Liya: görüşürüz

Elimle öpücük atıp ekranı kapattım ve odadan çıktım.

~

Liya: herkese afiyet olsun

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Liya: herkese afiyet olsun

Annem: sanada kızım

Gülümseyip yerime oturduğumda babamın sessizliği garibime geldiği için kaşlarım çattık bir şekilde ona baktım.

Başımı yavaşça anneme çevirip "neyi var?" gibisinden salladığımda omuzlarıyla bilmediğini işaret etmişti.

Liya: babacım?

Düşüncelerinden çıkıp bana baktı.

Babam: efendim kızım

Liya: neyin var? Dalgın gibisin

Babam: ah hayır nerden çıkardın bunu, sadece biraz yorgunum o kadar

Masadaki elini tutup gülümsedim.

Liya: Emin misin?

Diğer elini elimin üzerine koyup gözlerini yumarak gülümsedi.

Babam: Eminim merak etme

Başımı olumlu anlamda sallayıp yemeğimi yemeye başladım.

Annem: ilaçlarını aldın mı peki?

Babam: aldım merak etme, anneli kız beni rahat bırakmıyorsunuz

Dediğinde annemle ben birbirimize bakarak gülmüştük.

Ne kadar sorunlarımız olsa da pozitif kalmayı başarabiliyorduk, şu an benim durumumdan daha çok babamın ki önemliydi, hiç iyi değildi çok kötü durumdaydı, bizi kaybetmekten çok korkuyordu.

Bunların hepsi kıskanç ve kötü insanlar yüzündendi.

Maalesef jungwoo'dan başka çarem yoktu ve onun olacağı hiç belli değildi, olacağını da sanmıyordum.

Babam ondan başkasına güvenmeyeceğini söylüyordu, peki neden onu bu kadar çok istiyordu? Sanki onu çok iyi tanıyormuş gibi...

Ben düşüncelerimdeyken aniden kapının çalmasıyla dikkatimi kapıya vermiştim.

Annem: birini mi bekliyordun canım?

Babam: hayır?

Hizmetçi hızla gidip kapıyı açtığında babam ayağa kalkıp kapıya doğru gitmişti.

- buyrun?

- bay wang'ı görmek istiyorum

Duyduğum sesle şaşkın bir şekilde hızla ayağa kalkıp babamın peşinden bende kapıya doğru gitmiştim.

Ağzım açık bir şekilde karşımdaki jungwoo'ya bakıyordum.

Liya: jungwoo?

Kapüşonunu çıkarıp babama bakmıştı.

BEN KİMİM? Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin