7. BÖLÜM "VURGUN"

513 74 56
                                    

Hepiniz çok hoş geldinizzzzz...
7.Bölümden sevgiler, saygılar dilerim❤️

Umarım severek okuduğunuz bir bölüm olur...

Oy verip yorum yaparsanız da çok müteşekkir olurum 🥰

Keyifli okumalar...

"7.BÖLÜM"

"VURGUN"

Hissettiklerimiz bazen, asıl kontrol edemediklerimiz haline gelir.

Gelişini izlerdik ama engelleyemezdik, öyle ki bazen engellemek de istemezdik. Kontrol edemiyordum ya da kontrol etmek istemiyordum. Hangisiydi bilmiyordum. Bildiğim tek şey uzun zamandır kırılmasından korkmadığım ama aynı zamanda da korktuğum bir kalple yaşıyordum.

İkisi nasıl bir arada oluyordu anlayamıyordum ama kırılmaktan korkarken o korkuya da sevgi beslediğimi gördüğüm, kabul ettiğim o günden beridir vardı bu iki aynı ama aynı zamanda da ayrı kavram.

Kavramlardı beni bugüne getiren, saydı olmasaydı olamazdım, güven olmasaydı olamazdım, sevgi olmasaydı yaşayamazdım. Bunların hepsini bana katan insanın yokluğu çok ağırdı, nerede ve nasıl olduğunu bilmeyişim daha ağırdı ama yine de O'nun adına mutluydum. Sevdiği yerde, sevdiği işi yapıyordu.

Ve tahmin edebiliyordum ki şimdi hiç mutlu değildi.

Mutsuzluğu kendi için değildi, karşımdaki yatakta yatan, göğsündeki yaraları yüzünden çok rahat edemeyen adam için endişeliydi, burada olduğumu bilseydi içi biraz da olsa rahat eder miydi diye merak ettim. Ama tahmin edebiliyordum ki Alpar abi görevde olduğu süre boyunca söylemeyecekti, amacı saklamak değildi. Dikkatini dağıtmak istemeyecekti, biliyordum ve anlayabiliyordum.

Derin bir nefes solurken hastanenin steril kokusu ciğerlerimi rahatsız etti, ama umursamadan o solukla onlar için teker teker dua ettim.

Her dua edişimde gözlerim garip bir şekilde sulanıyor, içime ne olduğunu anlamadığım bir serinlik çöküyordu. Hem içim rahatlıyor ama aynı zamanda da ağlama isteği doğuruyordu. Yine öyle oldu, gözlerim yaşardığında başımı ayak ucuma eğdim, gözlerimi sakladım, yorgun olsa da yine de dikkatle beni izleyen mavi gözlerin görmesini istemedim.

Oda da O uyandıktan sonra bir hareketlilik gelmişti. Sanki tüm canlılığı kirpiklerinin arasına saklamış da o kirpikleri araladığında canlılık her yana dağılmış gibiydi, sessiz olan duvarlar O'nun rengine bulanmıştı sanki. Doktoru kontrolünü yaparken O rahatsız edici olmayan ama Yasir'in bakışlarından daha garip bakışlarla yarışabilecek ölçüdeki bakışları en küçük hareketimi kaçırmadan izliyordu. Belki de benim için bakışları rahatsız edici gelmemişti, o an buna karar veremedim çünkü pansuman yapmak için gelen hemşire benimde aynı düşüncede değilmiş gibi bir havadaydı.

İşini hızlıca yapıp gitmek istercesine O'nu incittiğinde, sessi çıkmamıştı ama ben duramamıştım. Sanki acısını O değil de ben çekiyormuşum gibi hissedince pansumanı nasıl yapacağımı tarif etmesini istemiştim, sonra pansumanını ben yapmıştım. Ya da yapmaya çalışmıştım. Çünkü canını yakma düşüncesi sadece beynimde değil, her bir parmak ucumda gibiydi ve ben çok dikkat etmeye çalışırken vaktimizi uzun almıştı.

Giden vakit için üzülmüyordum en azından onun canını yaktıysam bile hemşire kadar yakmadığımı düşünüyordum belki de buna sebep oluşu gözlerindeki dalgalanmayı görmediğim içindi, belki de aldığı nefeslerin rahatlığını hissettiğim içindi... Kararsızdım.

VURGUN İZ'İWhere stories live. Discover now