Gerçeklerin Peşinde

Start from the beginning
                                    

Profesör'ün omuzları az da olsa gevşerken başını kendine gelmeye çalışır gibi salladı.

"Maria, üzgünüm. Bu taşlardan daha önce kanlı canlı gördüğüm olmamıştı. Sadece kitaplarda okumuştum."

Rahatlamak adına derin bir nefes alarak flütünü bir kenara bıraktı. Ancak endişesi hala yüzünden okunuyordu.

"Şu saldırdığı dediğin yaratık, nasıl olabilir öyle bir şey? Okulun kilitlerinden bir şeyin geçmesi mümkün değil. Dekana bildirdin mi bu durumu? Daha da önemlisi sen iyi misin?"

"Profesör ben iyiyim, sadece şu taşla ilgili bilgi almak istiyorum."

Lafları ağzında gevelerken gözlerini benden kaçırdı.

"Önemli bir şey değil. Ruh özü bir öğrencinin düşünmesi, uğraşması gereken bir şey değil."

"Adı ruh özü mü? Ne için kullanılıyor peki?"

"Maria, bu konu tartışmaya kapalı. İnan bana bununla ilgili ne kadar şey öğrenirsen o kadar tehlikeli bir hal alacak."

Profesör belli ki istediğim cevabı vermeyecekti fakat bir şeyler öğrenmek için ağzından bir şekilde laf almalıydım.

"Profesör, sizin göreviniz öğrencileri korumak değil mi. Nasıl bir tehlikenin içerisinde olduğumu anlamazsan kendimi nasıl koruyabilirim. Beni böyle daha büyük bir tehlikeye atıyorsunuz."

"Daha fazlasını bilmen asıl tehlikeye sürükleyen şey olur, konu kapanmıştır. Bırak bunu biz halledelim. Bu herkes için en iyisi olacaktır."

"Umarım öyle olur profesör."

Sesimin yeterince manidar çıktığından emin olarak oturduğum yerden ayaklandım. Elimi taşa uzattığımda Bay Toth benden önce davranarak masanın üstünden aldı.

"Bu bende kalıyor."

"Ama profesör o bana ait-"

"Kusura bakma, Maria. Etrafta böyle tehlikeli bir şeyle dolaşmana müsaade edemem."

Eline aldığı taşı yakınındaki çekmecelerden birine bıraktı. Titreyen eliyle bana kapıyı işaret ettiğinde daha fazla burada kalmamın bir anlamı yoktu. Kapıya ulaştığım sırada arkamdan yeniden seslendi.

"Maria, nasıl bir şeye bulaştırdın kendini bilmiyorum ama umarım bu şeylerden uzak durursun."

İçimde cevapsız kalan sorularımın yaktığı öfke kıvılcımlarıyla profesöre döndüm.

"Kendimi bu işe kendim karıştırmadım Bay Toth. Bir şeylerin bana saldırması da hoşuma gitmiyor emin olun. Burada mağdur olan ve saldırıya uğrayan benim. Bu durumu kime anlattıysam bana uzak durmamı söyledi fakat kimse ne bir cevap ne de kendimi nasıl koruyacağımı söylemiyor. Evet sizin göreviniz öğrencileri korumak fakat demek ki yapamıyorsunuz ki buraya geldiğimden beri defalarca ne olduğu belirsiz yaratıklar tarafından saldırıya uğradım."

Söylediklerim karşısında suratı mahcubiyet ve suçlulukla bezenen profesör gözlerini benden kaçırdı. Söylediklerimin karşımdaki adamı kırmamış olmasından çok bir cevap verecek hisler doğurmuş olmasını diledim. Nitekim işe yaramış olacak ki sandalyeyi işaret etti.

"Pekala Maria, normal şartlarda bunu yapmamam gerekse de sana güvenerek ve durumunu göz önünde bulundurarak sana birkaç cevap verebilirim sanırım. Geç otur lütfen."

Rahatlamış bir nefes alarak yeniden profesörün karşısındaki yerimi aldım. Dinlediğimi işaret eden bakışlar attığımda Bay Toth yeniden söze girdi.

AYNAWhere stories live. Discover now