3.BÖLÜM "KAYBETMENİN EŞİĞİ"

488 63 20
                                    



Eveeettt bölüm 3 sizlerle...
Umarım beğenirsiniz❤️
Oy ve yorum bırakırsanız çok sevinirim🫀

Keyifli okumalar...




                                     "3.BÖLÜM"
"KAYBETMENİN EŞİĞİ"

Hayatın bir numarası vardır, insanı en iyi olduğu bir anda yerle bir eden.

İnsan olduğunu bile sorgulamak zorunda bırakan ân'ı yaratır, elinde ne var ne yoksa kaybettirirdi. Kendimi kaybetmenin eşiğinde, içimdeki endişenin gölgesinde kaldığım o saniyeler devriliyordu üzerime. Altında kalsam da sesim çıkmıyordu, biri benden çok uzakta olan bir adamın korkusuydu, diğeri;o adamı korumak için kendini delik deşik ettiren, hiç tanımadığım adamın korkusuydu.

Korku, insanı diri tutardı...

Ben neden devrilecekmiş gibi hissediyordum, bu kez ki korku mu farklıydı yoksa ben mi?

Kapalı göz kapaklarımın arkasında kalan dünyanın rengi o kadar ürkütücüydü ki elimde olmadan gizlenmek istedim. İstediğim gizlenmekti ama gizlenebilecek kadar soyutlanmış değildim.

Yorgun kirpiklerimin altında kalan yara kabuğu kahverengi gözlerimi hareket ettirebilecek gücü kendimde bulduğumda, kirpiklerimi araladım.

Kan vermek için geldiğim odada da yattığım yataktan etrafıma bakındığımda midemin bulantısını hissettim. Kansızlığım sınırdaydı ama akrepten öne geçmem gereken bir zamanda olduğumuz için ne kansızlığın bıraktığı yorgunluk ne de dönen başım umurumda değildi.

Vücudumdaki titremeyi görmezden gelirken yattığım yerden doğruldum ağırca.

Sağ kolumda hissettiğim zonklama, midemde hızla dönüp duran bulantı...

Gözlerimi birkaç kez açıp kapatırken titreyen dünyamın gerçeği bir kez daha suratıma çarpmıştı.

Yattığım koltuktan kalkarken yer yer afişlerin asıldığı duvara baktım.

İki organ bağışının önemini açıklayan, bir tane de kan bağışını açıklayan afişlerden sonra duvara asılı olan saate baktım.

Bu koltuğa yatmamın üzerinden iki saat geçmek üzereydi.

Açık saçlarımın arasına parmaklarım dalarken derime tırnaklarımla yara açmak istercesine kaşıdım.

Zihnimi kendine gelmesi için zorlarken vücudumun yorgunluğu ağırlaştırıyordu.

Yataktan kalktığımda dönen başım yüzünden gözlerim kararırken görmezden gelmeye çalışarak kapalı olan kapıya ilerledim.

Adımlarım sakindi, içimin aksine...

Kapalı kapıyı açıp koridora bakındığımda gürültüyü kafamın kaldırmadığını anladım ama çok uyumuştum. O adam çıkmış mıydı, durumu nasıldı? Kan bulunmuş muydu?

Soruların hepsi bilincim yerine gelmeye başladığı an benimle birlikte uyanırken, yerini hatırladığım ameliyathaneye adımladım.

Sarsak adımlarım, yanından geçtiğim kimseyi umursamazken dik durmayacağını bana göstermek istercesine kontrolsüzdü.

Duvardan aldığım destekle beni ayakta tutarken ameliyathanenin olduğu koridora döndüm. Askerleri hâlâ olduğu yerde dururken bulduğumda hem kötü bir haber olmadığını anlamış hem de daha ameliyatın henüz bitmediğini görmüştüm.

VURGUN İZ'İWhere stories live. Discover now