2

870 80 26
                                    

" Bu rezalet de ne?!"

Taehyung duyduğu çığlıkla yattığı yerden sıçrayarak kalkmış ve uykulu bakışlarını panikle etrafında gezindirerek öfkeli yaşlı kadına sabitlemişti.

Büyük yatağın diğer ucunda, yani gardenyanın yattığı tarafta dikilen kadın uykusundan ettiği gencin yakaladığı kolunu cimcirirken bir yandan işaret parmağını ağlamak üzere olan gence sallıyor ve bağırmaya devam ediyordu.

" Sizin kralın yatağında ne işiniz var?!"

" K-kralımız bizi buraya getirdi." Taehyung sessizce ağlayan genci çok kez tereddüt etsede omuzlarından tutup kendine çekmiş ardından korkutucu teyzeye gözlerini değdirmeden sessizce mırıldanmıştı.

" Kral mı?! O velet nerede?! Bana Jungkook'u getirin hemen. Sende bırak şunu be! "

Yaşlı kadın, esmer gence sokulan korkmuş çocuğun kolunu asılarak kendine çekiştirdiğinde Taehyung, daha şiddetli bir şekilde ağlamaya başlayan gardenyayı kollarıyla sarmalamış ve yaşlı kadının tutuşundan kopararak beyaz tende oluşan kızarıklara bakınmıştı üzgünce.

" Senin kafanı kırarım çocuk!"

Taehyung, dağınık saç tutamlarından birine yapışan kadın yüzünden acıyla inlerken içeri dalan askerler hızlıca yanlarına vararak yaşlı kadını onlardan koparmış ardından öfkeyle bağırıp duran kadını dışarı sürüklercesine çıkarıp kapıyı yüzüne kapatmışlardı.

" Kusura bakmayın lütfen...Kralımız arka bahçede sizi bekliyor." soluk soluğa kalan asker üstünü düzeltip gür sesiyle konuşurken gözleri gardenyaya değmiş ve anlamsızca kaşlarını çatarak ufak gence bakmasına neden olmuştu. Esmer genç hâlâ ağlamaklı duran arkadaşını çarşaflarla mumyalamak ister gibi sarıyor, küçük olan ise ona ses çıkarmayarak sessizce burnunu çekiyordu. Bu da askerin garibine giden bir görüntü olmuştu doğal olarak.

" Kral sizin için bir kaç kıyafet getirtti. Onları giyip aşağı inin çocuklar. Hızlı olsanız iyi edersiniz." asker kollarındaki kıfayet yığınlarıyla içeri giren hizmetlilere yatağı işaret ederek pahalı denilecek kadar şık olan giysileri yatağın üstüne bırakmalarını emretmiş ardından askerleri ve hizmetliler ile birlikte hızlıca krallarının odasını boşalmıştı.

Taehyung sarmaladığı gence dostça kollarını dolarken odadan çıkan askerleri izlemiş ve kapı kapanana denk öylece durmuştu. Kapı kapandığında ise derin bir nefes vererek tekrar yanındaki gardenyaya dönmüş ve onu serbest bırakarak gülümsemeye çalışmıştı.

" Günaydın demek için çok mu geç?" masumca mırıldanan esmer genç gardenyanın bir süre ona bakmasını ardından isteksizce dudaklarını büzüp 'günaydın' demesini izlemiş ve kare gülümsemesini daha da büyüterek büyük yatakatan sürünerek çıkmıştı. Bu gün fazlasıyla enerjik ve mutlu hissediyordu fakat yeni arkadaşı pekte onun gibi enerjik durmuyor, ağlamaklı sesler ve iniltiler çıkararak koca yataktan inmeye çalışıyordu.

" Gardenya? Neyin var?" Taehyung'un merakla sorduğu soru üzerine indiği yatağın başlığına tutunan gardenya ilk önce dudaklarını büzmüş ardından ise titreyen çenesini göz önüne sererek ağlamaya başlamıştı.

Taehyung ağlayan gence bir süre şaşkın şaşkın bakmış ardından panikleyerek altına geçirdiği yumuşak kumaştan pantolonun kuşaklarını bağlayıp hızlı adımlarla ağlayan gardenyanın yanına doğru adımlamış ve sarsılan çıplak omuzları kavrayarak yüzünü ondan kısa olan gencin yüzüne doğru eğmişti. Onu ağlarken görmekten hoşlanmamıştı genç omega.

" Hey, neden ağlıyorsun? Çok mu korktun?"

" I-ıgh."

" Neyin var peki? Hasta mısın? "

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Nov 15, 2022 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

Kral Jeon- Vminkook - Where stories live. Discover now