8.BÖLÜM

62 29 11
                                    


Dört yıl önce...

Yağan kar sanki stresimi azaltabilecek gibi yağıyordu. Ellerimi ovuşturarak cebime geri soktum.

Sadece bir mektup... O mektupta yazıyordu buraya gelmem gerektiği. Kimin geleceğinden bihaberdim. Şirketteki odamda bulmuştum mektubu. Sadece gece yarısında yani on ikide yazdığı adrese gelmemi istiyordu. Bir de altında, "Yardıma ihtiyacım var. Gelmen gerekiyor," yazıyordu.

İlk başta şirkettekilerin oyunu sandım ama gelen kişiyi görünce bu fikrim bir toz bulutu misali yok oldu.

Tanımadığım biriydi. Bana benzeyen yüz hatları, dolgun dudakları ve küçük gözleri vardı. Yüz hatları bana çok benziyordu. Onu daha da incelediğimde benim boylarımda olduğunu gördüm. Boyattığı belli olan sarı uzun saçları omuzlarına dökülüyordu. Üstünde kalın bir mont vardı başında kırmızı bir bere vardı.

"Sen... Kimsin? Beni buraya niye çağırdın?" diye merakla sordum.

"Çok fazla vaktim yok. Yardımına ihtiyacım var," dedi tok bir sesle.

"Kimsin? Benimle ne alakan var?" diye sordum.

"Melisa ben. Kardeşin..."

"Komik değildi," dedim tüm ciddiyetimle.

"Gerçekleri söylüyorum inan bana."

Duyduklarımı sindirmekte zorluk çektim. Geçmişimle ilgili hiçbir şey bilmezken bu yabancıya inanmalı mıydım? Ya da inanmamayı tercih edip bi saçmalıktan kurtularak buradan çekip gitmeliydim. İkinci seçenek mantıklı geldi.

Yabancının yanından tam geçip giderken kolumdan tuttu ve kulağıma," Bekle," diye fısıldadı.

Dediğini yaparak durdum ve geri çekildim.

"Melina, bana inanmalısın. Benim, Melisa."

"Ah, inan bana geçmişimle ilgili hiçbir şey hatırlamıyorum. Bu durumda sana nasıl güvenebilirim?" diye sordum.

"Haklısın ama güvenmen lazım. Bana yardım etmen lazım."

"Güvenmem için bir sebep yok. Geçmişime dair tek bir iz bile hatırlamazken bir gün bir yabancı karşıma çıkıyor ve kardeşim olduğunu söylüyor. Ardından benden yardım istiyor. Ne kadar mantıklı?" diye giderek sesimi yükselterek konuştum.

"Senin açından bakınca haklı gibi duruyorsun... Ama inan bana gerçekten bana yardım edebilecek tek kişi sensin," dedi.

"Ne yardımı istiyorsun?" dedim bıkkınlıkla nefes vererek.

"Edecek misin?" dedi muzip bir ifadeyle.

"Bilmiyorum... Sadece ne yardımı istiyorsun merak ediyorum," dedim açıkça.

"Başım belada. Hem de fena bir şekilde. En geç iki gün sonra yurt dışına çıkmam lazım. Bana yardımcı olabilir misin?"

"Neden belada? N'oldu? Eğer suçlu biriysen sana neden yardım edeyim?" diye sordum.

"İnan, suçlu değilim. Lütfen inan."

İnanmam gerekiyor muydu? Ya bu yabancı yalan söylüyorsa? Ya da doğru söylüyorsa? Ya benim bir kardeşim varsa?

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Aug 29, 2022 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

MAHZENDEKİ KANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin