as if it's your last

42 5 2
                                        

kimbin: seni görmek güzeldi.

kısa bir süre için de olsa.

wondaeyo: bilmem.

benim için pek bir anlamı yok.

kimbin: bana hala kızgınsın, biliyorum.

wondaeyo: kızgınlık?

pek sayılmaz,

eski bir tanıdıksın sadece.

kimbin: öyleyse neden dönüp gittin?

selam verebilirdin bu eski tanıdığa.

wondaeyo: dediğim gibi,

artık seninle selamlaşmanın da bir anlamı yok benim için.

sadece şaşırdım seni gördüğüme.

kimbin: benim için de sürpriz oldu.

wondaeyo: temelli mi geldin?

kimbin: hayır,

bir süredir buradayım ama haftaya dönüyorum.

wondaeyo: anladım.

güzel bir hafta dilerim.

hoşçakal.

kimbin: gitmeden seni tekrar görebilir miyim?

wondaeyo: sanmıyorum, kendine iyi bak.

kimbin: benimle görüşürsen iyi bakacağım.

wondaeyo: sen bilirsin,

kendine nasıl baktığın da aslında beni ilgilendirmiyor.

kimbin: eski bir tanıdık olduğumu söyledin,

öyleyse beni görmekten de bir çekincen olmamalı.

en azından düzgün bir özür dilememe izin ver.

son bir kez gel lütfen.

wondaeyo: pekala, geleceğim.

ama şunu bil lütfen,

sen benim için bitmiş bir kitapsın.

ne kadar uzun olsa da sonu üzücü,

insanın içinden o sayfaları tekrar karıştırmak gelmiyor.

seni tekrar görmek benim içimde güzel olan hiçbir şeyi uyandırmadı.

çirkin olanlar da anımsayamadığım kadar geçmişte kaldı.

kimbin: özür dilerim.

ve teşekkür ederim.

nightcap // junbob/doublebWhere stories live. Discover now