YANLIŞ NUMARA =Texting= (KALDIRILACAK)

2.3

Eco'dan

Her zaman kadere inanan birisi olmuşumdur. Çocukluğumdan beri de hep başıma bela açan birisiyimdir. Böyle diyorum ama aslında bela beni buluyor. Ekstra bir şey yapmama gerek yok yani.

 Ama işte arkamı toplayan aşiretimizin reisi  dedem ne olursa olsun beni o bataklıktan bir şekilde çıkartmıştır. Çıkaramadığı tek bataklık şuan ondan uzakta oluşum sanırım.

Üniversiteyi İstanbul'un en iyi üniversitelerinden birisinde okuyup , dereceyle mezun oldum. Şimdi de aile şirketimizin Berlin kolunun CEO'luğunu üstleniyorum. Böyle büyük bir işin altına elimi bu kadar toyken bile dedem sayesinde koydum.

Çünkü dedem düşmeme asla izin vermezdi. Ve bana da kendine güvendiğinden daha çok güvenir , hissettirir. Aramızdaki bağ çok kuvvetlidir.

Sabah ilk işim dün aldığım uçak biletini kaçırmamak için hızlıca hazırlanmak oldu. Evet uçak bileti dedim . Kısa süreliğine Türkiye'ye geliyorum .  Demir ile olan konuşmalarımızdan orada yaşadığımı zannetmeniz çok doğal ama üniversite biter bitmez o dönem yaşadığım bunalımında katkısıyla kendimi Berlin'de buldum. Aşiret,  Adana falan deyince orda yaşadığımı düşünmeniz inanın çok doğal. 

Belki bir gün size beni buraya atan , çevreme göre buraya kaçmam sağlayan olayı size anlatabilirim. Ama şuan kendimde o gücü bulamıyorum. Ben Ece Kara konu geçmişime gelince korkak birisine dönüşüyorum.

Bu konu benim zayıf yanım ve ben zayıf yanlarımı kimseye kolay kolay göstermem. Çünkü insanlar sizi yıkamayacaklarını anladıklarında zayıf yönünüzü hedef alırlar. İşte bunu da bana babam öğretti.

Babam ve annem kendilerinden bile sakındıkları kızlarının  üniversite için şehir dışını , onlardan uzak bir yeri yazdıklarını öğrendiklerinde benimle konuşmayan benim kıymetlilerim. Onlar için hiç bir zaman büyümedim ben ama onların aksine hayat bana büyümem gerektiğini çok önce öğretti.

Bir tek dedem benim ona benzediğimi ve erkenden büyümem gerektiğini bana hissettirirdi. Çünkü kapının arkasında tanımadığım ama dedem ve ailem yüzünden beni sevenler kadar benden nefret edende çok insan vardı.

Belki de bu yüzden üniversite için şehir dışına gitmeme tepki gösterirlerken , üniversite biter bitmez Berlin'de yaşamak istediğimi söylediğimde kimse bana karşı çıkmadı. Onlardan uzak durmam düşmanlarımızdan da uzak durmaktı.

Uzun zaman sonra Türkiye'ye gitme nedenimde bizim Demirle yollarımızın kesişmesini sağlayan , daha evleneceği adamın numarasını ezberleyememiş millete yanlış numara atan , nişanında yanında olamadığım salak kuzenimin aynı zamanda da en yakın arkadaşımın düğünü. 

Eğer düğünde olmazsam beni kuzenlikden atıp , bir daha konuşmayacağı konusunda da oldukça etkili bir tehditte bulunması da büyük bir neden tabi.

Kaçak damadı Dedem oldukça kan akıtarakda olsa tek parça geri alabilmeyi başarmış. Gerçi topuğundan kurşun yemiş ama ölmemiş sonuçta hala tek parça .

İlk iş akşamdan hazırladığım valizlerimi kapının önüne taşımak oldu. Sonra hızlıca daha saatim olduğu için kahvaltılık bir şeyler hazırladım.  Sabah kahvaltılar pek adetim değildir ama uçak yolculuğunda midem bulansın istemiyordum.

Bir şeyler atıştırırken bir yandan da telefonumda göz gezdirmeye başladım. Gelen mail ve mesajlara cevap verdikten sonra hızlıca sosyal medya hesaplarımda göz gezdirmeye başladım. Bir yandan da kahvemi yudumluyordum. 

Gelen takipçi isteklerine bakarken tanıdık bir isimle duraksadım. Bu da neydi şimdi?

''Demir.Soymn adlı kullanıcı sizi takip etmek istiyor.''