-3-

1.4K 56 7
                                    

Keyifli okumalar...

***

Giraj

Filopimin üzerinde parmaklarım hız kaybetmeden yazı yazmaya devam ederken ortak kullanım alanı olarak geçen Elmas Salonu'na giren Jeomiel'i gördüm. Her zamanki gibi kollarında kalın kitaplardan oluşan bir yığın vardı. Cılız bedeni ile o kadar ağırlığı dengelemeyi nasıl başardığını yeniden sorgularken beni görünce başını eğip selam verdi.

Gözlerinin altındaki morluklar ve kırışık üniformasını görünce kaşlarım havalanıp sessiz bir soruyu ona yöneltti. Bu halin ne?

Teni kızarırken başını eğip gözlerini kaçırdı. Öğretici Hans'ın özel derslerinde olmasak bile Oxva'nın temel kuralları vardı.

Kabul edilen her öğrenci üç ipliğin özünden doğan üç oluşumu benimserdi. Hayat, soy ve zaman.

Hepsinin bizi bir bütün yaptığı ve sonsuzluğu olan yolculuğun başlangıcı olduğu kabul edilirdi. Kurtarıcı Ojusa bu üç oluşumu benimseyip birbirine bağlı düzlemler ile kurtuluşumuzun sonsuz gökyüzüne uzanan hikayesini başlatmıştı.

Ve atalarımız hep bu kurallara sadık kalmıştı.

Çocukken defalarca dinlediğim bu uyku öncesi hikayeyi Oxva kendi var oluşunca öğrencilerine benimsetmişti. Hayatımızın nasıl olduğu, soyumuzun nerden geldiği ve yaşımızın kaç olduğu önemsizdi. Her daim öğrenmek ve sınanmak hiç hazır olmalı, kurulan düzene saygı duymalıydık.

Buradaki saygının başlangıcı ise Oxva'nın tertipli kıyafet kuralları ile başlıyordu. Jeomiel'in yine Abanoz Kütüphanesi'nde sabahladığı için bu halde olduğundan emindim. Oxva'nın yalnızca seçili öğrencilerin kullanmasına izin verdiği dört kütüphaneden en büyüğüne ilgisini hepimiz biliyorduk. Ulaşmak istediğimiz bilgilere filopilerimiz aracılığı ile kolaylıkla erişim sağlasak da çok eski metinlerin saklandığı bu alan yüzlerce kitaba ev sahipliği yapıyordu. Jeomiel ise o kitapların her birini okumak için yemin etmiş gibi sürekli Abanoz Kütüphanesi'nde zaman geçiriyordu.

Parmaklarım kasılırken Elmas Salonu'na alt sınıflarda yer alan bir grup çocuk girdi. Jeomiel'i kınayan bakışları ellerinde tutuklarını görünce bocalasa da Jeomiel'in rahatsız olması için yeterliydi. Aceleci adımları ile çıkışa ilerlerken odaklanmak için gözlerimi yumdum. Yarım saat içerisinde Öğretici Hans'a sunmamız gereken raporlar için nasıl olsa geri dönecekti.

Omuzlarımı gerip ciğerlerimdeki havayı boşalttım. Keskin bakışlarımı ekranda yanıp sönen imlecin yarım bıraktığı cümleme odaklayıp parmaklarımın akrep ve yelkovan ile olan yarışına dönmesini sağladım.

''Orojenizin etken kuvvetlerinden...'' Öğretici Hans'ın Ardi'nin raporuna yaptığı yorumu duymazdan geldim. Kendi raporumun eksik noktalarına takılmış durumdaydım. Ta ki Ardi'den sonra raporunu sunan Jeomiel'i kadar. Öğretici Hans, daha raporun başında Jeomiel'e eski kaynaklardan elde ettiği veriler yüzünden övünce içimde tatsız bir duygu kabardı.

Hepimiz Jeoloji Denetim Birimi adaylarıydık. Son iki raporumda istediğim başarıyı elde edememek hırsla dolmama, kıskançlık denen yakıcı duyguya kapılmama neden oluyordu.

Peneplen üzerine yazdığım raporun, spesifik odaklanması yüzünden karşılaştırılabilir özellikte örneklerinin olmaması bana puan kaybettirmişti. Oysaki ben tam tersini düşünerek hareket etmiştim. Öğretici Hans'ın mimiksiz ifadesinde bile benden istediklerini alamadığını yansıtan bir gölge vardı.

Son rapor sunumunun sahibi olan Jeomiel heyecanlı ifadesi ile Öğretici Hans'ın elindeki filopiye girilmiş metnin kalanını incelemesini bekledi. Öğretici Hans'ın kaşları hafifçe aralanırken keskin bakışları Jeomiel'e odaklandı. Yumruğunu ağzına götürüp öksürdükten sonra ''Fosilleşmenin yarattığı maden yataklarını etkileyen ekolojik yapı ile bağlantısı... Oldukça ilginç bir yaklaşım.'' dedi.

Yedi Gün Son NefesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin