'in dudaklarına yapışırken, içimde bir şeylerin koptuğunu hissettim. Gözlerimin içine baka baka o sürtüğü öpüyordu. Daha önce kimse bu kadar canımı yakmamıştı. Ateş bana dokunmadığı halde canımı acıtabiliyordu.

Koşarak önce ofisten sonra da kulüpten ayrılırken, Emir ve Fatma'nın arkamdan seslenmesine aldırmadım. Eve varır varmaz motoruma atladığım gibi Darren'ın yanına sürdüm. Son hız giderken aklımda sadece Ateş Dinçer'den nefret ettiğim vardı.








Ölüm Meleği...#wattys2016Where stories live. Discover now