4.BÖLÜM

194 150 25
                                    

MAHZENDEKİ KAN

4.BÖLÜM

"Neye başlayacaksınız!?" diye bağırdım.

Cevap gelmeyince sorumu yineledim.

"Neye başlayacaksınız!?

Adamlar, bellerinden silah çıkardılar. Bunlar nerden çıkmıştı şimdi? Çok iyi gidiyordum aslında.

Adamlardan biri silahını bana doğrulturken diğer adam silahı Ada'ya doğrulttu.

Şuan durum şöyle olmuştu: Ben, bir elimdeki silahı bir adama, diğer elimdeki silahı diğer adama doğrultmuştum. Adamlardan biri silahı bana, diğer adam silahı Ada'ya doğrultmuştu. Şuan silahsız tek kişi Ada'ydı.

Elimdeki silahlardan birini,"Ada!" diye bağırarak Ada'ya attım.

O da silahı tam karşısındaki adama doğrulttu.

Şuan ben ve karşımdaki adam birbirimize, aynı şekilde Ada ve karşısındaki adam birbirlerine silah doğrultmuştu.

"Bana bakın beyin özürlüler! Şuan kimse kârlı değil. Silahı sıktığınız anda bizde sıkarız. Ya dördümüzde yaşarız yada hiçbirimiz yaşamayız! Ona göre davranın," diye çemkirdim.

Adamlar kendi aralarında bakıştılar.

"Neyse, en azından eşit şartlarda yarışıyoruz," diyerek pişkince sırıttı beni buraya getiren adam.

Bu sırıtmasına sinir olduğumu biliyordu. Bu yüzden bu hareketi yapmayı seçmişti.

"Hayır, eşit şartlarda yarışmıyoruz," diyerek itiraz ettim.

Ardından ekledim.

"Bu binada birçok adam var. Hepsi sizin tarafınızda. Ama biz sadece iki kişiyiz. Ayrıca Ada, aşırı yorgun. Şimdi anladınız mı? Şartlar eşit değil!"

"Şimdi ne yapmayı planlıyorsunuz? Silahı tutmaktan kolum aşırı ağrıdı," diye söylendi Ada.

Benimde kolum ağrımıştı.

"Bence herkes silahları indirsin," diyerek çarpık bir bakış attı adam.

"Size nasıl güvenelim?"

"Biz size nasıl güvenelim hanımlar?"

"Bilmiyorum... Sonuçta bu saçma sapan kaçırma olayını düzenleyen sizsiniz."

"Tamam, şöyle yapalım; herkes aynı anda indirsin. Tamam?"

"Uyar mı?" diyerek Ada'ya baktım.

Ada, bana bakarak önce tereddüt etse de kafasını 'evet' anlamında salladı.

"Üçe kadar sayacağım. Üç diyince herkes silahlarını yere atacak," dedim ve saymaya başladım.

"Bir."

"İki"

"Üç."

Tam silahı atacakken karşımdaki adam silahı bırakmayıp ateş etti. Bana gelmesini engellemek için sola doğru eğilmek zorunda kaldım. Ardından ben ona ateş ettim. O da eğilip kurşunu pas geçti. Kurşun, kapıyı delip geçti.

"Sizin gibilere güvenecek değiliz!" diye bağırdı.

"Pis beyinliler!" diye bende bağırdım.

O sırada diğer adam Ada'ya ateş etti. Ada, kurşundan kaçarken Ada'ya ateş eden adama ateş ettim. O ise eğilerek sıktığım kurşundan rahatlıkla kurtuldu. Ada, karşısındaki adama ateş etti ve bacağından vurdu. Bu sırada oturduğu sandalyeden kalkmıştı. Arkadaşının vurulduğunu gören adam, Ada'ya ateş etti. Ada, bu kurşundan rahatlıkla kurtuldu. Karşımdaki adam şimdi bana ateş etti. Bende kurşunundan kurtulurken o arkadaşının yanına ilerliyordu. Ada ile beraber ona ateş ettik. Ne kadar kaçmaya çalışsada birçok kez ateş ettiğimiz için vuruldu. O sırada bacağından vurulan adam düşen silahını almaya çalıştı. Bacağından vurulan adamın silaha ulaşmaya çalışan kolunu vurdum. Diğer adama baktığımda Ada'nın çoktan onu bayılttığını gördüm.

MAHZENDEKİ KANWhere stories live. Discover now