-5-

1.2K 52 6
                                    

Keyifli okumalar...

***

Giraj

Bütün gün aklımda dönen konuşmalar yüzünden odaklanma sorunları çektikten sonra sonunda özgürdüm. Oxva'nın yalnızca belli bir kesiminin kullanmasına izin verilen dört büyük kütüphaneden Oniks Kütüphanesi'ne giden koridorda ilerlerken damarlarım adrenalinle doluydu.

Atalarımın hala dünyada yaşadıkları zamanlarda ellerindeki güçleri tutmak için savaşlar verdiğinden bahsedilirdi. Toprak, kaynak ya da soyları için bunu yaptıklarını belirten kaynaklarda yer alan kelimeler şu an gökyüzünde süzülen şehirlerde yaşayan bizler için geçerli değildi.

Güç açlığımız ve yönetmek için uygun bulunan kesimin başarılı olması için konulmuş koşullar olsa da, birbirimize fiziksel zarar vermek yerine kişisel gelişimimizi kanıtlayarak bunu yapıyorduk. Aynı benim Oxva'ya girip Öğretici Hans'ın yalnızca seçili öğrencilere tanıdığı eğitim programına dahil olmam gibi.

Elbette mücadelemin her basamağında yeni bir zorlukla karılaşmam durumu benim için kolay hale getirmiyordu. Fakat fethetmeye yönelik açıklarıyla zafer için yol alan atalarım ile hedeflerimiz farklı olsa da adımlarımı hızlandırırken onlar gibi hissettiğime emindim.

Yeni bir gizemi daha keşfedecek, düzlemimde yaşayan diğer insanlardan bir adım daha öne çıkacaktım. Öğretici Hans'ın Jeoloji Denetim Birimi'ne dahil olarak statü sınavına girecek ardından 14.düzleme ayak basacaktım.

Yanaklarım gerilip dudaklarım bir gülümseme ile kıvrılırken boynumda atan nabzın hızlandığını hissettim. Avuçlarımın içi terleyip beni gergin ama heyecanlı bir ruh haline sokarken Oniks Kütüphanesi'nin girişindeki geniş, dökme demirden kapıya vardım.

Adını kapının hemen üzerindeki plakaya işlenmiş onikslerden alan bu kapı, en az Öğretici Hans'ın bize derslerinde anlattığı materyaller kadar değerliydi. Bu sebeple olsa ki Oxva'ya kabul edildiğimiz ilk gün bizi bu dört önemli kütüphanenin önünden sırayla geçirip dünya dilini fısıldayan bu kapıların süslerini görmemize izin vermişlerdi.

Elbette dokunmamız yasaktı. Zaten dokunmak isteyen biri için fazla yüksekteydi. Neredeyse yerden dört metre yukarıda olan plakaya parmak uçlarını bile değdirebilen bugüne kadar olmamıştı. Bu değerli taşları kütüphanelerin plakalarına yerleştiren kişinin ilk yönetici olduğunu okuduğum metni anımsadım.

İsminden ya da 15.düzlemin neden yeryüzü hakkında temel oluşturan bir sistemi benimsediğinden bahsedilmemişti.

Geçen gün Öğretici Hans ile yaptığım bilgilendirici gezi aklıma gelince taşları buraya yerleştiren kişinin de Ukate olduğunun farkına vardım.

Bir yöneticiden daha fazlası olan Ukate'nin hakkındaki gizemleri daha çok keşfetmek için teşvik edilmiştim. 14.düzleme yükselmek için verdiğim çabamı gören Öğretici Hans bana tek yönün yukarı olmadığını hatırlatmıştı.

Çapadaki Ukate.

Kütüphanenin ana meydanındaki tarayıcı ekranı boş verdim. Orada Ukate hakkında bir şey bulamayacağımı zaten biliyordum. Jeomiel'in bana gönderdiği mesajdaki gibi sol kanatta yer alan eski kaynaklara yöneldim.

Oniks Kütüphanesi'nin sağ kanadında yedi, sol kanadında beş koridor vardı. Yüzlerce kitabın ev sahipliğini yapan salonda direktiflere sahip olduğum için şanslıydım.

Sol tarafa doğru ilerleyip boyumun iki katı yükseklikteki rafların arasında yol aldım. Jeomiel mesajında ne demişti?

Sol kanat üçüncü sıra ile başla.

Yedi Gün Son NefesWhere stories live. Discover now