3.3

1.1K 45 14
                                    

Kendime geldiğimde bir otel odasındaydım. Kimin odası olduğu açık Demir'in, oda yatağın diğer ucuna uzanmış tebessümle beni seyrediyordu. Gözlerimi bir kaç defa açıp kendime gelince dik bir şekilde oturdum.

 Neyse ki kafamı falan vurmamışım ve yaşananlarda bir rüya değil gerçekmiş.

Hala çatlayacakmış gibi ağrıyan başımı sımsıkı tuttum. 

''Ne oldu bana?''

Demir baş ucundaki komodinden aldığı ilaç ve suyu bana uzattı.

''Bayıldın, çok korkuttun beni iyi misin? '' bakışlarıyla yüzümü incelemeye başladı. Bayıldığımda çok korkmuş olmalı , nerden bilsin heyecanlanınca böyle bayıldığımı oda haklı.

''Biraz başım ağrıyor ama iyiyim''

''Özür dilerim Ece benim yüzümden oldu'' bakışlarını yüzümden alıp başka yöne çevirdi. Hala kendini suçluyor olmalı.

''Saçmalama seninle ne alakası var....Ben öyle heyecanlanınca , gerilince falan bayılıyorum. Çocukluğumdan beri böyle....Uzun zamandır olmamıştı ama-''

Demir yüzünde muzip bir gülümsemeyle tekrar gözlerini gözlerime dikti.

''Söylediklerim seni heyecanlandırdı sanırım?''

Neden böyle oldu bilmiyorum ama liseli ergenler gibi utanmıştım. Ben ya Demir'e ağzını geleni söyleyen Ece , yüzüne bile bakmaya utanıyordum. Yüzyılın arsızı olan benim düştüğüm hale bak?!

''Öyle beklemediğim bir anda aşk itirafı alınca öyle odu sanırım'' 

Demir çekingen bir ses tonuyla birazda gözlerini kaçırarak, sanırım vereceğim cevaptan da bir o kadar korkuyordu.

''Bir cevap vermeden bayıldın artık bir cevap verecek misin?''

''Yani ayıldığıma göre bir cevap vermem gerekiyor tabi....Eyvallah ya sağol bende olsam bende bana aşık olurdum..... Ama sen bana çok kaptırma kendi yine de ,dikkat et kendine'' dedikten sonra umursamaz bir tavırla omuzlarımı silktim.

''Off Ece ya! her güzel bir şey söylediğimde şunu yapmaz mısın?''

''Ne diyim , o zaman Allah dermanı olmayan dert vermesin.'' yatakta biraz daha bana doğru yaklaşarak.

''Senin derdinin dermanı benim mi demek şimdi bu?'' deyip tekrar o muzip gülümsemesini takındı. Şöyle bakınca karnıma ağrılar giriyor ya!

''Ne tarafından baktığına göre değişir.'' deyip tekrar omuzlarımı silktim.

''Sana aşkımı ilan ediyorum cevabın bu mudur yani?'' alıngan bir ses tonuyla yüzünde bir cevap bekleyen bir ifade vardı. İlk bir kaç dakika benden bir ses çıkmayınca yüzündeki gülüş yavaş yavaş solmuş , düz bir hal aldı.

''He şey,  anladım sevgilin var diye bir şey söylemiyorsun herhalde?''

''Yok ya! onla alakası yok....Aslında ben....Neyse ben iyiyim gidiyim artık-'' diyerek kalkacağım sırada kolumdan tutup durdu.

''Nereye?'''

''Eve!''

''Niye ya?''

''Bütün gece seninle aynı odada kalacağımı mı falan mı sanıyorsun?!''

''Ne olacak ki?''

''Tövbe estağfurullah!'' derken tekrar oldukça büyük bir kahkaha attı. Bense tebessümle , birazda belli etmemeye çalışarak gülüşünü izliyordum.

''Ne kadar fesat bir insansın sen ya aklın nelere çalışıyor''

''Hahay! ben miyim fesat?...Hatırlatayım Demir Bey , seni depoya sakladım diye 'Daha önce hiç depoya atılmamıştım .' diyen sen mi söylüyorsun bunu bana?''

YANLIŞ NUMARA =Texting= (KALDIRILACAK)Where stories live. Discover now