AYNA

Başlangıç

"Unutma güzel kızım, böyle bir güç asla ama asla yalnız gelmez..."

Bu cümlesi beni hepten ikileme düşürmüştü. Bu durumda iki seçenek vardı bu yalnızlığı bozan ya çok iyi bir şey ya da çok kötü bir şey olacaktı. Profesör önündeki masaya bir kağıt bırakıp çekmeden zümrüt renginde bir mürekkep çıkardı. Uzun rengarenk tüyleri olan kalemini mürekkebe batırıp kağıda adımı yazdığı gibi adımın altında gireceğim bütün dersler ve hangi binalarda olacakları belirdi.

Profesör listeye göz attıktan sonra altına imzasını attı. "İlk dersine henüz vakit var gibi görünüyor, ama ders çalışmanın saati yoktur" diyerek gülümsedi ve listeyi bana doğru uzattı.

"Hepsi bu kadar mı? Daha bilmediğim bir sürü şey vardı." Aklımda sorularım tilki sürüsü gibi dolanırken profesörden bir yanıt bekledim.

"Diğer öğrenci gelene kadar sormak istediğin şeyleri yanıtlayabilirim sanırım." diyerek yeniden yerine oturdu.

Teşekkür ederek ben de yerime oturdum tekrardan. İçinde bulunduğum durumu belli etmeden nasıl sorularımın yanıtını bulabilirim diye düşünmekten iki kelimeyi bir araya getirememiştim. Saatini kontrol eden profesörü daha fazla bekletmek istemediğimden dilimden dökülen ilk kelimelerin yalanıma yol vermesine izin verdim.

"İşin aslı şu ki hayatım boyunca büyü işlerinde pek iyi olmadım. Büyüdüğüm evde bu sihirli dünyaya ait bir şeyler hiçbir zaman olmadı ailem de pek bahsetmezlerdi büyüden. Bu yüzden tüm bunlar benim için çok yeni. Korkularım ve endişelerim bu yüzden." büyük kısmı doğru olan yalanımı ipe dizmiş gibi bir bir sıraladıktan sonra nedensizce kendimi rahatlamış hissetmiştim.

Anlayışla başını sallayarak gözlerindeki şefkatle yüzüme bakmaya devam etti.

"Bazı aileler diğerlerinin aksine bu konuların üzerine pek düşmezler. Bütün bunları ve ne kontrolcüsü olduğunu bilmemen senin için güç olsa da bunu asla eksiklik olarak görme. Yalnız değilsin, Maria. Çoğu birinci sınıf öğrencisi için bütün bunlar tıpkı senin gibi ilk kez deneyimledikleri şeyler. O yüzden endişe etmene hiç gerek yok."

"Bir şeyi daha merak ediyorum profesör, önceki gün istemeden de olsa sanırım bir güneş büyüsü yaptım ama oldukça güçlü bir büyüydü. Bunun ne anlama geldiğini çözmeye çalıştım fakat asıl merak ettiğim şey güneş kontrolcüleri nadir mi bulunur ve diğer büyücülerden daha mı güçlüler?"

"Nadir bir güç elbette kolaylıkları da beraberinde getirir, seni diğerlerinden güçlü yapan resimde de gösterdiğim gibi piramidin en üstünde olman. Senin altında bulunan diğer tüm elementlerin kontrolünü diğerlerinden daha kolay sağlarsın ve bu seni elbette diğerlerinden daha güçlü yapar."

Söyledikleri üzerine istemsizce gözlerim ellerime kaydı. Avucumun içinden taşan o ışık hüzmesi yeniden gözlerimde canlandı avuçlarımın yeniden ısındığını hissetmiştim. Profesör beni ne kadar anlamıştı, endişemi ne kadar hissetmişti bilmiyorum.

"Merak etme, Maria. Potansiyelinin henüz farkında olmaman sorun değil. Her şey daha yeni başladı, henüz yolun başındasın ve öğreneceğin çok şey var. Kendini geliştirip yetiştireceğin birçok fırsatın olacak. Unutma büyü farklı kültürlerden gelen elementlerin kişinin karakteriyle bağlanması sonucu güçlenir. Aslında bütün bunlar gücünü bedeninde nasıl kanalize ettiğinle alakalıdır. Yani sen kendi gücünü bedeninde nasıl kanalize edeceğini öğrendikten sonra bütün potansiyelin doğal olarak ortaya çıkacaktır."

Hala aklımda bir kaç soru olsa da konuşmamız kapının çalmasıyla bölünmüştü. Profesör Toth'a teşekkür ederek sınıftan çıktım. Kendimi nedensizce hafiflemiş hissediyordum.